KARAKUŞİ KADI

Ali BİLİR

   Rahmetli Süleyman DEMİREL’e, ülkenin durumu hakkında ne düşündüğü sorulmuş. O’da, asıl adı Ebu Said Bahaeddin Bin Abdullah Esedî olan, yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi Kadı ile ilgili bir hikâye anlatmış…

   İşte o hikaye:

   Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken, burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrinde, güveç içinde nar gibi kızarmış, sahibini bekleyen nefis bir ördek var. 

   Karakuşi KADI, Fırıncıya; - “Ben bunu aldım” demiş.

   KADIYA itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş.

   Az sonra ördeğin sahibi gelmiş.

- “Hani bizim ördek? 

- “Fırıncı boynunu bükmüş,  - “Uçtu”, deyivermiş.

   Müşteri yalancılıkla suçlamış Fırıncıyı, tekme tokat başlamış bir kavga… 

 - Kavga sırasında Fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış…

- Bir duvardan atlarken, bilmeden öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmüş.  Kadın, çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine düşmüş… 

- Can havliyle kaçan fırıncının çarpıp devirdiği Yahudi bir vatandaş da kızıp peşlerine takılmış…

   Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak Karakuşi KADI’nın karşısına çıkarmışlar.

   Karakuşi KADI sırayla sormuş?..

   Ördeğin sahibi, - “Bu adam ördeğimi iç etti, şikâyetçiyim.”

   Karakuşi KADI, Fırıncıya sormuş: - “Ne yaptın bu adamın ördeğini?

   FIRINCI, "uçtu" demiş.

   Karakuşi KADI, kara kaplı defterini açmış. Ördeğin karşısında tayyar yazılı. –“Tayyar, "Uçar" anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil” diyerek fırıncının beratine karar vermiş.

   Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş?.. Onun şikayetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş: - “Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o Müslim’in tek gözü çıkarıla.”

   DAVACI, - "Ne olacak şimdi" diye sorunca…

   Karakuşi KADI, - “Şimdi demiş, Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız.”

   Bakmış ki gayrimüslim, sağlam tek gözde gidecek, şikâyetinden vazgeçmiş, Fırıncı bu davadan da beraat etmiş.

   Çocuğunu kaybeden kadının kocasına da Karakuşi KADI, - "Tamam" demiş:  - "Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak…"  Böyle olunca Fırıncı bu davadan da kurtulmuş.

   Karakuşi KADI dönmüş Yahudi’ye:  - “Senin şikayetin neydi?..

   Yahudi ellerini açmış, - "Ne diyeyim Kadı efendi" demiş, -  "Adaletinle bin yaşa sen e mi?.."

   Hikaye, “(…..) Kimi kime şikayet edeceksin” diye bitiyor…

   Noktalı kısmı edep dışı olduğu için yazamadım… Hoşgörüle…

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.