Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, sosyal medya hesabından dikkat çeken ifadeler kullandı.
Oktay Vural, Türkiye'nin bölücü senaryolara pazarlanmak istendiğini belirterek, "Terörle etkili bir mücadele sürecindeyiz. İçerde ve dışarda önleyici müdahale stratejisi kapsamında terörle mücadele ediyoruz. Böylesine kapsamlı mücadele sürdürürken iç ve dış koşulları fırsat bilerek teröristbaşı ve uzantılarının bölücü senaryoları yine pazarlanmak isteniyor. Bu kişi; "PKK sessiz sedasız sınır dışına çıksın.Eğer Kandil kendisini siyasette tutmaya devam etmek istiyorsa, en azından Öcalan ile birlikte, Öcalan’a bağlı unsurlar, Öcalan’ın siyasette kalmasını isteyen unsurlar bunu sessiz sedasız şekilde yapmalıdır.Siyaset rahatlar." demiş. Daha önce çözüm sürecinde teröristbaşı PKK'nın siyasi sürece katılması zemini istemiş 17 Ağustos 2013'te "Silaha gerek yok,siyaset hakkınız var demem gerekir." demiş,"Silahı bırak siyasete gel" denmişti. Şimdi de aynısını söylüyor: PKK sınır dışı, teröristbaşı, yöneticilere siyaset. Bu kişi daha önce teröristbaşını sözde yerli ve milli diyerek pazarlamıştı. Şimdi de "Öcalan’ın ne kadar Türkiye’nin bütünlüğü kaygısı taşıdığı anlatılıyor mu? Bunu Türk halkına anlatan var mı?", "Milliyetçi dinamiği rahatsız etmeden" diyerek millete hazmettirmeye çalışıyor.Hatırlayalım daha önce de çözüm sürecinde de nice teröristbaşı güzellemeleri yapılmıştı. Yaşatmayı seçti, hidayete erdi, geleceği gösterdi, geleceği iyi okuyor, Türkiye için bir şans ve daha niceleriyle teröristbaşı pazarlanmıştı" dedi.
"Bukalemun gibi her fırsatı kolluyorlar"
Teröristlerin her fırsatı kolladığını belirten Vural, "Kendi amaçlarına ulaşmak için bukalemun gibi her türlü fırsatı değerlendirmek istiyorlar. Daha önce teröristbaşı 24 Nisan 2014'te bir kongreye gönderdiği mesajda ümmet fikri üzerinden görüşlerini hazmettirmek istemiş milliyetçiliğe mikrop,ulus-devlete zalim demişti. Sözde çözüm sürecine karşı milletimizin hassasiyeti,milliyetçi duruşun haklılığı karşısında bu sefer de akademisyen kimlikli "Türk halkının hassasiyetlerini","milliyetçi dinamiği" dikkate alarak açıklama yapmak gerekir diyerek süreci hazmettirmek taktiğini tekrarlıyor. Aynı oyun! Teröristbaşı 3 Nisan 2013:"bağımsızlıktan,federasyondan,özerklikten, bilmem neden vazgeçti dediler.Ben hiçbir şeyden vazgeçmedim." 15 Eylül 2013; "Biz burada devletin Kürdistan ayağını inşa ediyoruz." demiş. Teröristbaşı 3 Ocak 2013'te "Ulus-devlet özgürlük değil kölelik demektir." 27 Şubat 2015'te "Ulus-devlet faşizmdir. Hitler, Musollini insanları nasıl öldürdüyse ulus-devlet de onu yaptı."demiş. 21 Mart 2015'te "milliyetçiliğin doğurduğu ulus devletleri" aşmaktan bahsetmişti. Terörist başı silahtan ve milli devleti, kimliği bölücü hedeflerden hiçbir zaman vazgeçmedi. Bunlar asla aziz milletimize hazmettirilemeyecektir. Diyarbakır'da annenin haykırdığı gibi "genç bırakmadınız ya cezaevinde ya toprağın altında. Başlarım sizin Kürdistan davanıza" ifadelerini kullanarak şöyle devam etti:
"Akademisyen kimlikli..."
Akademisyen kimlikli "Suriye meselesinin güvenli bölge, doğu Fırat operasyonuyla çözülemeyeceğini"söylemiş. Teröristbaşı da 3 Nisan 2013'te "Suriye’de çözüm PYD çizgisidir.Kendi ordu güçlerini arttıracaklar,ideolojik olarak güçlenecekler." demişti. Akademisyen kimlikli "Suriye meselesinin güvenli bölge, doğu Fırat operasyonuyla çözülemeyeceğini" söylemiş. Bu ifadelerle terör örgütü ve teröristbaşının Suriye'deki alanı korunmak isteniyor. PKK Suriye'de kendine bir alan oluşturmak için çözüm sürecinde tahkimat yapmıştı. Teröristbaşı 3 Nisan 2013te "Suriye’de çözüm PYD çizgisidir.Ordu güçlerini arttıracaklar.Yeni oluşacak Suriye’de bizimkiler başat rol oynayacaklar.Orada özerk bölgeler olur." demiş.21 Mart 2015te de Nevruz'da okunan bildiride "Kobani direnişini ve zaferini selamlıyorum." demişti. Terörstbaşı 21 Temmuz 2013'te "Türkiye’deki çözüm Suriye’deki, Suriye’deki çözüm Türkiye’deki çözümdür." 7 Şubat 2014'te "Rojava tasfiye olursa Toroslar da, Çukurova da tasfiye olur" demiş. 7 Şubat 2014'te "Rojava’da bir sonuç alacaksa benimle görüşme yapacaklar."demişti. Akademisyen kimlikli; Suriye'de PKK/PYD/YPG terör yapılanmasına karşı Türkiye'nin harekat yapmasına karşı çıkarak,PKK'nın fiili hakimiyet alanı korunmak ve meşruiyet ile muhataplık oluşturulmak istiyor.Yapılarını Suriye'de koruyarak Türkiye'deki amaçlarını diri tutmak istiyorlar. Akademisyen kimlikli; "Öcalan “Ben Suriye’nin Türkiye’ye karşı kullanılmasına izin vermem” dediğini" ifade ederken aslında terörstbaşının Suriye'deki PKK/PYD varlığını kendisi ve örgütü için bir manivela olarak kullandığını ve neden korumak istediklerini de itiraf ediyor.
"Örgüt ile yapılanmalarını feshetmekten başka yol yoktur"
PKK/PYD/YPG yapılanmasının Suriye'de terör koridoru oluşturması Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı operasyonlarıyla engellendi. Şimdi Fırat'ın doğusunda ABD desteğiyle kendine zemin bulan bu terör yapılanmasının ortadan kaldırılmasına yönelik kararlılık zayıflatılmak isteniyor. Teröristbaşı ile örgütünün, siyasi uzantısının ve kendine görev edinen kimi iç ve dış aktörlerin içinde bulunduğumuz koşulları fırsat bilerek rol kaparak çözüm, yeni Anayasa adı altında pazarlama arayışları eski bölücü ve emperyalist senaryolardan farklı değildir. Vatanda ve sınırötesinde terörle kapsamlı ve etkin mücadelenin sürdürüldüğü bir ortamda çözüm süreci pilavını yeniden ısıtıp piyasaya sürmek, böylece nefes almak istiyorlar. Bu oyunu devlet de millet de gördü. Bu ihanet yılanı Aziz milletimizi yine aynı yerden sokamayacaktır. Bunlara, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde,“Biz ancak ıslah edicileriz!” İyi bilin ki,onlar bozguncuların ta kendileridir. İnananlarla buluştular mı inandık derler. Münafık dostlarıyla yalnız kaldılar mı şüphe yok ki derler,biz sizinleyiz,biz ancak alay etmekteyiz. (Bakara) Emperyalizme karşı Milli mücadelenin 100. yılında şunu ifade etmek isteriz ki Kürtlerin asla temsilcisi olmayan ve olamayacak bölücü ve yıkıcı teröristbaşı ve örgütü ile siyasi uzantıları için silahları bırakmaktan ve örgüt ile yapılanmalarını feshetmekten başka yol yoktur.