Devletin sevgisini herkes kaldıramaz.
Bu öyle bir sevgidir ki; uğruna feda edemeyeceğin hiçbir şey yoktur, hak etmek için elinden geleni ardına koymazsın, türlü zorluklara göğüs gerersin de gıkını çıkarmazsın.
Çok kolay zannederler devletin sevgisini ve güvenini kazanmayı.
Bu yüzden türlü oyunlarla ikiyüzlülüğün dibine vururlar, makamlara mevkilere yapmadıkları yalakalıklar kalmaz, güvenlik bürokrasisindeki mertebelere satamayacakları bilgi yoktur, sattıkları gibi aldıkları bilgileri yayamayacakları yer de yoktur.
Bir de bunu vatan millet edebiyatı ile öyle bir süslerler ki, üf üf üf…
Devlet literatüründe bu şahsiyetlere “YALAKA” denilir.
Halbuki unuttukları kocaman bir gerçek vardır: “Devlet, yalakaları hiç sevmez.”
*
Devlet sevgisinin sonu yoktur, hiçbir ideolojiye benzemez.
Unutanlara hatırlatayım; karşılık bulmak için seversen bu devleti, yalakalıktan öteye gidemezsin.
Öyle yalakalar görüyorum ki; ağzım açık hayretle izliyorum öylece.
Sadece izliyorum.
Bir bakıyorum; yeri geliyor istihbaratçılık oynuyorlar yeri geliyor polis- jandarma kısacası üniformadan üniformaya atlıyorlar.
Atlasınlar, aynen böyle devam etsinler.
Boylarını aşan adımlarla arşın arşın kurnazlıklarına, insanların arkasından kuyular kazmaya devam etsinler…
Devletin her yerde gözü kulağı vardır, elbet bir gün hesabını keser.
*
İşin komik tarafı; kendilerini devletin öz evladı zannederler.
Kendilerinden başka herkes haindir, birilerinin adamıdır, art niyetlidir, bir şeylerin peşindedir.
Dedikodu kazanından beslenen zihniyetleri bilmez ki devletin öz evladı nedir, neyin nesidir.
Devletin öz evladı olabilmek için üç maymunu ezbere bilmek gerekir.
Gözü yukarıda, kulağı dedikoduda, dili kavgada olanlar bilmez…
*
Hele ki şark kurnazları…
Yazacak tek bir kelimem yok onlar için.
Yalakalar, şark kurnazlarının eline su dahi dökemez.
Kim midir şark kurnazları?
Aman diyeyim, Allah sizi denk getirmesin.
Bir bakarsınız el ele kol kola olduğu adamın ertesi gün yüzüne tükürür, bir bakarsın yine sarmaş dolaş el ele kol kola…
İşte devlete en çok zarar veren zihniyetlerin ta kendisidir bunlar.
Menfaati için yapamayacağı hiçbir şey olmayan bu şahsiyetler, devleti için ne yapabilir?
Dedikodu, dedikodu, dedikodu…
Şark kurnazı deyince sanmayın ki doğulu veyahut güney doğulu.
Bu mesele ne ırk ne kan meselesi.
O bölgede yaşıyorken ya da EMNİYETTE, JANDARMADA, YARGIDA görev yapıyorken elinizi; kire, dedikoduya, menfaate ve daha nice pisliğe bulaştırmanız yeterli.
*
Devam edin bakalım, devam…
Bu devletin de var bir sabrı.
Her yerde var gözü kulağı.
Ne bu gözü kör edebileceksiniz ne de bu kulağı sağır edebileceksiniz.
Unutmayın, sevmez devlet yalakaları.
Bırakın artık kurduğunuz yalan dünyaları.