- Tarihte sekiz soykırım varsa, yedisine Türkler maruz kalmıştır. Soykırımın coğrafyası Balkanlardan Anadolu’ya, Kıbrıs’tan Ortadoğu’ya, Kafkaslardan tüm Türkistan’a ve Uyguristan’a kadar genişlemekte ve yüz milyonun üzerinde bir Türk nüfusun kaybına karşılık gelmektedir.
- Son iki yüz yılda nüfusu ve nüfuzu hızla eriyen tek millet Türklerdir. Bu acı ve katlanılmaz gerçeğe rağmen bu soykırımın uygulayıcısı Hristiyan dünyası ve yerli işbirlikçileri, tarihi gerçekleri tersyüz etmekte, Türkleri soykırım yapan bir millet gibi dünya kamuoyuna sunmaya çalışmaktadır.
- Viyana bozgunundan sonra başlayan ve günümüzde hâlâ devam eden Türk sürgün ve soykırımlarını en özet hâliyle sunmayı amaçlıyoruz.
- Bir örnek olarak; zalim ÇİN yönetimi altındaki esir Türklerden bahsedelim:
* UYGUR KATLİAMI: (1)
- Doğu Türkistan, 1949 yılından bu yana Çin Halk Cumhuriyeti’nin siyasi ve iktisadi kontrolü altındadır. 1949-1952 yılları arasında 2 milyon 800 bin; 1952-1957 arasında 3 milyon 509 bin; 1958-1960 yılları arasında 6 milyon 700 bin; 1961-1965 yılları arasında 13 milyon 300 bin kişi ya Çin ordusu tarafından katledilmiş ya da rejimin doğurduğu kıtlık sonucunda ölmüştür. Günümüzde de bu soykırım hâlâ devam etmektedir.
***
Çin rejiminin toplama kamplarına hapsettiği Uygur ve Kazak Türklerinin sayısının 3 milyonu bulduğu haberi dünya kamu oyu tarafından bilinmektedir. ÇİN devletinin uyguladığı işkence ve asimilasyon siyaseti gizlenemez hale geldi.
The New Arab ve Middle East Eye adlı medya kuruluşlarının köşe yazarlarından CJ Werleman; “ABD İstihbarat teşkilatlarının Çin’in toplama kamplarında alıkoyduğu Müslümanların sayısının 1 milyondan 3 milyona çıktığını tespit ettiklerini” yazdı.
Werleman; Twitter üzerinden konuyla ilgili olarak, “2019, 1944 değil – 3 milyon insana bir toplama kampında dini kimlikleri nedeniyle istismara uğruyor. Eski bir tutuklu olan Gülbahar Jalilova’ya göre Uygur bir Müslümanın Çin toplama kampına gönderilmesinin birkaç nedeni var: “Türkiye’ye seyahat etmek, telefonunuzla dua eden birinin görüntüsünü çekmek, İngilizceye çevirmek ve başörtüsü giymek.” Aslında, Uygur Müslümanlarının (Doğu Türkistan’daki) toplama kamplarına gönderilmesinin 48 nedenini biliyoruz. Bunlar dahil…” diye soydaşlarımızın uğradığı zulme örnek verdi. (2)
139 Ülkeden (1.200) bin iki yüz temsilcinin katılımı ile onaylanan “MEKKE BİLDİRGESİ”; birlikte yaşama, islamofobi ile mücadelenin yanısıra devletlerin iç işlerine karışmama konularına vurgu yaptı. Bunun anlamı şu; Doğu Türkistan’da milyonlarca insanın tutulduğu toplama kamplarında ve ülke genelinde yaşanan; “Oruç ve Kuran yasağı, zorla domuz eti yedirme, cami yıkımları ile insan hakları ihlalleri hiç ele alınmamış…
Sonuç olarak; Doğu Türkistan her yerde dışlanıyor, ne Türk dünyası sahipleniyor, ne de İslam dünyası sahipleniyor...
Türk Milleti, dostun yoktur düşmanın çoktur. Titre ve kendine dön.
(Devam edecek)
***
(1) Kaynak; Yrd. Doç. Dr. Salim DURUKOĞLU, Sevim SALİK
(2) Ajanslar