Nefsimizin esiri olmaktan, ihtiraslarımızın kölesi bulunmaktan Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a sığınırız. Sorumluluğumuz çok büyük, vebalimiz çok ağırdır.
Namuslu, şerefli, ilkeli, dürüst olmak insanlığımızın ve adamlığımızın bir gereğidir; ahlakımızın ve karakterimizin ayrılmaz bir bütünüdür. Namuslu ve onurlu bir şekilde yaşamak; bizler için her türlü makamdan daha üstündür. Biliyoruz ki, şahsiyetlerini makamlarından alanlar, makamlarını yitirdiklerinde bir hiç olarak yaşamaya mahkûmdurlar. Allah’a sonsuz şükürler olsun ki, bu bilinçle koltuklardan güç almak yerine emanet olan makamlara güç kazandırmak gayesindeyiz. Sıfat sahibi olmaktan daha önemli olan şahsiyet sahibi olabilmektir. Şahsiyetçiliğimizin esaslarını ise Türklük ve İslamiyet oluşturur. Bu şuurla, emanet almış olduğumuz makamları davamıza olan sadakatimize, şehitlerimize olan vefa borcumuza, milletimize olan kara sevdamıza yakışır bir sorumlulukla, samimiyetimiz ve ahlakımızla temsil etmenin mücadelesi içindeyiz. Tüm makam ve mevkilerin gelip geçici olduğu gibi bu dünyanın da fani olduğunun idrakındayız. Asıl önemli olan ise bu kısa ömrü dolu dolu yaşayarak, Hakk’ın huzuruna alnı ak, başı dik varabilmektir.
Ahbap-çavuş ilişkisinden sakınarak; çivisi çıkmış, leşleşmiş, oluk oluk kirin aktığı yalan dünyada; riyanın, samimiyetsizliğin, sahtekârlığın, iftiranın moda olduğu düzende hakkı haykırarak, sade ve temiz yaşayarak Cenab-ı Allah’a teslim olup Türk-İslam davasına hizmet etmeyi şeref saydık. Hizmetlerimizi samimiyetle, gönül huşusu içerisinde ortaya koyduk.
Büyük Türk Milletine yeminimiz var: Bizler için Turan Ülkümüz ve mazlumların felahı her şeyin üzerindedir. Bizim için bütün ülküdaşlarımız büyük bir değerdir; Cenab-ı Allah’ın mümtaz bir emanetidir. Türkiye’nin dört bir köşesinde çalışma arkadaşlarım ve il, ilçe ocak başkanlarım ve her birini öz kardeşim gibi gördüğüm yiğit Ülküdaşlarım ile omuz omuza, şerefli mücadelemizi vatanımıza, milletimize, davamıza hizmet bilinci içerisinde sürdürmekteyiz. İki dünya kardeşliği baki olmak kaydıyla mahşerde bir ve beraber haşrolmak en büyük duamızdır
Allah’ın ve Resulünün yolunda, milletimizin sevdasında; kula kulluk etmeden, yalnızca Allah’a kul olarak; mükâfatı ve takdiri yalnızca Allah’tan bekliyoruz. Şehitlerimizin ve dava büyüklerimizin bize emanet ettiği bayrağı dava şuuruyla azim, kararlılık ve cesaretle ilk gün ki heyecanla korkusuzca dalgalandırmaya devam edeceğiz.
Bir kere yükseldi bu bayrak bir daha asla inmeyecektir.
Olcay Kılavuz – Ülkü Ocakları Genel Başkanı
10 Haziran 2016