Türkiye-Erbil arasında, 25 Eylül 2017 Kerkük referandumundan beri soğuk rüzgarlar esmekteydi. Geçtiğimiz ay Erbil-Ankara arasında uçak seferleri başlayınca, diplomatik olarak da bir rahatlama gelir diye düşündük.
Yanılmadık, geçtiğimiz hafta dışişleri bakanı Mevlüt ÇAVUŞOĞLU, Irak ziyaretinde IKBY’yi ziyaret etti.
Ziyaretin amacı neydi, neler konuşuldu tam olarak bilmiyoruz fakat şunu söylemek isterim ki; kim ne derse desin Erbil’e hiçbir zaman diplomatik posta koyamayız. En basitinden Türkiye’deki yüzlerce inşaat-petrol şirketinin yolu oradan geçmekte...
IKBY ile olası bir siyasi kriz doğrudan ekonomik ve sosyolojik hayatı etkileyeceği için kimse bu riske girmez.
*
Peki Erbil demek IKBY demek değil mi? Irak’ın işgalinden sonra bölgeye, ABD tarafından sözcü olarak dikilmedi mi Barzani ve ailesi?
Dikildiği, yetmedi Kuzey Irak’taki petrol kuyularının etrafına peşmergeyi konuşlandırdı. Bölgede kuş uçsa ABD’ye ispiklemedi mi?
İspikledi…
Buna karşılık ABD ise; PKK ile peşmerge birbirine düşman diye bir algı yaratarak, Barzani’yi bölgede sevdirmeye çalıştı fakat nafile…
Her ikisi de Mehmetçik’ e kurşun sıktı mı? Sıktı…
Her ikisi de Türkiye’den sözde Kürdistanlarına pay almak istiyorlar mı? İstiyorlar.
Diledikleri kadar süslesinler püslesinler gerçeği değiştiremezler.
*
Barzani’nin haber kanalı Rudaw’a göre Çavuşoğlu elinde epey dosya ile gelmiş Erbil’e.
Peki bu dosyaların içinde sadece ekonomik ve ticari gelişmeleri etkileyecek hedefler mi var yoksa milli bürokrasiden çok çok uzaklarda olan projeler mi?
Önümüzdeki günlerde göreceğiz…
*
ABD, Türkiye dahil olmak üzere 8 ülkeye İran’dan petrol alımı için sağladığı muafiyeti kaldırdı ve firmaları büyük bir endişe kapladı.
İran, Türkiye’nin en büyük ikinci petrol tedarikçisi olunca endişenin dozu her geçen gün artmaya başladı.
Muhtemelen Çavuşoğlu, Erbil ile özellikle bu konuyu görüştü.
Petrol…
İran’dan boşalan açığı Irak'la mı kapatmaya çalışacağız sizce?
IKBY, bunun karşılığında bizden neler isteyecek?
Bilemiyorum fakat ABD bizi köşeye sıkıştırmak için elinden geleni ardına koymuyor.
Hele ki önümüzdeki ay, S-400’ün ilk teslimatını aldığımızda başımıza neler gelecek kestiremiyoruz…
*
Erbil’in popülerliği her geçen gün artıyor.
Ve bu işte bir bit yeniği var demeye başlıyoruz her geçen gün.
HÜDA-PAR gidiyor temsilcilik açıyor, Suriye-Irak sınırında güvenli bölge oluşturulması için ABD’li yetkililer girip çıkıyor, 2 yıl aradan sonra Türkiye görüşmelere gidiyor, 11. Uluslararası İnşaat ve Yapı Fuarı düzenleniyor…
Türkiye için bir tehdit olmadıklarını, sınırda her zaman güvenilir bir komşu olduklarını iddia ediyorlar fakat bölgedeki kritik yerlerde Türkiye istihbarat yaptığında hemen ABD’ ye gidip, kriz çıkartmasını biliyorlar.
Peşmerge, PKK’ya düşman hikayelerinden vazgeçin artık.
Yemiyoruz.
*
ABD, petrol sahasından sürmeye çalıştığı İran’ın yerine Kuzey Irak’ı, BAE ile beraber destekleyerek bölgede iyice güçlendirmeye çalışıyor.
Yani allayıp pullayıp önümüze sunmaya çalışıyor…
Rahmetli binbaşı Ahmet Cem Ersever Barzani ve Talabani siyasi fahişedir diye boşa dememiş.
*
Sonuca gelirsek; merak ettiğim şey şu: Çavuşoğlu IKBY’ye milli bürokrasi aklı ile mi gitti yoksa bir örümcek gibi her yere sızmış küreselcilerin fısıldaması üzerine mi?
Söylenenlerin değil de yapılanların ahdı milli çizgisinden şaşmaması dileğiyle…