Yoğun bir Türkiye gündemine merhaba, öncelikle İstanbul Sancaktepe’deki askeri helikopter kazasında şehit düşen askerlerimizin ruhları şad olsun…
Kaza deniliyor henüz bir netlik yok deniliyor ama aklıma acaba sabotaj mı sorusunun gelmesine engel olamıyorum, zira geçmiş yıllara bakarsak eğitim uçuşlarındaki kazaların kimlerin döneminde yoğun bir şekilde gerçekleştiğine şahit olursunuz.
Son 1 ayda TSK’da bu tarz kazaların sayısı çoğalmaya başladı, hayra alamet midir yoksa bu düzen bizi iyice paranoyak mı yaptı da böyle düşünür olduk bilemem…
*
Neyse içimi asıl acıtan meseleye gelelim; tutturmuşlar bir Şeyma Subaşı - Acun Ilıcalı boşanması sosyal medya gündeminden düşmez oldu adeta. Ne ara bu kadar umarsız insanlar olduk biz?
Ukrayna ve Rusya gerginliği had safhaya ulaştı, Ukrayna sıkıyönetim ilan etti, Suriye zaten malum, güneyimizde 2. IKBY gelmek üzere, yerel seçimler yaklaşıyor, sürekli Twitter’da sahte hesaplar açılarak devlet aleyhine üstü kapalı propagandalar yapılıyor, yargının kafası karışık, Yargıtay 9. Dairesi hepimizi şaşırtıyor, AİHM Demirtaş çıksın diye emir veriyor, Iğdır’ da karakola roketli saldırı düzenlendi dün gece 1 askerimiz yaralı, Lice’de sokağa çıkma yasağı ilan edildi bazı mahallelerde ve daha nicesi…
Bunlar hanginizin umurunda acaba? Para için vatanını satacak kadar aşağılık bir yaratığa dönüşenler, sadece cebini düşünenler üstelik bunu milliyetçilik kimliği altında yapan sahtekarları öldüklerinde acaba bu vatan toprakları bağrına basar mı?
Zoruma giden çok şey var, anlatamadığım, paylaşamadığım sadece uzaktan izlemekle yetindiğim onlarca şey var.
Sabrediyorum sadece sabrediyorum her şeyin zamanı gelecek buna inanıyorum.
Kurt ayazı yer ama unutmaz…
*
Gelelim meselemizin aslına, başlıktan da anlayacağınız üzere biz yerel seçimdi ittifaktı derken Norveç’in meşhur Oslo’sunda bugün “Akil İnsanlar Heyeti” yeniden toplandı. Neden peki?
Çözüm Süreci yeniden olabilir mi? Neresinde hata yaptık? Neden bitti? Diye kendilerine öz eleştiri vermişler. Ünlü oyuncu Kadir İnanır, eski İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, eski Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu, Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur gibi isimler bir de pişkin pişkin fotoğraf çektirmişler.
Neymiş süreç başlamak zorundaymış neymiş birileri istediği için değil, artık coğrafyada yaşanan olaylar sürecin yeniden canlandırılmasına yeterli sebepmiş.
Barzani’ye yakınlığıyla bilinen Rudaw gazetecisi Ayser Çınar sosyal medya hesabında şu yazıyı paylaşmış: “Akil İnsanlar heyetinde yer alan isimler şu an Oslo'da çözüm sürecinin artılarını ve eksilerini yeniden masaya yatırıyor. Yeni bir süreç mümkün mü peki? Malum burası Ortadoğu, bir bakarsınız kartlar yeniden dağıtılır.”
Biliyorsunuz ki Barzani’nin köpekleri bir başına havlayamaz, birileri kulağına bir şeyler fısıldamıştır ki böyle şımarık tavırlara bürünmüşlerdir.
Yaklaşık 2 aydır sürekli ağızdan ağıza dolaşıyor bu durum, yeni bir çözüm süreci kapıda mı diye. Yani olan şeylere şöyle bir baktığımda korkmuyor değilim, malumunuz geçen hafta DTP eş başkanlarından birisi salındı, Siirt Belediye Başkanı beraat etti, Sebahat Tuncel yargılandığı davalardan birinden tahliye aldı ve AİHM Demirtaş konusunda emri vaki davrandı…
*
Burnuma kötü kokular gelmeye başladı. 1 ay önce de yazmıştım “Demirtaş Tahliye mi Olacak?” diye. Bakalım 1 ay sonra neleri yazıyor olacağız…
Sosyal medyayı aktif kullananlar bilir; birden Atatürkçü, ülkücü bol takipçili hesaplar artmaya başladı. Yazdıkları şeyler genelde Cumhur İttifak’ ı üzerinden AKP ve MHP’ye saldırmaktan öteye geçemiyor. İdeolojik paylaşımlardan ziyade nabızları yükseltmeye çalışan bir dille zihinleri karıştırmaya çalışanlar meydanlara geri indi adeta.
Çok dikkat etmemiz gerek çok, Karadeniz’inden Güneydoğu Anadolu’suna dek…
Unutmadan söyleyeyim; Karadeniz’de açılım grubundan kalan 2 terörist de bölgede halen aranmakta, yeni sızıntıların önlenmesi için tek bir teröristin bölgede bırakılmaması gerek, güvenlik güçleri bunun için elinden geleni yapıyor zaten.
Güzelim yaylalarda konuşlanarak bölgeyi sıkıntıya sokan bu itler çözüm süreci döneminde giriş yapmadı mı Karadeniz’e?
Hâlâ neyin oturulup konuşulması bu?
Cehennemden de beter günlerde cennetiniz neresi sizin ha? Kandil mi Avaşin-Basyan mı? Yoksa meşhur Kobane’niz mi?
Yeter artık kirli ellerinizi çekin bu cennet vatanın üzerinden.
Yeter!
Tehlike çanları çalıyor, sağır sultan bile duydu…