İnegöl Ülkü Ocakları'ndan Uyuşturucuya Hayır Kampanyası !

İnegöl Ülkü Ocakları tarafından dün Sani Konukoğlu Konferans Salonunda ‘Uyuşturucuya Hayır’ paneli düzenlendi.Dün saat 20.00’de düzenlenen seminere...

İnegöl Ülkü Ocakları tarafından dün Sani Konukoğlu Konferans Salonunda ‘Uyuşturucuya Hayır’ paneli düzenlendi.

Dün saat 20.00’de düzenlenen seminere MHP İlçe Başkanı Müfit Besler, Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Fatih Sütçü, MHP eski İlçe Başkanı Fahri İnkaya, İnegöl Ülkü Ocakları Başkanı Yücel Erim ile vatandaşlar katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından başlayan programın açış konuşmasını yapan İnegöl Ülkü Ocakları Başkanı Yücel Erim, “Son dönemde İnegöl halkını yakınan ilgilendiren ve ailelerimizi derinden üzen uyuşturucu illeti güzelimiz Türkiye’mizde had safhaya çıkmıştır. İlçemizde de bu durum Türkiye genelinden farksız değildir. Genel merkezimizin bu yıl uyuşturucuya karşı başlatmış olduğu savaşla, her bölgede uyuşturucunun zararları anlatılmış; paneller, konferanslar ve tiyatrolar gerçekleştirilmiştir. İnegöl Ülkü Ocakları olarak bizler de yerelde gençliğimizi uyuşturucudan uzaklaştırma ve ailelerimizin bu konuda bilgilendirilmesi amaçlı bu paneli gerçekleştireceğiz. Cennet mekân rahmetli Başbuğ’un Sayın Alparslan Türkeş’in gençlere ‘Hepiniz birer Türk bayrağısınız. Bayrağı kirletmeyin, lekelemeyın, yere düşürmeyın’ sözü gençlere en büyük nasihati olmuştur. Bu nasihate uyarak, ocağımızda yetişen gençlerimizi uyuşturucudan uzak tutmak için daima yanlarında olacağız. Uyuşturulmaya çalışan gençliği bu oyunlara yem etmeyeceğiz” dedi. Ülkü Ocakları Bursa İl Başkanı Fatih Sütçü ise, “Bursa Ülkü Ocaklarımızın yaklaşık 4 ay önce bir basın açıklaması yaptı. Bu basın açıklamasının amacı; 11 yaşındaki bir gencimizin ben onları şöyle tanımlıyorum, ülkemizin Anadolu’muzun gürbüz çocuklarını ismini söyleyemediğim genel itibariyle uyuşturucu maddeye kurban verildiği bir günde bundan etkilenerek, çıkıp basın açıklaması yapmamız neticesinde bu illetin farkına vardı bu insanlar. Dediler ki 11 yaşındaki ülkemizin gürbüz çocukları uyuşturucuya kurban veriliyor. Bununla beraber uyuşturucuya karşı yoğun mücadele başlattık. İlk paneli merkezde başlattık. Daha sonra ilçe ayaklarımız bunu sürdürerek devam ediyorlar. Nilüfer ülkü ocaklarında yaptığımız panelin 2’ncisini bu akşam İnegöl’de yapıyoruz. Biz bir sloganla yola çıktık. Dedik ki ‘uyuşturucuya kurban verilmiş her genç kaybedilmiş birer vatan toprağıdır’. Panelin asıl ismi ‘benim çocuğum yapmaz deme.’ Herkesin çocuğu yapabilir. 2014 yılında, uyuşturucuya kurban verilen genç, bundan önceki senelerin 2 katı. Her geçen günde de artmakta. İnegöl’ümüzde, bu çok yoğun bir şekilde ticareti yapılan madde. Ülkemizin ve İnegöl’ün gürbüz çocuklarına Allah rızası için sahip çıkalım. Onlar bizim evlatlarımız. Onlar bu ülkenin umudu. Onların bu ülkenin geleceği. Uyuşturucuya kurban verilmiş her genç birer vatan toprağıdır. Vatan toprağına ne kadar hassasiyet gösteriyorsanız bu gençlere de aynı hassasiyet göstermenizi istiyorum” diye konuştu. Kişisel Gelişim Uzmanı Gülfize Demirhan ise, “Uyuşturucunun neden ve nasıl başladığını ve bunun nedenleri araştırmayı hiç düşünmediğimiz gibi yalnızca uyuşturucu suçlayarak başlıyoruz. Bu uyuşturucuya başlayan çocukların zihninde oluşan nedenleri bulmadığımız sürece, bunun önüne geçmeyeceğiz. Bunun oluşmasına neden olan sorunlar ve nedenler araştırılması gerekiyor. Burada ailelere önem düşüyor, bizim ilgilendiğimiz çocuklarda gördüğümüz en büyük sorun ailelerden uzak yaşıyorlar, aileleri ile sorunlarını paylaşamıyorlar, aileler çocuklarla zaman geçirmiyor. Burada aile akşam olduğunda yemek sonrası aile bütünlüğünü koruyacak çocuklarının sıkıntılarını dinleyecek ve çocuğu ile ilgili bir değerlendirme yapması gerekiyor. Aslında sıkıntı aileden başlıyor sonra, eğitim hayatında. Öğretmen çok iyi bir gözlemci olması gerekiyor. Anne çocuğunu akşam 1-2 saat görüyor ama öğretmen daha fazla görüyor. Öğretmen çok iyi bir gözlemci olması gerekiyor. Burada iyi bir eğitmen aile ile iletişime geçerek sıkıntı çok ileri gitmeden problem çözülür diye düşünüyorum. Bu çocuklar bizim çocuklarımız bu çocuklara neden başladın diye sormayacağız sen neden başladın diye soracağız. Burada önemli olan neden başladığı bizim yapmamız gereken çocuklar üzerinde çok iyi odaklanmamız lazım” dedi. Ülke genelinde gençliğin karşılaştığı sıkıntılar yanında uyuşturucu geleceğimizi tehdit eden vahim bir tehlike olduğuna işaret etti. Uyuşturucu alışkanlık ve bağımlılık yapan maddelerin Türkiye genelindeki oranları, nasıl ve hangi yöntemlerle yaygınlaşmaya ve yaygınlaştırılmaya çalıştırıldığının detaylarını anlatan konuşmacılar; slayt gösterileriyle dünya ve Türkiye’de uyuşturucunun tehlikelerini örneklerle sundu. Uyuşturucu maddelerin kullanıldığında beyin hücrelerinde kısa sürede hasara yol açtığını belirten Narkotik Uzmanı İsa Altun, “Şizofrene benzer bir durum ortaya çıkarır ve ani kalp durmalarına neden olur. Ergenlık döneminde hassaslaşan gençler başta olmak üzere özellikle ailevi, sosyal ve kişisel olarak sorun yaşayan bireyler, uyuşturucu tacirleri ve aracılar için risk grubunu oluşturur. Kişileri madde bağımlılığına iten ortamların başında arkadaş ve çevresi gelmektedir. Özelikle gençlerin “Bir kereden bir şey olmaz diye” başladıkları madde bağılılığı, zamanla ailelerin ve toplumun en büyük problemi haline gelmektedir. Ailelerin çocuklarının kimlerle arkadaşlık yaptıklarını bilmeleri ve onları tanımaları gerekiyor. Çocukların özellikle boş zamanlarında ve okula gidiş ve akşam dönüşlerinde zamanında evde olmaları konusunda daha duyarlı olmalıdırlar. Çocukların sürekli gözetim altında tutulması ve takip edilmesi gerekmektedir. Unutmayalım ki ilk alışkanlık, sonradan gelen bütün alışkanlıkların başlangıcı olacaktır. Türkiye’de madde bağımlılığıyla ilgili tek kuruluş olan Türkiye Madde Bağımlılığı İzleme Merkezi bu konuda birçok çalışma yapmaktadır. Madde bağımlılığından kurtulmada en önemli etken erken teşhis. Bir gencin içinde bulunduğu aile, okul, yakın çevresi, bağımlı olan genci ne kadar erken fark eder, ona yardımcı olmaya çalışırsa, bağımlılıktan kurtulma şansının o kadar artar. Madde kullanan kişiler kendini öznel bir hoşnutluk içerisinde zanneder. Oysa ki doğal yolla mutluluk sağlamayı başarabilen insanların, bu tür maddelere yönelme riski çok azdır. Çocuklarımızı yetiştirirken doğal yollardan ve değerlerden mutlu olabilmeyi öğretebilirsek, kendilerini spor ve sanat etkinliklerine yönlendirebilirsek, kişi kendini mutlu kılabileceğini zannettiği ancak kısa sürede böyle olmadığını fark edip belki de çıkamayacağı bir yola girmekten korumuş oluruz. Uyuşturucu kullanımına başlamanın en önemli etkeni arkadaş ortamı” şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ülkü Ocakları Haberleri