Türk milliyetçiliği, Türk Milleti’nin târihî hakîkatinden doğmuş bir harekettir. Bu harekette hem “fütûhat” vardır, hem de berekât vardır. Büyük Türk Milleti; Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e seller gibi coşup akarken, bir yandan da bütün dünyaya yeni bir şekil ve nizâm da vermiştir.
Türk milliyetçiliği kutlu hareketi, Hun Türkleri ile en az beş bin yıl evvel başlamış; Göktürk, Uygur, Karahanlı, Gazneli, Selçuklu, Osmanlı ile beraber günümüze kadar devam edip gelmiş ve kıyamete kadar da devam edecektir.
Bütün dünya milletlerini hallaç pamuğu gibi silkeleyip dağıtan Türk Milleti’nin, dünya coğrafyasının hemen tamamında at koşturması basit bir mâcera olarak düşünülemez.
Türk Milleti, daha târihin başında Türk milliyetçiliğinin şumûlünü “Üstte Mavi Gök; Altta Yağız Yer” olarak belirlemiştir. İşte târihî Türk milliyetçiliğinin başlangıç mefkûresi (ülküsü) bütün insanlığa bu “Göktürk Kitabeleri”nden net ve açık bir şekilde ilân edilmiştir. Bu Kitâbe’ye göre; Mavi Gök ve Yağız Yer = Türk Vatanı’dır ve bu vatanın Gök Kubbe’si Çadır, Güneşi de (Ayyıldızlı-Al) Bayrak olarak belirlenmiştir.
Yukarıda işaret ettiğimiz “Göktürk Kitâbeleri”ni görmeyip; Türk milliyetçiliğinin doğuşunu 1789 Fransız İhtilali’nden sonra başlatmak isteyenler; gaflet, dalâlet ve hıyânet içerisindedirler. Bunlar; beyinleri, kalpleri, dondurulan ve iğdiş edilen; milletimizi ve târihî mefâhirlerimizi hakir ve küçük gören ve hiçbir vakit hakîki münevver olamamış müstemleke aydınlarıdır.
Ülkücü Türk Milliyetçisi, hakîkî Türk münevverlerinin eserlerini okuyarak, kendisini sürekli yenilemeli ve donanımlı hâle getirmeye çalışmalıdır. Es-Seyyîd Ahmet Arvasî Hocamız’ın buyurduğu gibi Türk’üm diyemeyen, Türklüğünden utanan ve sıkınan insanların bu azîz millete verecekleri hiçbir şeyleri yoktur.
Arşa kanatlı hayâller kuramayan ve ulu rü’yâlar göremeyenlerin bu “Gök Kubbe”nin altında ve “Yağız Yer”in üstünde yerleri yoktur. Biz göz kamaştıran medeniyetleri Yüce Allah’ın (celle celâlühü) Türk Milleti’ne lütuf ve ihsânı neticesinde kurduk.
Mâzî’de (geçmişte) yaptığını, hâl’de (şimdi) ve âtî’de (gelecekte) yapmak istemek hakkı en başta büyük Türk Milleti’nin hakkıdır.
TEFEKKÜR
Türk milliyetçiliği, en mükemmel fikriyat
İlim, irfân, lisân ki, mütekâmil Türkiyat