MHP Siyasî Merkez
Hiçbir Türk milliyetçisi kendisine şurada veya burada bir merkez arayışının içerisine girmemelidir. Türk milliyetçilerinin bir tek “Siyasî Merkezi” vardır ve bu “Merkez” de “Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)”dir.
Milliyetçi Hareket Partisi, azîz Türk Milleti’nin din, dil, târih şuûrundan; engin millî kültür ve muhteşem medeniyetinden; millî his ve rûh asâletinden; İslâmî, insânî, ahlâkî, irfânî, edebî, tasavvufî, bediî, örfî ve an’anevî geleneğinden hız ve ilhâm alarak teşekkül etmiş bir “Siyasî Merkez”dir.
MHP, öyle bir “Siyasî Merkez”dir ki, Türk Milleti’nin maddî ve mânevî varlığını, maya çanağını; kısacası Türk Milleti’nin rûh kökünü ve onun her şeyi ile bütünlük arz eden ezel-ebed arası târihî yapısını ve bütün bunları hakkıyla temsil eden bir “Merkez”dir.
MHP, Türk vatanında “birlik ve dirliğin” istikbâldeki “Siyasî Merkezi”dir ve hep öyle kalacaktır.
Üç Hilâl’den Kopuş
Üç Hilâl’den kopuş, Üç Hilâl’in mânâsını idrâk edemeyiştir.
Üç Hilâl’den kopuş, mâzî, hâl ve âtî’yi kavrayamayıştır.
Üç Hilâl’den kopuş, târihin çöplüğüne yuvarlanıştır.
Üç Hilâl’den kopuş, Türk Milleti’nin en az beş bin senelik târihine ters düşüştür.
Üç Hilâl’den kopuş, Türk Milleti’nin istiklâl ve istikbâlini okuyamayıştır.
Üç Hilâl’den kopuş, Üç Hilâl’i muârızları karşısında mahzûn bırakıştır.
Üç Hilâl’den kopuş, Üstâd Necip Fazıl’ın “Gençliğe Hitâbe”sindeki: “…Kökü ezelde ve dalı ebedde bir sistemin aşkına, vecdine, diyalektiğine, estetiğine, irfânına, idrâkine sahip bir gençlik...” olarak ifâde ettiği ve nüvesini “Ülkücü Gençlik”te gördüğünü târih huzûrunda haykırdığı “oluşlar manzûmesi”ne ebedîyen hasret kalıştır.
MHP’den Ayrılış
MHP’den ayrılış, Türk Milleti’nin gönlünden de ayrılıştır.
MHP'den ayrılış, milliyetsiz, ülküsüz, öksüz, köksüz kalıştır.
MHP’den ayrılış, bütün Türk âleminin beslediği ümidi (güyâ akıllarınca) boşa çıkarıştır.
MHP’den ayrılış, Türk Milleti’ne karşı ebedî mahcûbiyet içerisinde debelenerek tükeniştir.
MHP’den ayrılış,Türk Milleti’nin ulu târihine karşı mes’uliyetsiz, mes’elesiz, gayesiz, ufuksuz, vuzûhsuz bir acziyetin içerisine yuvarlanıştır.
MHP’den Ayrılanlar
MHP’den ayrılanlar, evvelâ Türk Milleti’nin mâşerî vicdanında, sonra da kendi vicdanlarında mahkûm olmuşlardır.
MHP’den ayrılanlar, kendilerine yazık etmişler; yanlış yerlere savrulmuşlardır.
MHP’den ayrılanlar, ikbâl hırslarına yenik düşmüşler; şahsî nefislerinin kurbanı olmuşlardır.
MHP’den ayrılanlar, gittikleri yerlerde itilip kakılmışlardır.
MHP’den ayrılanlar, Türk Milleti’nin ve Türk Dünyası’nın istikbâli bakımından büyük vebal altında kalmışlardır.
MHP’den ayrılanlar, Türk Milleti’ni üzmüşler; Türk Milleti’nin iç ve dış düşmanlarını ise sevindirmişlerdir.
MHP’den ayrılanlar, Türk ve İslâm dâvâsına ve millî mefkûreye aykırı davranmışlardır.
MHP’den ayrılanlar, hem kendi gönüllerinde hem de başka gönüllerde huzûr bulamamışlardır.
Türk Milliyetçileri
Türk milliyetçileri, şahşî ikbâllerini hiçbir makam ve mevkiînin önünde görmezler.
Türk milliyetçileri, mensûbu olmaktan şan ve şeref duydukları Türk Milleti’ni karşılıksız severler.
Türk milliyetçileri, bir güzel ülküye gönül veren vatan ve millet sevdâlılarıdırlar.
Türk milliyetçileri, her çeşit yabancı ideolojinin, her türlü “izm”in ve “emperyalizm”in karşısındadırlar.
Türk milliyetçileri, Türk Milleti’nin Anayasası'nda ifâdesini bulan: “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.” Âmir hükmünün; refâh ve mutluluğunun yegâne temînâtıdırlar.
Türk milliyetçileri, Türk Milleti’nin ebedî ve millî mukaddeslerinin kefilidirler.
Türk Milliyetçileri, bekâ dâvâsının ebedî müdafiîleri ve muhâfızlarıdırlar.
Türk milliyetçileri, “Türk Cihân Hâkimiyeti Mefkûresi”nin; “Üstteki Gök Kubbe”de ve “Alttaki Yağız Yerde”ki tek mümessilleridirler.
Türk milliyetçileri, Türk Milleti ve Dünya Türklüğünün kadîm mes’elelerini en iyi bilenlerdir.
Türk milliyetçileri, Türk Milleti’ni dünya durdukça tâ Kıyâmet’e kadar her şart altında koruyup kollayacak ve yaşatacak fikriyatın timsâlleridirler ve bunların ilk fikir çilesine tâlip olanları da “Ülkücü”lerdir.
Türk milliyetçileri, Türk Milleti’ne Arş’a kanatlı hayâller kurduracak; ulu rü’yâlar gördürecek olan büyük bir aşk ve dâvâ ahlâkına sahip Müslüman Türk “Alp-Erenleri”dirler.
Türk milliyetçileri, Başbuğ Alparslan Türkeş’in: “Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin. Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.” Vecizelerinde ifâdesini bulan “Bayrak Hareketin” Bayraktarı ve Sancâktarıdırlar.
TEFEKKÜR
Türk Milliyetçileri, Millet’in Sancaktarı
Ülkücü Türk Gençliği, Millet’in Bayraktarı