Türkiye’de önemli cerrahi hizmetlere imza atmasından dolayı dönemin Cumhurbaşkanları Turgut Özal ve Süleyman Demirel tarafından Türk vatandaşlığı verilen Dr. Şöhret Oğuzoğlu'yla, Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri'nin verdiği yaşam mücadelesini konu alan Sedat Peker, Türkiye’den yardım bekleyen o halka el uzatılması gerektiğini kaydetti.
OĞUZOĞLU'NUN ÜZERİMDE HAKKI ÇOK
Dr. Oğuzoğlu'nun kendisinin de üzerinde hakkı olduğunu kaydeden Sedat Peker, “Benim üzerimde çok hakkı olan Dr. Şöhret Oğuzoğlu abimin iftarda evine ailece misafir olduk... Bana, 'Bu dünyada iyi bir insan, iyi bir milliyetçi nasıl olmalıdır?' diye sorulduğunda her şeyiyle örnek verebileceğim insan vallahi kendisi ve ailesi olurdu... Şöhret Hocam aslen Doğu Türkistanlı yani Uygur Türkleri'ndendir... 1980'li yılların sonunda ailesi ile beraber Türkiye'ye irtica etmiştir. Rahmetli Cumhurbaşkanlarımız Merhumen Özal ve Merhum Demirel'in tedavilerinde gösterdiği başarılardan dolayı hızlı bir şekilde Türk Vatandaşlığına alınmış ve sonra da Cerrahpaşa’da doktor olarak görev yapmaya başlamıştır. Ben kendisi ile 1993 yılında tanışma şerefine eriştim... Bana çok hakkı geçti” diyerek övgüyle bahsetti.
“Türkiye'de yaşadığım için şanslı olduğumu düşünüyorlardı”
Oğuzoğlu’nun kendisine o yıllarda, söylediği bir sözü unutamadığını belirten Peker, “Bana anlattığı şu öğreti aklımdan hiçbir zaman çıkmadı: ‘İnsanlar, ben Türkiye’ye irtica edebildim diye benim şanslı olduğumu düşünüyorlar... Oysa ki en şanssız olanı benim’ demişti. Çünkü Doğu Türkistan'daki yani Ata Yurdundaki tüm Uygur Türkleri, 'Türkiye’ diye büyük bir devlet var, oradaki Türkler bizi bu sıkıntılarımızdan kurtaracak' diye bekliyorlar... Buna inanıyorlar bu yüzden bütün acılara katlanabiliyorlar’ diye sözlerini devam ettirmişti. Oysa ki ben Türkiye'ye geldiğimde ülkedeki büyük bir kesimin Doğu Türkistan'da yaşananlardan haberdar bile olmadıklarını gördüm... Haberdar olanların da bir şeyler yapmak için gayretleri olmadığını gördüğümde mutsuzluğa yakalandım. Doğu Türkistan'daki UYGUR TÜRKLERİ hala daha buradan bir yardım geleceğine inanıp, yaşadıkları zulme direnirken, ben ise böyle birşeyin olmayacağı gerçeğiyle yüzleştim” diyerek yaşanan insanlık dışı dramı gözler önüne serdi.
ŞU ANDA DA DEĞİŞEN BİRŞEY YOK
Sözlerine devam Sedat Peker, şu ifadelere yer verdi:
“Kıymetli dostlarım, Şöhret Hocayla bu sohbeti yaptığımda, sene 1993 yılıydı ve şu anda da maalesef ki değişen çok fazla birşey yok... Ancak şunu asla unutmamalıyız: Birinci Dünya Savaşı ve öncesinde İngilizlerin, İkinci Dünya Savaşı'nda ise Japonların işgaline uğramış Çin Devleti, aradan geçen 70 senede dünyanın ikinci süper gücü olmuştur... 1950'lerde bağımsız olan Doğu Türkistan ise şuan Çin Devleti'nin işgalindedir. 50 sene bir insan ömrü için çok uzun bir zaman dilimi olabilir ancak milletlerin tarihinde göz açıp kapayacak kadar kısa bir süredir. Kıymetli dostlarım Türk’e yurtluk etmiş olan tüm coğrafyaların, birgün tekrardan bağımsız olup, Türk’e yurtluk edeceğine olan inancınızı lütfen kaybetmeyin... Türk-İslam davasının şuurunda olarak istikamet üzerine olmaya lütfen devam edin.