Suriye iç savaşından kaçıp ülkemize sığınan Arapları, “HİCRET OLAYI” ile özdeşleştirip MUHACİR/ENSAR benzetmesi yapan hükumetimiz, 30 milyar dolar harcadık diye övünüp/dövünüp dursun, gelecekte başımıza açılacak yeni dertlerin farkında mı?
Dört milyon Arap, Anadolu’nun değişik bölgelerine, bir plan dahilinde yerleştiriliyor. Varoşlarda Suriyeli mahalleleri oluşuyor.
Suriyeli Arapların, kültürel düzeyi düşük, eğitimsiz bir azınlık kitlesi olarak Türk toplum hayatına uyum sağlayamayacakları açık seçik bellidir. Hükumet, sığınmacıları entegre etmek, kültür birliğini sağlayacak eğitim faaliyetleri yürütecek ferasetten yoksundur. Üstelik Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye’ye gelen bin kadar Suriyeliyi “ilahiyatçı” kabul etmiştir. Bunların; “tefsir, hadis” gibi konularda Türkiye’ye katkı yapacağını açıklamış, vatandaşlığa geçirilmelerinin geciktirilmemesini istemiştir.
***
Irak'ın Kürt Bölgesel lideri Mesut Barzani'ye yakınlığıyla bilinen Rudaw’ın haberine göre: Beyt Nahreyn Arap-Arami Birliği, gerçekleştirdiği konferansın ardından partileşme kararı aldı. Partileşme çalışmalarını yürütmek üzere bir komisyon kurdu.
Ülkemizde elini kolunu sallayarak gezen, toplantılar düzenleyen, Arap-Arami Birliği sözcüsü Mim Yavuz Binbay, sözlerine Arap’ça ve Kürt’çe: (Êhlen û sehlên, yé Xevêt ul Exven il Âzîz, Sılemé Cîtın, / Hun bî xeyr hatin xusk u brayen kurd) yani, “Hoş geldiniz sevgili Arap-Kürt-Türk kardeşlerim” hitabıyla başlıyor.
Mim Yavuz Binbay’ın beyanlarından alıntılar:
- Arap-Arami halkları yüzyıllardır asimilasyona maruz kalıyormuş…
- Türkiye’de 8 milyon Arap-Arami kökenli yaşıyormuş…
- Bu halkların taleplerini demokratik zeminde dile getirmek için partileşme kararı almışlar…
- Anadilde eğitim hakkı başta olmak üzere, Arap halklarının da tüm haklarının iade edilmesi gerektiğini talep ediyor…
– “Başka bir etnisiteye tabi olmak zorunda değiliz” diyorlar.
- Kendilerini Arab-Arami-Asur-Süryani-Keldani-Mihallemi olarak tanımlıyorlar ve kesinlikle Türk Milleti ile kaynaşmak istemediklerini söylüyorlar…
- Arap, Asur-Süryani, Ermeni, Kürt, İbrani olarak yansıyan etnik gurupların, Müslüman, Hristiyan, Yezidi ve Yahudilerin 1914’de katliama uğradığı iftirasını tekrar ediyorlar…
- Avrupalı devletler “sözde soykırım” kararı aldığında ayağa kalkan iktidar, bölücülük tohumu saçan ajanı görmüyor, duymuyor, hakkında işlem yapmıyor…
***
KAPILARININ KAPALI OLDUĞU TEK PARTİ “MHP”
Birliğin seçimlerde Arap-Arami halklarının oyunu alabileceğini kaydeden BİNBAY, konuşmasına şöyle devam etti: “Seçimde bütün ittifaklara kapımız açık. Kapımızın kapalı olduğu tek parti MHP.”
***
Muktedirin “kardeşlerim” diye hitap ettiği dört milyon Suriyeli Arapların siyasi önderleri, VEFALI TÜRK’ün “İnsani duygularla”, “mazluma yardım” anlayışı ile yaptığı asil davranışa karşılık, gizliyi aşikar etmiş ve MHP’nin şahsında içindeki Türk düşmanlığını açığa vurmuştur.
Sığınmacı Araplar, vatandaşlık aldıktan sonra ana dilde eğitim başta olmak üzere isteklerde bulunarak, yurt dışıyla bağlantılı siyasi çalışmalar içine gireceklerdir.
SONSÖZ: Türkçülüğü tehlike sayanlardan, sığınmacı Suriyeli Arapların önümüzdeki on yıllarda bölücü pkk/pyd sorununu bile gölgede bırakacak nice sosyal krizlerin tohumu olarak, toprağımıza ekili halde beklediğini anlamalarını ve çözüm üretmelerini beklemiyoruz.