ÜLKÜ OCAKLARI I. ULUSLARARASI GENÇLİK KONGRESİ’NİN ARDINDAN -1-
Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilig (Devlet Olma Bilgisi) isimli önemli eserinde, “devlet kılıçla kurulur, kalemle korunur” demektedir. Tarihi dönem itibarıyla Göktürk Kitabeleri’nden sonra, Büyük Selçuklu Veziri Nizamülmülk’ün “Siyasetname”sinden önce Türk devlet geleneğinin en önemli siyasetnamelerinden biri olan Kutadgu Bilig’teki bu vurgu son derece önemlidir.
Türk devleti, bir mücadele sonucunda kurulmakta, bilgi üzerine yükselmektedir. Bu nedenle Türk devlet anlayışında devlet adamlarının en önemli vasıflarından biri de “bilge” vasfıdır. Türk devlet adamı, “alplik, kut sahibi olmak, adaletli olmak, eli açık olmak, dürüst olmak” gibi pek çok vasfının yanında “bilge” olmak zorundadır. “Bilgelik” Türk hükümdarlık unvanları arasında da ilk sıralarda yer almıştır. Kitabelerde ve daha sonraki siyasetnamelerde bilge olmayan, cahil devlet adamlarının elinde Türk devletlerinin nasıl çöküşe sürüklendiği örnekleriyle anlatılmaktadır. Bilge devlet adamlarının yönetiminde ise Türk devletleri başarıdan başarıya koşmuşlardır.
Türk devletinin en tepesindeki liderden en aşağıdaki bürokratına kadar her yöneticinin bilgi ile donanmış ve ehliyet ve liyakat sahibi olması; devlet kadrolarının bilgi sahibi insanlardan oluşması önemlidir. “Bilgi çağı” olarak ifade edilen çağımızda bu durum çok daha önem kazanmıştır. Yarının yöneticileri olacak gençlerin eğitim yoluyla çağın bilgisi ile donatılması gereği açıktır.
Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in emaneti ve Bilge Liderimiz Devlet Bahçeli Bey’in himayelerinde bulunan Ülkü Ocaklarımız “bilgi” temelli çalışmalarına bir yenisini daha eklemiştir. Kendisi de Doktoralı bir akademisyen olan ve çok ciddi akademik ve fikri eserlere imza atmış eser sahibi bir Başkan olan Sayın Dr. Sinan Ateş’in, göreve gelişinden itibaren ülkücü gençlerin yetişmesinde dergi, kitap ve bilgiyi esas almış olduğunu memnuniyetle görmekteyiz.
Sinan Ateş Başkan’ın döneminde, önce “Ülkü Ocakları Dergisi” içerik ve şekil olarak değişmiş, ardından ortaöğrenim gençlerimize yönelik olarak “Dönence” ve “Bilge Türk” dergileri yayın hayatına geçirilmiştir. Türkiye çapında yürütülen “Bilgi Yarışmaları”, “Nutuk” ve “Çocuklar İçin Nutuk” gibi eserlerin ücretsiz dağıtılması, “Türk Eli Türk Dünyası Haber Bülteni”, İnternet üzerinden “Sesli Dergi” ve “Ocak TV” uygulamaları gençlerimizin bilgi çağına uygun olarak geleceğe hazırlanmakta olduklarının önemli ipuçlarını vermektedir.
Bütün bu çalışmaların 19 Mayıs 1919’un 100. Yılı vesilesi ile 18-19 Mayıs 2019 tarihlerinde Samsun’da gerçekleştirilen I. Uluslararası Gençlik Kongresi ile taçlandırıldığı görülmektedir. Bizim de “Bilim Kurulu”nda yer aldığımız, iki gün oturumlarını takip ettiğimiz ve bir oturumun da başkanlığını yaptığımız bu Gençlik Kongresi pek çok bakımdan Türkiye’de bir ilk olma özelliğini korumaktadır. Bu nedenle yazımıza konu olarak Ülkü Ocakları Genel Merkezi tarafından düzenlenen Gençlik Kongresi’ni aldık. Gözlemlerimizi, düşüncelerimizi sizlerle paylaşacağız.
KONGRENIN AMAÇ VE KAPSAMI
Gençlik Kongresi, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından 19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 100. yılı münasebetiyle Türk Milliyetçilerinin Bilge Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin himayelerinde 18-19 Mayıs 2019 tarihinde Samsun’da gerçekleştirilmiştir.
Kongrenin amacı, “Milli mücadelenin başlangıcı olan 19 Mayıs 1919 tarihinin 100. yıl dönümünde bir gençlik kongresi tertip etmek suretiyle Türk gençliğinin geçmişten günümüze taşıdığı tarihi sorumluluğu bilimsel bir platformda tartışmak ve bu mesuliyeti bir gelecek perspektifi olarak ortaya koymak; Türk Devleti ve Türk Milletinin sonsuza kadar hür olduğunu dünyaya haykırmak” şeklinde ifade edilmiştir.
Bilindiği üzere tarihi olayların 25, 50, 75 ve 100. Yılları önemlidir. Bu tarihler genç nesillere o tarihi olayların yıldönümlerinde, o olay/olaylar vesilesi ile milli ruhu, milli bilinci anlatmak/hatırlatmak ve buradan hareketle bugünü ve yarını hazırlamaktır. Önemli olan bu tarihler özelinde, tarih bilinci içinde kamuoyuna “tarihten ders almak” fırsatını sağlamaktır. Bu nedenle Kongrenin amacı, 19 Mayıs “Milli Mücadele ve Bağımsızlık Ruhu”na ve 19 Mayıs’ın “Gençlik Bayramı” niteliğine uygun bir amaç olarak ortaya konmuştur.
“Kongrede, Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu müfettişliğine atanıp 16 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile hareket ederek 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmasıyla birlikte başlayan yolculuğunun Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşunu hazırlayan sürecin başlangıcı olduğu gerçeğinden hareket edilmektedir. Bu minvalde, ilgili dönemi ve takip eden süreçte bu dönemin etkilerini siyasi, iktisadi, hukuki, kültürel vb. açıdan belirlenen ana temalardaki tebliğler ve bu ana temalar dışında, orijinal bulguların ve meselelerin çözümüne yönelik yeni kuram, yaklaşım, bakış ve yorumları içeren tebliğler ile değerlendirilmesi hedeflenmektedir.” Şeklinde ifade edilen kongrenin içerik kapsamı, 100. Yıla uygun bir genişlikte tutulmuş, Bandırma Vapuru ile Mütareke İstanbul’undan Samsun’a yapılan “kutlu yolculuk” Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun müjdecisi olarak değerlendirilmiştir. Doğrusu da budur. O yolculuk herhangi bir yolculuk değildir. Sonuçlarına bakıldığında, İşgal altındaki Anadolu’da bir Milli Mücadele yapmak gerekir fikri ve ülküsünün ete kemiğe büründüğü bir yolculuktur. Fikrin, ülkünün düşünceden eyleme geçtiği bir yolculuktur. Kutlu yolculuğun kutlu yolcusu Mustafa Kemal Paşa da bunun farkındadır ve Samsun’a çıktığında şartları değerlendirip, “Ya İstiklal, Ya Ölüm” parolasını haykıracaktır.
KONGRENİN İÇERİĞİ
Tüm Türkiye’deki Ülkü Ocakları İl Başkanlarının dinleyici/izleyici olarak katıldıkları I. Uluslararası Gençlik Kongresi, 18 Mayıs 2019 Cumartesi günü Samsun Hampton by Hilton Oteli’nde toplanmış, iki gün sürmüş, 12 Bildiri ve 1 Değerlendirme Oturumunda toplam 45 Bilimsel bildiri sunulmuştur.
Bilimsel bildiri sunanlar arasında, birisi Türkiye’de Doktora eğitimi yapmakta olan Japon araştırıcı olmak üzere Azerbaycan ve Türk Cumhuriyetlerinden ve Türkiye’den konusunda uzman çok sayıda akademisyen, lisans, lisansüstü eğitim gören öğrenci vardır. Bildirilerin sunulduğu salonların isimleri, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kazım Karabekir Paşa, Fevzi Çakmak Paşa” olarak belirlenmişti ki, bu da önemli bir tarih ve fikri bilince işaret etmektedir. Bildiriler, bu üç salonda aynı anda devam eden oturumlarda sunulmuştur. Bildiri içeriklerine bakıldığında tarih, edebiyat, mitoloji, sosyoloji, diplomasi ve hukuk disiplinlerine yayılan bir çeşitlilik görülmektedir.
Bu kongrede meselenin etraflıca ele alındığını göstermektedir. Elbette konu bir tarih konusu olmakla birlikte, tarihi olayları artık modern bilimin “multidisipliner” olarak ifade ettiği bir genişlikte ele almak gerektiği açıktır. Bu yönüyle kongre önemli bir boşluğu doldurmuştur. Bildiriler, tartışma aşamalarında soru ve katkılarla değerlendirilmiştir.
Ülkücüler; Zorda kalsalar da yılmamışlar, vurulsalar da yıkılmamışlar, eziyet görseler de yılgınlığa kapılmamışlardır. Kurşuna, bombaya, tuzağa ve türlü saldırılara teslim olmamışlardır. Yollarından dönmemişler, inançlarının kıblesinden ayrılmamışlardır.
Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır. Hepiniz birer Türk Bayrağı’sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.
Hedef; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda, Başbuğ Alparslan Türkeş’in görüşleri ışığında, Bilge Türk Devlet Bahçeli’nin liderliğinde çağlar üzerinden atlayarak, Türk medeniyetini tekrar dirilterek dünyaya adalet ve nizam getirmektir.
YARIN: Sonuç bildirgesi ve sosyel etkinlikler