Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz İran Devlet Televizyonu'nun Türklere yönelik hakaretlerini protesto eden Güney Azerbaycan Türklerine destek veren bir açıklama yayınladı. Kılavuz, 'Kırk milyon civarında Türk’ün bulunduğu İran’da soydaşlarımızın varlığı tehdit altındadır.'dedi.
İşte Kılavuz'un o açıklaması:
"Kadim Türk Milletinin yoğrulduğu değerler şüphesiz ki tarihin gördüğü en büyük medeniyetin kilometre taşlarıdır.Bu medeniyet ahlakınca birçok coğrafyaya anlam katan ,sayısız milleti adaletle idare ederek onları huzur ve refaha kavuşturan tarih boyunca Türk Milleti olmuştur.
Ne kadar acıdır ki eski kuvvet ve kudretini hasretle yâd eden necip milletimizin bir bölümü bu günlerde baskı ve zulüm altında inim inim inlemektedir.Ancak bu kez hemen yanı başımızdaki İran Türklüğü feryat etmektedir.
Fars egemenliğine giren Güney Azerbaycan, Türkistan’dan kopartılan Horasan Türkleri, Şiraz’daki gözbebeğimiz Kaşgay Türkleri ve toplamda kırk milyon civarında Türk’ün bulunduğu İran’da soydaşlarımızın varlığı tehdit altındadır.
Ceddimizin medeniyet beşiği bu coğrafyada kültürümüz yıpratılmaya, ses bayrağımız Türkçe’miz susturulmaya ve neticede Türk Milleti yok olÜma veya asimile olmak arasında tercih yapmaya zorlanmaktadır. Urmu Gölü kurutulmakta, İran Türklüğü’nün sembolü Traktörsazi Futbol Takımı’nın başarıları gölgelenmeye çalışılmaktadır.
Tüm bunlarla birlikte 6 Kasım 2015 tarihinde İran Radyo Televizyon Kurumuna bağlı “Kanal 2” isimli televizyon kanalında soydaşlarımıza ve medeniyetimize hakaret edilmesi bardağı taşıran son damla olmuştur.
Söz konusu kanalda, çocuklar için yayınlanan programda Güney Azerbaycan Türkü bir çocuğun dişlerini tuvalet fırçasıyla temizlemesi ve bu sebepten etrafına kötü koku yayılmasıyla ilgili bir sahneye yer verilerek, İran Türkleri açıkça aşağılanmıştır.
Türk Milleti’nin “pasaklı, kirli ve bulundukları alanda bütün kötü kokuların kaynağı” gibi gösterilmeye çalışılması büyük bir infial oluşturmuş ve soydaşlarımız çeşitli protestolar ile olaya karşı tepkilerini dile getirmişlerdir.
Tepkilerin genişlenmesi üzerine Azerbaycan eyaletlerinin valileri ve resmi makamları İran devlet televizyonuna itirazlarını bildirerek sorumluları özür dilemeye davet etmişlerdir. Ancak soydaşlarımız yapılan özür açıklamalarını yeterli bulmayarak, İran’ın baskıcı politikalarının son bulması için adeta nümayişe geçmişlerdir.
Urmiye Üniversitesi’nde başlayan gösterinin ardından Güney Azerbaycan Türkleri Tebriz, Urmiye, Zengan, Erdebil, Meşgin, Marağa, Hoy, Melik Kendi ve İran’ın başkenti Tahran’da sokaklara dökülmüştür.
“Haray haray ben Türküm” ve “Azerbaycan var olsun, istemeyen kör olsun’’ tezahüratlarının yanı sıra; Türkçe, Farsça ve İngilizce “Biz Türküz”, “Türk dilinde medrese(okul) olmalıdır herkese”, “Ölüm olsun Fars faşizmine”, “Yaşasın Azerbaycan”, “Türk dili resmi olsun” yazılı pankart ve dövizler taşıyarak Türklerin anadilde eğitiminin engellenmesini ve haklarının görmezden gelinmesini protesto etmişlerdir.
Tahammülsüz tavrı ve zorba politikaları ile soydaşlarımıza nefes bile aldırmayan baskıcı İran yönetimi, bu nümayişi şiddet senaryoları ile engellemeye çalışmaktadır. Bölgeden aldığımız bilgilere göre elli civarında soydaşımız göz altına alınmıştır. Hukuk dışı uygulamalar konusunda dosyası bir hayli kabarık olan İran, soydaşlarımıza karşı bu acımasız tavrı ile suçlarına yenilerini eklemektedir.
Her zaman olduğu gibi bugünde “Esir Türkler” başta olmak üzere Büyük Türk Milleti’nin haykıran sesi olan Ülkü Ocakları olarak, hemen yanı başımızda yaşanan gelişmeleri yakından takip etmekteyiz.
Haklı davalarında başta İran Türklüğü olmak üzere tüm soydaşlarımızın yanında olduğumuzu beyan eder, milletimizi aşağılama küstahlığını gösteren söz konusu yayın organını ve bu rezalete göz yumanları kınadığımızı belirtmek isteriz."