VATAN TAŞINACAK MAL MIDIR ?

Abdullah ALAGÖZ

  Vatan kavramını ansiklopediler, bir milletin bağımsız ve egemen olarak üzerinde yaşadığı yeryüzü parçası ve onun hava sahası ile karasularına denir şeklinde tanımlamaktadırlar. Vatan ya da yurt, insanoğlunun her türlü hatırasının, hafızasının, maddi ve manevi değerlerinin toprakla bütünleştiği yerdir. Vatan üzerinde, sadece hâlihazırda yaşayan halkın değil geçmişte ecdadının ve gelecekte torunlarının da hakkı vardır. Bireysel mülkiyet nasıl birey için bir emek karşılığı elde edilmişse vatanda toplumsal ruh ile elde edilmiş olup bireysel mülkten farklı olarak şehit kanlarıyla, gazileriyle çetin mücadelelerle nice kahramanların hayatlarının baharında kara toprağa düştüğü azmin sonucu kazanılmış olan toplumun namusu, tapusu ve şerefidir. İstiklal şairimiz haklı olarak şöyle sesleniyordu; Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi… Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Hz peygamber- “Vatan sevgisi imandandır” diyerek üzerinde yaşanılan vatanın öneminin iman mertebesinde olduğunu bütün inananlara bildiriyordu. Vatan, insanların üzerinde hür, egemen olarak insanca yaşayabileceği, özgürce havasını teneffüs edeceği huzur limanıdır. Bundan dolayı vatan, kutsallığı kadar vatanın üzerinde yaşayan milletin egemen olarak hür ve bağımsız olarak yaşaması da vatanın kutsallığının gereğidir. Vatan kavramı, millet, devlet ve bayrakla bütünleşerek insanlık arenasında hak ettiği seviyeye ancak gelebilmektedir. Vatanın kutsallığı kadar o kutsal yurdu korumak için milletler egemenliğini kurdukları en büyük organizasyon olan devlet ile gerçekleştirebilmektedir. Dolayısıyla Türklerde Devlet-i Ebed Müddet kavramı da ebediyete kadar devletin yaşaması anlamında kullanılmıştır. Devlet kavramını kutsal kabul etmelerinin nedeni ise üzerinde yaşayan milletin koruma ve kolama görevini yapması ve yurt edindikleri vatan topraklarını korumasından kaynaklanmaktadır. Millet ise sınırları belli toprak parçası (vatan) üzerinde yaşayan dil, din, tarih, kader ve ülkü birliği içinde olan topluluktur. Bayrak sözcüğünün aslı ise “batrak”tır. Batıraktan yani batırmaktan gelir. Eski Türklerde toprağa saptanan, “batırılan” mızrağın üzerine hanedanlığı temsil eden semboldür. Aslında bayrak iki önemli yönüyle karşımıza çıkmaktadır. Gücünü üzerine dikildiği vatan toprakları ve o topraklar üzerinde yaşayan milletin özgürlüğünü temsil etmesidir. Bütün bu kavramları yeniden hafızamızda tazelememizin nedeni, son “Fırat –Şah operasyonu ile vatan toprağını taşınabilen mal gibi akla, bilime, tarihi ve dini izahlarla açıklayamayacağımız gerekçelerle tehlike bahane edilerek terk hadisesidir. Türk tarihinde herhangi bir savaş ve o savaşın küçük kesitlerini incelemeye aldığımızda Mehmetçiğin kanının son damlasına kadar vatanı koruduğunu ya şehit olduğu ya da vatanı koruyarak düşmanı püskürttüğüne tanıklık etmekteyiz. 90 yıllık reklam arası dedikleri cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in Çanakkale’de askere seslenişini bir kez daha tekrarlayalım “ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” diğer yandan Süleyman şah türbesini koruyan askerimizin can güvenliği tehlikeye girdi diyerek vatan topraklarından ricat eden zihniyetin vatan, devlet ve bayrak anlayışını bir karşılaştıralım. “Sâhipsiz olan memleketin batması haktır; Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.” Evet, şairin dediği gibi toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Vatan, devlet, millet ve bayrak kavramlarının milletler tarihinde ne anlama geldiğini ancak milli şuura ve tarihi birikime sahip şahıslar ile kadim milletler anlayabilir. Aidiyetsiz, aşiret, cemaat ve tarikat mantığından kurtulamayan miyop bakışlı arızalı zihniyetler böylesi ulvi kavramlar ve bunların insanlık adına ne anlama geldiğini anlayamadıklarını ve anlayamayacaklarını bir kez daha gördük.   Abdullah ALAGÖZ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.