İddia sahibi aynı takım oyuncusu. O da Habertürk yazarı. Sezgin Baran Korkmaz bunu arıyor. Veyis Ateş’i dinletiyor. Adam gazeteci dışında her şey. Yazık ki bu densiz bu görüşmeyi bakan adına yaptığını söylüyor.
Mehmet Ağar’ın kurduğu çirkin yapı şimdilerde bu dangalakları kullanarak arşivcilik yapıyor. Bunu zamanı gelmeden de ortaya dökmüyor. Ta ki kendileri veyahut yakınları sıkışana dek. Böyle bir durum hâsıl olunca da bu hemen şantaj malzemeleri olarak bu arşivler ortaya atılıyor. Muhatapları bu şantaja boyun eğerse bütün malvarlıklarına onların deyimiyle çökülüyor. Eğmezlerse de kamuoyuna bu arşivlerle servis edilip itibarsızlaştırma operasyonu yapılıyor. Her türlü kumpas ve dalavereyle olur olmaz yepyeni taptaze suçlara bulaştırılıyorlar.
Adı, sanı, geçmişi, titri, ekonomik gücü ne olursa olsun hiç kimse bu devletten daha üstün değildir. Hiç kimse kendini burada görme gafletine düşmesin. Zira gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi garip bir yönü vardır.
Devlete şöyle hizmet böyle hizmet naraları atmasın kimse. O senin işindi kardeşim demezler mi adama. Sen bu devletten ne için maaş alıyordun? İşini yaptığın için mükâfat mı bekliyordunuz?
Devlet içinde Devlet olmaz. Hadsizlik edip olmaya kalkarsanız Devlet kulaklarınızdan tutar hakkınızda gerekeni yapar.
Gelelim devlet yetkilileriyle ilgili ortaya atılan iddialara…
Bu iddiaları ortaya atan mütemadiyen Turan’ı kuracağız göndermeleriyle milliyetçiliğini sözüm ona iddia ediyor. Bir milliyetçi eğer varsa eğer elindeki bilgileri belgeleri bütün dünya kamuoyu önünde ifşa edeceğine; bu iddialara söz konusu bilgi ve belgeleri dosyalaştırarak bu ülkenin şerefli savcılarına ulaştırır. Bakan ya da milletvekili dokunulmazlığı ne olacak sorularınızın kafanızda döndüğünü görür gibiyim. Bu dosya eline ulaştığında savcı meclis başkanlığı ve cumhurbaşkanlığına gerekçelerini sunarak soruşturma ve yargılama iznini alır.
Hâsılı, milliyetçi adam ülkesine, devletine uluslararası arena da; ki zaten böyle bir şey bekliyorlar, bu ihaneti yapmaz. İhanet edenden de milliyetçi olmaz.
Fakat her şerrin bir hayır tarafı vardır ya hani. Bu şerrin hayrı da kendine gazeteci diyen karakter ve şeref yoksunu acizlerin, satılmışların ipliğinin pazara çıkması.
Tanrı Türkü Korusun ve Yüceltsin…
Ne Mutlu Türk’üm Diyene….
Lafta değil ha
Hayatının her zerresinde….
Abdurrahman Aytekin