Her ne kadar gündemde pek yer almasa da 2013 senesinde Paris’ te terör örgütü mensupları Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan’ın öldürüldüğü dosya yeniden açıldı.
Tutuklu tek zanlı Ömer Güney 2016’ da cezaevinde hayatını kaybedince, hakkındaki dava fiilen düşmüştü.
Olayda MİT’ in rolünün olup olmadığı tespit edilecek.
*
Peki Fransa bu olayı neden durduk yere gündeme getirdi? Ve ucu nereye değecek?
Geçtiğimiz aylarda, ABD İran Devrim Muhafızlarını terör örgütü ilan etmişti. Malumunuz Macron ile Trump’ ın arasından su sızmıyor, hal böyle olunca Fransa bir devletin istihbarat teşkilatını “tetikçi” ilan etme çabasında mı acaba?
*
Faili meçhul bir olayda sorulacak esas soru şudur: “Olayın neticesi kimlere yaradı?”
Cevabını bulabilirsek, bütün sistem çözülür.
Elbette azılı bir teröristin öldürülmesi, imha edilmesi bizlerin yüzünü güldürür fakat bu olayda kanımca hedeflenen şeyler çok başka idi…
Öncelikle 2 ihtimal üzerinden konuşmak istiyorum.
Birincisi; Sakine’ nin infazı psikolojik olarak büyük bir darbeye sebep oldu, Avrupa lobisinin moralini bozdu, Çözüm Süreci’ nin bitmesi istendi ve asıl amaç buydu.
İkincisi; örgütün kendi içine kapanması istendi, içeriden bilgi alınmasının önüne geçilip Avrupa’ da güçlenmesi hedeflendi, MİT üzerinden Türkiye’ ye bir yaptırım yapılması hedeflendi.
Tabi bahsettiğim bu ikinci ihtimal içimizdeki hainler tarafından planlandıysa, kabul olunacak varsayım…
*
FETÖ’ nün ilk sızdığı birim olan istihbaratın uğradığı zararın haddi hesabı yok. Sahada kullandıkları elamanlardan tutun da teknik takipleri kendilerine bağlamalarına dek bir çok pisliği devletin kurumlarına bulaştırdılar.
Hal böyle olunca boğazımıza kadar battık.
Özellikle de emniyet istihbarat…
Şehirlerdeki örgütsel yapılanmaları, üniversitelerdeki terörü, hücre evlerinin durumunu takip etmesi gereken, raporlaması gereken birimi kendi ellerimizle onlara teslim ettik.
Hal böyle olunca birim içerisinde kutuplaşmaya başlayan, içe kapanan grupları tespit edemedik. Her grup kendi kafasına göre angaje yöntemleri denedi, planlamalar yaptı, bazı eylemlere göz yumdu.
Kısacası herkes kendine ağa oldu, devletin menfaati zerre umurlarında olmadı.
*
İşte Sakine Cansız olayında da MİT içindeki hangi grup neyi amaçladı, iyi analiz edebilmek gerek.
Öcalan yakalandı diye çoğumuz sevinçten gözyaşı döktük fakat İmralı Avrupa’ nın bir markası haline gelmedi mi?
Yani bazen devletin menfaatine olduğunu düşündüğümüz şeyler uzun soluklu bir projenin parçası olabiliyor.
Önemli olan masada kimlerle oturduğumuz…
*
Fransa’ da yeniden açılan bu soruşturma Türkiye aleyhine olursa nasıl adımlar atacağız?
ABD, elinde bir koz mu bulundurmak istiyor?
Türk istihbaratını tetikçi ilan ederek sınır ötesindeki çalışmalara engel mi olmak istiyor?
Aradan 3 yıl geçen bu dosyanın yeniden açılması kurcalanması pek hayra alamet değil.
İzleyip göreceğiz…