Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Edip Semih YALÇIN çalışma ve sosyal güvenlik bakanı jülide sarıeroğlu ve milli eğitim bakanı ismet yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmak üzere verdiği soru önergesinde, 08 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olupda prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresini dolduran vatandaşların yaş şartı nedeniyle emekli olamadığını, yıllardır mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda bir düzenleme bekleyen Emeklilikte Yaşa Takılan vatandaşların iş bulma umut ve isteği azaldığını işe girmek isteyenlere ‘yaşlısın’ denildiğini, Bir çıkmazın içinde yaşam mücadelesi veren ve artık emekliliği hak eden YAŞ mağdurlarının bir çözüm beklediğini dile getirdi..
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide SARIEROĞLU tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 14.02.2018
Bilindiği üzere 08 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olup, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresini dolduran vatandaşlarımız, yaş şartı nedeniyle emekli olamamaktadırlar. Yıllardır mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda bir düzenleme bekleyen Emeklilikte Yaşa Takılan vatandaşlarımızın iş bulma umut ve isteği azalmakta; işe girmek isteyenlere ‘yaşlısın’ denilmekte, emekli olalım dediklerinde ‘Gençsin’ denilmektedir. Bir çıkmazın içinde yaşam mücadelesi veren ve artık emekliliği hak eden YAŞ mağduru vatandaşlarımız bir çözüm beklemektedirler.
Bu bilgiler ışığında,
- 08 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olup, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresini dolduran fakat yaş şartı nedeniyle emekli olamayan vatandaşlarımızın emekli edilmesi düşünülüyor mu? Düşünülüyorsa bununla ilgili çalışmalarınız nelerdir?
- İş bulma sorunu yaşayan milyonlarca genç varken yeteri kadar hizmeti bulunan ve emekliliği hak etmiş bu vatandaşlarımıza emeklilik yolunu açarak, genç nüfusumuza da istihdam imkanı açmış olmaz mısınız? Bununla ilgili çalışmalarınız var mıdır? Varsa nelerdir?
- Emeklilikte Yaşa Takılan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidermek adına yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı? Varsa bunlar nelerdir?
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Milli Eğitim Bakanı İsmet YILMAZ tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 13.02.2018
6564 Sayılı Kanun MADDE 1 – 11/10/1983 tarihli ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Yükseköğretim tazminatı
EK MADDE 3- Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuru brüt aylık (ek gösterge dâhil) tutarının;
a) Profesör kadrosunda bulunanlara %100’ü,
b) Doçent kadrosunda bulunanlara %100’ü,
c) Yardımcı Doçent kadrosunda bulunanlara %100’ü,
d) Araştırma Görevlisi kadrosunda bulunanlara %115’i,
e) Öğretim Görevlisi ve Okutman kadrosunda bulunanlara %115’i,
f) Uzman, Çevirici ve Eğitim-Öğretim Planlamacısı kadrosunda bulunanlara %115’i,
oranında her ay yükseköğretim tazminatı ödenir.
Bu tazminata hak kazanılmasında ve ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır. Bu maddeye göre ödenecek tazminat, damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye ek ödemesi, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun yapılan benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.”
Yükseköğretim Personel Kanununa göre her ay ödenen Yükseköğretim Tazminatı emekliliklerine yansımamaktadır. Ancak Yükseköğretim personeli çalışırken aldıkları bu tazminatın emekliliklerine de yansıtılmasını istemektedirler.
Bu bilgiler ışığında,
- Yükseköğretim personeline her ay ödenen Yükseköğretim Tazminatının emekliliğe de yansıtılması hususunda çalışmalarınız var mıdır? Varsa bunlar hangi aşamadadır?
- Çalışırken verdikleri emeğin karşılığını alan Yükseköğretim personelimiz emeklilikte de bunun karşılığını almak istemektedirler. Değerli eğitimcilerimizin haklı taleplerini karşılamayı düşünüyor musunuz?