ABD’DE BÖLÜCÜYE NE YAPILIR?...

Ali BİLİR

Olay ABD’nin “Teksas Eyaletinde” geçer.

 

1845 Yılında Amerika Birleşik Devletlerine katılmadan önce on yıl bağımsız devlet olarak yaşayan Teksas eyaletinde hala bu katılmayı kabullenmeyen, yeniden bağımsız devlet olmayı arzu eden insanlar var.

 

Bu insanların birkaçı, 1996 yılında Teksas Cumhuriyeti diye bir örgüt kurarlar. Liderleri Richard McLaren’dir.

 

ABD Polisi Richard McLaren’i ve bir arkadaşını göz altına alır. Mahkemede; “ayrılıkçı/bölücü hareket oluşturmak, bu amaçla terör eylemleri yapmak için hazırlanmakla” suçlanırlar. Suça dikkat edelim; “terör eylemleri yapmak için hazırlanmak.”

 

Arkadaşlarının haksız yere tutuklandığını ileri süren iki kafadar, civardaki bir çiftlikte iki kişiyi rehin alarak seslerini kamuoyuna duyurmak için eylem yaparlar. Çiftliği yüzlerce “Teksas Ranceri” sarar. Eylemcilerden biri civardaki ormana doğru kaçar. Ama takip edilir ve öldürülür. Üzerinde silah bile yoktur. Arkadaşı ise bir av tüfeği ile teslim olur.

 

Sonuç olarak, yollara mayın-bomba döşemeyen, şehirlere hendek kazıp güvenlik güçleri ile çatışmaya girmeyen, masum sivilleri katletmeyen, otobüsleri, binaları yakmayan, kısacası hiç kimseye zarar vermeyen bu sözde örgütün, bir üyesi öldürülmüş, diğer üyeleri ise tutuklanmıştır. Örgüt lideri kabul edilen Richard McLaren’e doksan dokuz (99) yıl, diğer altı arkadaşının her birine ise 56’şar yıl hapis cezası verilir.

 

“Böl-parçala-yönet” stratejisini dünyanın her yerinde uygulayarak nice ulusları sömüren ABD, nostaljik bir özgürlük talebine karşı ne kadar sert ve acımasız! Acımasız, çünkü yaptığı işin ülkeler için ne kadar tahrip edici, yıkıcı olduğunu en iyi “O” biliyor.

 

İranlı toplumbilimci İbn-i Haldun’a göre, insanların doğal eğilimi nifak ve bölünmeye doğrudur.  İngiliz düşünür ve devlet adamı Thomas Hobbes’a göre, insanlığın doğal hali “herkesin herkese karşı verdiği bir savaş”tır. Devleti ve hukuku aradan çekerseniz, her insan her insanın düşmanıdır.

 

Devleti ve hukuğu kalmamış Suriye’nin hali ortada. Bin sene bir arada yaşamış insanlar, büyük bir zevkle birbirlerinin gırtlağını kesiyor; birbirlerinin eşini, çocuğunu köle diye satıyorlar.

 

Teksas milliyetçiliği bugün bile yaygındır. Teksas, bağımsız bir devletken kendi arzusuyla ABD’nin eyaleti oldu. Bu yüzden Teksaslılar, istedikleri zaman ABD’den ayrılma hakkına sahip olduklarına inanırlar.

 

Yakın geçmişte yapılan bir ankette, Teksaslıların neredeyse yarısı “Hillary Clinton’un başkan seçilmesi durumunda Teksas’ın bağımsızlık ilan etmesini ister misiniz?” sorusuna olumlu yanıt verdi. Trump’ın seçimi kazandıktan sonraki ilk beyanlarından biri, “Teksas devletten kopmayacak. Çünkü Teksas beni sever” oldu.

 

Yani McLaren’in başlattığı hareket, 20 sene sonra bugün Amerikan siyasetini etkiliyor. Bölücülük işte böyledir: En ufak ilhamlardan, en küçük umutlardan beslenerek bir bozkır yangını gibi büyür. Nifak bir başladı mı ne sözle, ne kanla bastırılabilir.

 

Fakat nifakı savuşturmanın bir yolu vardır. Başka bir toprakta, daha büyük bir nifak başlatmak. En büyük nifakçı olmak. Barış görecelidir. Eğer tüm dünyayı kargaşa içinde bıraktıysan, senin ülken nispeten huzurlu görünecektir.

 

Bu nedenle büyük güçler, küçük güçlerin işine burun sokmadan duramazlar. Ajanlarıyla, diplomatlarıyla, satın aldıkları hainlerle, dünyayı bulandırır dururlar.

 

Latin Amerika ülkelerinden Haiti’nin lideri Jean Aristide şöyle demiş:

“Bizim ülkede çok darbe oluyor, ama ABD’de hiç darbe olmaz. Neden bilir misiniz? 

“ABD’de hiç Amerikan elçiliği yoktur da ondan.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.