ERMENİ TERÖR ÖRGÜTLERİ VE ERMENİLERİN YAPTIĞI KATLİAMLAR (1)
Osmanlı Devleti’nde Fatih Sultan Mehmet’in kurduğu “millet sistemi” çerçevesinde toplam sayıları 22 olan Gayrimüslim cemaatlerden biri olarak ve Selçuklular dönemi dahil yaklaşık 900 yıl Müslüman-Türk ve diğer gayrimüslim unsurlarla birlikte rahat ve huzur içinde yaşayan Ermeniler, Tanzimat’tan sonra başlayan süreçte Batı emperyalizminin de kışkırtmasıyla Osmanlı Devleti içinde ayrılıkçı hareketlere başladılar. Ayrılıkçı Ermeniler için 1880’li yıllardan sonra patrikhane, kiliseler, hayır kurumları, okullar, cemiyetler için iç ve dış destek sağlanmış, harekete geçilecek zemin ve zaman hazırlanmıştı. Bunun için de tek bir şey kalıyordu: Terör örgütleri, yani dönemin kavramını kullanırsak “komiteler”… Hazırlanan, beklenen ihtilâl ise, bunlar vasıtasıyla gerçekleştirilecekti.
Değerli okurlar, aşağıda çoğunu ağlayarak okuyacağınız acı olayların arkasında temelde üç Ermeni terör örgütünün yer aldığı görülmektedir. Bunların kuruluşları ve gerçekleştirdikleri isyanlar, katliamlar, suikastlar bu yazımızın konusudur. Esasında Osmanlı Devleti yöneticilerini 1915 yılı mayıs ayında hem de bir Dünya Savaşı’nın içinde “tehcir” kararını almaya zorlayan gerekçelerin başında da bu terör örgütlerin çalışmaları gelmektedir. Bu kesindir. Bugün bunları görmezden gelerek, Türk milletini suçlamak, olsa olsa emperyalist Batılı devletlerin, yani Ermenileri kışkırtan ülkelerin paslanmış ve kirlenmiş vicdanlarını temizleme gayreti olarak görülebilir. Gerisi boş laftır…
ARMENAKAN TERÖR ÖRGÜTÜ
Terör örgütlerinden ilki, 1885 yılında Portakalyan’ın yetiştirdiği dokuz kişi tarafından Van’da kurulmuştur. İstanbul’da doğup öğretmenlik yapan Portakalyan, Van’da kendi açtığı okulunda birçok militan Ermeni talebe yetiştirmiş ve olaylara karıştığı hükümetçe tespit edilince Van’dan uzaklaştırılmıştır. Fransa’ya giden Portakalyan, orada “Armenia” gazetesini çıkarmış ve “kan dökmeden hürriyetin elde edilemeyeceği” propagandasını yaymaya başlamıştır. Gazetenin 1885’te Osmanlı Devleti’ne, 1886’da Rusya’ya girişleri yasaklanmışsa da, gizlice buralara gönderilmiştir.
Armenakan’ın kurucuları, Mıgırdıç Terlemezyan (Avetisyan), Grigor Terlemezyan, Ruben Şatavaryan, Grigor Adian, Grigor Acemyan, M. Bartutciyan, Gevord Hanciyan, Grigor Beozikyan ve Karekin Manukyan olup, Portakalyan’la irtibatı sağlayan Avetisyan tarafından idare edilmiştir.
7-8 kopya hâlinde hazırlanmış ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra neşredilmiş olan parti veya cemiyet programını gözden geçirildiğinde şunlar görülmektedir: İhtilal yoluyla Ermenilerin kendi kendilerini idare etmek amacıyla kurulan partiye sadece Ermeniler üye olarak kabul edilmiştir. Parti, gayesine ulaşmak için aynı ideale inanan bütün milliyetperver Ermenileri bir araya getirmek, ihtilalci fikirleri yaymak, üyelerine silah kullanmayı ve askeri talimi öğretmek, silah ve para temin etmek, gerilla güçleri meydana getirmek, halkı genel bir harekete hazırlamak gibi faaliyetleri yürütecektir. Merkez teşkilatının yanı sıra bölge teşkilatının kurulması ve diğer ihtilalci kuruluşlarla iş birliği yapması da öngörülmüştür. Silah kullanmak ve askeri strateji konusundaki talimin Van Ermeni Okulu’nda Rus Konsolosluk Binbaşısı Kamsaragan tarafından yapıldığı belirtilmiştir.
Partinin bilinen faaliyetleri, Kürt kılığına giren Havannes Agripasyan, Vardan Goloşyan ve Karabet Kulaksızyan isimli komitecilerin Türk zaptiyelerine saldırmaları, çeşitli cinayetler, aşiretlere saldırılar, 1892 Ekim’inde Van’da polis memuru Nuri Efendi’nin katli, 1896 Haziran’ında Hınçak terör örgütü (komitesi) mensuplarıyla birlikte her iki taraftarı birçok kişinin ölümüne sebep olan Van İsyanı’na katılmaları, Avetisyan’ın liderliğinde 200 kişilik bir çete grubu ve Taşnaksagan ve Vartan çeteleriyle birlikte Karahisar Dağları yakınında aşiretlerle ve Asurîlerle çarpışmaya girişmeleridir. Taşnaksagan ve Armenakan çetelerinin hemen hemen tamamının telef olduğu ve bu çatışmadan bir süre sonra Armenakan partisinin üyelerinin Taşnak ve Hınçak partisine geçtikleri veya Ramgavar Partisi’ne dönüştükleri ifade edilmiştir.
HINÇAK TERÖR ÖRGÜTÜ
Hınçak, “çan sesi, çan, çıngırak” manasında olup Portakalyan ve gazetesi Armenia desteğinde 1897 yılında İsviçre’de ateşli Armenia yazarlarından Avedis Nazarbekian, eşi Maro, Haraciyan ve Kafkasyalı bir grup öğrenci tarafından kurulmuştur. Kurucularından hiçbirinin Osmanlı topraklarına ayak basmadıkları bu komite, Karl Marx’ın prensipleri doğrultusunda faaliyet göstermiş ve idarecileriyle üyelerinin büyük bir kısmını Rusyalı Ermeniler teşkil etmiştir. Komitenin siyasi amacı, Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermenistan devleti kurarak bunu Rus ve İran Ermenistanlarıyla birleştirmektir.
Viyana Mekhitarist Manastırından temin edilen Ermenice harflerle 1887’de Ermenice Hınçak gazetesi çıkmaya başlamış ve komite programı 1888 Ekim-Kasım’ında basılmıştır. Hınçak’ın İstanbul merkezini kurmak için Cenevre’den Tiflisli Şimavon, İran’dan S. Danielyan, Trabzon’dan Rus uyruklu Rupen Hanazad gelmiş ve bu komiteye İstanbul’da kurulmuş olan diğer ihtilal komitelerinden de katılanlar olmuştur. Bilahare Merzifon, Amasya, Tokat, Yozgat, Arapkir ve Trabzon’da teşkilatlanma yoluna gitmiştir.
DÜŞMANLIK BÜYÜDÜ
Hınçak örgütü, Kumkapı gösterisinde, Sasun isyanında, Bâbiali gösterisinde ve Zeytun isyanında yer almış ve birçok cinayete iştirak etmiştir. Marksist eğilimlerinden dolayı Ermeni halkı arasında pek rağbet bulmayan komite mensupları arasında 1902’de çıkan anlaşmazlıklar üzerine birçok komiteci İngiltere, Rusya, Mısır, Bulgaristan, Kafkasya ve İran’da sokak ortasında öldürülmüştür.
İttihat ve Terakki Hükümeti zamanında, 1909’da cemiyet olarak tüzüğünü İstanbul Valiliğine veren komitenin ele geçen 1910, 1911, 1912, 1913 yıllarına ait karar defterinde, şu kararların bulunduğu görülmüştür: Silah, cephane ve patlayıcı madde sağlanması, Marufyan, Yavruyan ve Candan tarafından silah talimi yapılması, propagandalara hız verilmesi, Taşnak komitesi ve İttihat Terakkicilerle münasebetin tesisi, Van’da Orsfan, Cang, Goşnak, Juracak, Pençak, Badami, Tejohenk, Maro ve Paros isimli çetelerin tesisi ve idare edilmesi.
1908 Temmuz’unda İkinci Meşrutiyet’in ilânından sonra Hınçak komitesi reislerinden Sabahgülyan, Beyoğlu Ermeni Kilisesi’nde verdiği vaazda, “Osmanlı Meşrutiyeti ilân edilmiş olduğundan biz Hınçaklar, temayüllerimizi, ihtilal fikirlerimizi bırakıyor ve faaliyetlerimizi memleketin ilerlemesine adıyoruz” demişse de, yukarıdaki müteakip yıllara ait karar defterinde bunun aksi müşahede edilmiş ve 1913’te Köstence’de toplanan Yedinci Hınçak Kongresi’nde açıktan Türkiye’ye karşı düşmanlığın devam ettirilmesi kararlaştırılmıştır. Böylece Taşnaksutyun ile birlikte Hınçak örgütüne bağlı teröristler, silah ve mühimmat depolarıyla ve İtilâf Devletleri safında I. Dünya Savaşı’na iştirak etmişlerdir.
YARIN: DAŞNAK (TAŞNAKSUTYUN) TERÖR ÖRGÜTÜ