VEFATININ 81, VATAN TOPRAĞINA VERİLİŞİNİN 66. YILINDA - 10
Atatürk’ün naaşı, Mezar Odası’ndaki mezara, tamamen İslami ölçülere uygun olarak, dualarla “vatan toprağı”na defnedildi. Bütün vilayetler (toplam 105 yerden) ile Selanik’teki Atatürk’ün doğduğu evin bahçesinden, Kore’deki Türk şehitliğinden, Suriye’deki Süleyman Şah’ın türbesinden ve Kıbrıs’tan getirilen ve harmanlanan vatan toprağı, büyük Ata’sını kucakladı.
NAKİL törenini takip eden yerli ve yabancı basın mensupları Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın konuşmasından sonra Mezar Odası’nda gerçekleştirilen defin işlemi için içeriye alınmamış, sadece Ankara Radyosu spikeri protokole mensup devlet erkânı ve görevlilerle birlikte Mezar Odası’na alınmıştır. O anda Mezar Odası’nda bulunan ve canlı yayınla faaliyetleri halka anlatan radyo spikeri Suat Taşer’dir. Mezar Odası’ndaki gelişmeleri S. Taşer şu şekilde anlatmaktadır: “Kabre girildi. Sükûnet içinde bekleniyor. Kabrin etrafında emsaline rastlanmamış mücessem bir sessizlik. Gömülme merasiminin son hazırlıkları bitirilmek üzere. Tabutun gelmesi bekleniyor. Aziz ölü omuzlar üzerinde, şimdi daha çok yaklaştı. Geliyorlar. Ara katın bir bölmesini geçiyorlar. Aziz Ata şimdi ebedi istirahatgâhına yöneldi.
Şimdi mukaddes tabut yurt topraklarıyla bezenmiş ebedi istirahatgâhına indirilmek üzere. Dıştaki tabutun vidaları çıkarılıyor. Şimdi dış tabutun içinden çıkarılan, Ata’mızı saklayan asıl tabut çıkarıldı. Kahraman erlerin yiğit elleriyle ebedi metfene indirilmektedir. İndiriyorlar. Ata ebedi istirahatgâhına şu anda yerleşmiş bulunuyor. Bir yandan gömülme merasimi devam ederken zabıt heyeti de protokolü imzalamaya devam etmektedir. İmza merasimi devam etmektedir ve ebedi metfende de Ata’nın yurt topraklarıyla örtülmesi devam etmektedir. Bu topraklar yurt topraklarıdır. İçinde üç tane de yurt dışı toprak bulunmaktadır. Bunlardan biri Aziz Ata’nın Selanik’te doğduğu evin bahçesindeki dut ağacının dibinden alınan topraktır. İkincisi Kore şehitlerimizin mezarından getirilmiş topraktır. Üçüncüsü Kıbrıs’tan getirilmiş topraktır.
Böylece tabutun etrafını saran yurt topraklarının üzerine beton kapaklar kapatılıyor. Onun üzerine tekrar toprak serpilecek. O toprağın üzeri alçılanacak. Onun üzeri tekrar toprakla doldurulacak ve onun üzerine de mermer plakalar kapatılacak.” Atatürk’ün naşının Anıtkabir’e nakli ve defin törenine katılmak için Basın Yayın Genel Müdürlüğünün talebi üzerine yurdun değişik yerlerindeki 12 adet Gazeteciler Cemiyeti ve Sendikası temsilcilerinin kortejde dernekler arasında yer aldığını görüyoruz: Trakya Basın Mensupları ve Teknisyenleri Derneği (Edirne), Gazeteciler Cemiyeti (İstanbul), Türk Basın Birliği (İstanbul), İstanbul Gazeteciler Sendikası (İstanbul), İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İzmir), Ankara Gazeteciler Cemiyeti (Ankara), Bursa Gazeteciler Cemiyeti (Bursa), Güney Bölgesi Gazeteciler Cemiyeti (Adana), Konya Gazeteciler Cemiyeti (Konya), Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti (Eskişehir), Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti (Zonguldak), Basın Yayın Birliği (Zonguldak).
MEZARA KONULAN TOPRAKLAR NERELERDEN VE NASIL GELDİ?
Atatürk’ün naaşı, Mezar Odası’ndaki mezara, tamamen İslami ölçülere uygun olarak, dualarla “vatan toprağı”na defnedildi. Bütün vilayetler (toplam 105 yerden) ile Selanik’teki Atatürk’ün doğduğu evin bahçesinden, Kore’deki Türk şehitliğinden, Suriye’deki Süleyman Şah’ın türbesinden ve Kıbrıs’tan getirilen ve harmanlanan vatan toprağı büyük Ata’sını kucakladı. Yine aynı gün, Kore’de Türk Şehitliği’nde yapılan bir törenle, “Ata’nın kabrinden alınan toprak, Türk sancağının altına konuldu.”
Ata’nın mezarına gönderilecek bu topraklarla ilgili olarak Bayındırlık Bakanlığı 9 Haziran 1953 günü bütün valiliklere bir yazı yayınladı. Bu yazıda; “(…) kabir kısmına yurdun her köşesinden gelen topraklar konulacaktır. Bunun için vilayetinizin muhtelif semtlerinden (varsa muharebe meydanlarından) alınacak toprakların (5 kiloyu geçmemek üzere) ambalajlı olarak Anıt-Kabir İnşaatı Kontrol Şefliği’ne gönderilmesi” isteniyordu. Çanakkale, İnönü, Sakarya, Dumlupınar Zafer Meydanları ile Hava Kuvvetleri Şehitleri (Eskişehir) toprakları ve çeşitli şehitliklerden de getirilen ve Etnoğrafya Müzesi’nde muhafaza edilen topraklar düzenlenen bir yazılı protokol ile 3. 11. 1953 günü Anıtkabir Kontrol Şefliği adına Bekir Atagerçiğe teslim edilmiştir.
Bayındırlık Bakanlığı’nın Bakan M. Çavuşoğlu imzasıyla, bir kısmı 18 ve bir kısmı da 25 Kasım 1953 tarihinde olmak üzere Valiliklere ayrı ayrı yazdığı yazılardan anlaşıldığına göre; “Anıtkabir için vilayetiniz adına gönderilen sembolik yurt toprağı aşağıda isimleri yazılı temsilcilerinizden alınmış ve 10 Kasım 1953 günü yapılan teftin merasiminde diğer yurt toprakları ile birlikte Aziz Atatürk’ün metfenine konmuş ve mahfazası da Anıtkabir Müzesi’ne konulmak üzere saklanmıştır.” Valiliklere yazılan bu yazılardan hareketle şu illerden toprak getirilmiş, Atatürk’ün mezarına konulmuştur: Ağrı, Afyon, Ankara, Antalya, Amasya, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çoruh, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkâri, Hatay, Isparta, İçel, İstanbul, İzmir, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Maraş, Mardin, Muğla, Muş, Niğde, Ordu, Rize, Samsun, Seyhan, Siirt, Sinop, Sivas, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Tunceli, Urfa, Uşak, Van, Yozgat, Zonguldak,
İzmir’den gönderilen toprak, dönemin İzmir Belediye Başkanı Rauf Onursal başkanlığında bir heyet tarafından “Atatürk’ün Sayın Valideleri Bayan Zübeyde’nin medfun bulundukları İzmir Karşıyaka Osman Paşa Camii yanındaki medfenlerine topluca gidilerek” oradan alınmış ve Ankara’ya getirilmiştir. Sakarya Şehitleri Âbidesi’nden alınan toprak ile ilgili yapılan tören şu şekilde gerçekleşti: “Polatlı’da sabahın erken saatlerinde Kaymakam Tevfik Kurama, Polatlı Topçu Okul Komutanı General Rahmi Belger, C. H. P. Başkanı Ahmet Üstün, D. P. Başkanı Gence, Belediye Başkanı Emin Özbek, Sakarya 13 Eylül İlk ve Ortaokul öğrencileri ve kalabalık bir halk kütlesi tarafından Sakarya Şehitleri Âbidesi’nden Anıt-Kabir’e konulmak üzere merasimle toprak alınmıştır.
Saat 9’da törene ti işaretiyle başlanmış, Kaymakam Tevfik Kurama günün önemini belirten bir konuşma yaptıktan sonra, Ankara’ya toprağı götürecek olan heyet, iki mezar arasından toprağı alarak daha evvel hazırlanmış gümüş bir vazo içine koymuştur. Bundan sonra da kafile doğruca Polatlı İstasyonu’na gelmiş, toprak hazırlanan özel bir trenle Ankara’ya gönderilmiştir. Saat yarımda Ankara’ya gelen trenden alınan toprak merasimle Anıt-Kabre konulmuştur.” Bütün bunların dışında dikkat çeken, yurdun değişik yerlerinden getirilen bazı topraklar da bulunmaktadır. Mesela Yunus Emre köyü halkı, Yunus’un mezarından aldıkları toprağı; Ankara Atatürk Orman Çiftliği heyeti yeşil bir kadife içinde Atatürk’ün diktiği bir ağacın dibinden alınmış toprağı Anıtkabir’deki vazifelilere teslim ettiler. Siyasal Bilgiler Derneğine mensup üniversiteliler de kanlarıyla yoğrulmuş toprağı Anıtkabir’e getirerek teslim ettiler.
Bu arada, Kara Lisesi öğrencilerinden bir grup, öğretmenleri Nihat Bilge’nin başkanlığında lise öğrencilerinden Nuran Bayraktar tarafından işlenen bir bayrağı; Eskişehir Lisesi öğrencileri de kanlarıyla yaptıkları bir bayrağı Ankara’ya getirerek Anıtkabir yetkililerine teslim ettiler.
DEFİNDEN SONRA ANITKABİR’DE NELER YAŞANDI?
Devlet erkânı defin zaptını imzaladıktan sonra Mezar Odası’nda son saygı duruşunu yaptılar. Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve beraberindekiler yukarı çıkarak mozolede Şeref Holü (Salonu)’ne geldiler. Lahit önünde son defa saygı duruşunda bulunarak dışarı çıktılar. 10 Kasım 1953 günü sabah saat 9.05’te Etnoğrafya’da başlayan nakil töreni, saat 13.30’da defin işleminin tamamlanması ile Anıtkabir’de bitti. Bundan sonra, korteje dahil olan yabancı ülke diplomatları, milletvekilleri, diğer kuruluşların temsilcileri, izciler ve gençler mozoleye girerek saygı duruşunda bulundular. Ardından saat 14.30’dan itibaren Anıtkabir halkın ziyaretine açıldı. 10 Kasım 1953 günü gece 24.00’e kadar ziyarete açık bulundurulan Anıtkabir’e o gün yaklaşık 70.000 kişi gelerek saygı geçişinde bulundu. BİTTİ
KAYNAKÇA
AFETİNAN, A., Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, 2. Baskı, Türkiye İşbankası Kültür Yayınları, Ankara, 1968.
Anıtkabir Tarihçesi, Anıtkabir Komutanlığı, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 2001.
EVLİYAGİL, N., Atatürk ve Anıtkabir, Ajans-Türk Matbaacılık Sanayi A. Ş., Ankara, 1988.
GÜLEKLİ, N. C., Anıtkabir Rehberi, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1993. GÜLER, Ali, Atatürk’ün Son Sözü: “Aleykümesselam”, Yeditepe Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 2015.
GÜLER, Ali, Bir Vedanın Ardından, Atatürk’ün Ölümü, Cenaze Töreni ve Defin İşlemi, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 2009, I-VIII., 1-132 s.
GÜLER, Ali, Milletin Sinesinde Atatürk ve Anıtkabir, Halk Kitabevi, İstanbul, 2017.
GÜLER, Ali, Sonsuza Yolculuk, Halk Kitabevi, İstanbul, 2016.
KOCATÜRK, U., Atatürk Çizgisinde Geçmişten Geleceğe, Atatürk ve Yakın Tarihimize İlişkin Görüşmeler, Araştırmalar, Belgeler, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 2005.
ÖNDER, M., Atatürk Evleri, Atatürk Müzeleri, Ankara, 1993.
ÖZDEN, Y. G., “Atatürk Gerçeğine Küçük Bir Katkı”, Anıtkabir Dergisi, Sayı: 2 (Nisan 2000), s. 21-23.
SOYAK, Hasan Rıza, Atatürk’ten Hatıralar, C: I-II., Yapı ve Kredi Bankası A. Ş., Yayınları, İstanbul, 1973.
SÖZEN, M., Cumhuriyet Dönemi Türk Mimarlığı (1923-1983), Ankara, 1984.
TURAN, Şerafettin, , Mustafa Kemal Atatürk, Kendine Özgü Bir Yaşam ve Kişilik, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2004.
YENER, Halit, (Anıtkabir Bölük Komutanı Piyade Yüzbaşı), “Atatürkümüzün Anıtkabir’e Gömülüşüne Ait Müşahadeler” Anıtkabir Belgeliği.