Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmayla Mehmetçiğe yönelik asılsız iddialara karşı sert bir tavır aldı. Kılıç, ordumuzun işgalci olarak tanımlanmasını şiddetle reddederek, Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet güçlerinin itibarını savundu.
“Ordumuza ve Polisimize Laf Söyletmeyiz!”
Prof. Dr. Filiz Kılıç, konuşmasında Türkiye’nin Suriye’deki varlığının nedenlerini bir kez daha hatırlattı. Ordumuzun ve polisimizin asılsız iddialarla hedef alınmasına tepki gösteren Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
“Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak ordumuzun işgalci olarak tanımlanmasına asla ve kata müsaade etmeyiz, ordumuza ve polisimize laf söyletmeyiz! Türkiye Cumhuriyeti, Suriye’nin birliği, bütünlüğü ve huzuru için gayret etmektedir. Din, mezhep, millet ayrımı yapmaksızın Suriye’nin güçlü bir devlet olabilmesi için çaba sarf ediyoruz.”
Kılıç’ın bu açıklamaları, Gazi Meclis’te Mehmetçiğe yönelik iftiralarla ilgili tartışmaların sürdüğü bir oturumda geldi.
DEM Partili Vekilin İftirasına Tepki
Meclis’teki gerilim, Demokrasi ve Eşitlik Partisi (DEM) milletvekili Özgür Saki’nin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yönelik suçlamalarıyla başladı. Saki, TSK’nın Suriye’de insan kaçırma, cinsel saldırı ve gasp gibi suçlar işlediğini öne sürdü. Bu iddialar Meclis’te büyük tepki toplarken, Prof. Dr. Filiz Kılıç’ın sert çıkışı dikkat çekti.
Kılıç, konuşmasında bu iftiralara karşı TSK’nın itibarını savundu:
“Türkiye Cumhuriyeti ordusu, Suriye’nin huzur ve güvenliği için büyük bir fedakârlıkla görev yapmaktadır. Ordumuz ve polisimiz, hiçbir şekilde bu tür asılsız ve çirkin ithamlarla anılamaz.”
TSK ve SMO’ya Yönelik İddialar Asılsız
MHP Grup Başkanvekili’nin açıklamaları, TSK ve Suriye Milli Ordusu’na (SMO) yönelik iddiaları yalanlayan bir duruşu yansıttı. Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığının meşruiyeti, bölgenin istikrarı için yapılan çalışmalara dayandırıldı.
MHP’nin bu sert açıklamaları, ordunun ve emniyet güçlerinin itibarını koruma konusunda kararlılığını ortaya koyarken, Gazi Meclis’teki tartışmaların yönünü belirleyen önemli bir çıkış oldu.