Ülkücü camia olarak bu olayı unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını ifade etti.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Yücel Erim, şu ifadeleri kullandı: "25 Haziran 1980 günü MHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Emekli Binbaşı Ali Rıza Altınok’un kapısını kiralık evlerini gezmek isteyen biri kadın dört kişi çaldı. Altınok’un eşi Fahriye Altınok, kiralık evi gezdirip, konuşmak ve yemek ikram etmek üzere dört kişiyi evine çağırdı. Yemekler yendi. Bu sırada çevreyi kuşatan kiracı rolündeki dört militan silahlarını çıkardı ve ateş açmaya başladı. Kurşunlarla Ali Rıza Altınok, eşi Fahriye Altınok’la birlikte 16 yaşındaki kızları Nilgün Altınok can verdi. Evin duvarına “Faşist yuvalarını dağıttık” yazan Marksist-Leninist Silahlı Propaganda Birliği üyesi dört kişi kaçtı. İkisi kardeş olan katillerden kadın olanı 1981 yılında bir çatışmada yaralı olarak yakalandı. Kardeşi yargısız infaz olduğu için uzun süre kamuoyunda tartışılan çatışmada öldürüldü. MLSPB’li kadın militan 10 yıl sonra 1991 yılındaki şartlı tahliye yasasından faydalanarak serbest kaldı. Şiir kitabı yazdı, şiirlerinden şarkılar yapıldı. Ödüller aldı"
"Şehitlerimizin katillerinin hâlâ meydanlarda dolaşmasından duyduğumuz rahatsızlığın nefreti içerisindeyiz. Bugün Şehadetinin 36. Sene-i devriyesinde Ali Rıza Altınok, eşi Fahriye Altınok ve kızları Nilgün Altınok'u saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. Ülkücü Şehitlerimizin fikir ve düşüncelerini ilelebet yaşatacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bizler Ülkücü Türk Gençliği olarak 80'lerde kaybettiğimiz yiğitlerimiz bizim kanayan yaralarımız, yaralarımıza derman olan tek ilaç ilim, fikir ve tekniktir. Bizler elleri silah tutan nesil değil, bizler mapus damlarında çürüyen gençlik değil, elleri kalem tutan, okul sıralarını ev edinmiş gençliğin peşindeyiz. Birliğin sembolü gençliğin aydınlanmasıdır. Bunların yanında İnegöl Ülkü Ocakları Sosyal Medya hesaplarından yaptığımız paylaşımlar ile halkımız ve gençlerimizi bilinçlendirmeye devam ediyoruz"