Bir kadın olarak cinsiyetçi bütün dillerden nefret ediyorum.
Dünyada İngilizce’ den sonra evrensel bir dil nedir diye sorsalar; erkeklerin kadınlar için oluşturduğu bu nefret dilinden bahsederdim.
Hele şu cümle yok mu: “Elinin hamuru ile erkek işine karışma.”
Bu millet Kurtuluş Savaşı tarihini çoktan unutmuş.
Zira Kara Fatmalar, Nezahat Onbaşılar, Gördesli Makbuleler olmasaydı nesepleri kim bilir kimlerden olacaktı…
*
Ne yazık ki toplumumuzda öyle tabular var ki bunları kadın erkek fark etmez kırmamız çok zor.
Özellikle kadına çalışma hayatı üzerinden uygulanan psikolojik baskının haddi hesabı yok.
Kadınsanız ve erkek çoğunluğunun yüksek olduğu bir işte çalışıyorsanız arkanızdan atıp tutanların haddi hesabı yok demektir.
Hele bir de erkeklerin yapamadığı bir çok şeyi başarıyorsanız “Kesin bir haltlar vardır.” Söylemleriyle lekelenmemeniz imkansızdır.
*
Peki biz kadınlar buna nasıl göğüs geriyoruz? Bu cinsiyetçi söylemlere olan nefretimizi ve kinimizi nasıl kontrol edebiliyoruz?
İnanın bunun cevabını ben de bilmiyorum, sanırım Allah doğuştan içimize öyle bir sabır koymuş ki bir türlü çatlayamadık.
*
Kadın denilince akla hemen; naif, kibar, nazlı, çıt kırıldım, hanımefendi, nerede nasıl davranması gerektiğini bilen ve erkeklerin zihnini hoş tutan nice söylemler gelir.
Eğer ki aksi hareketlere sahipseniz, adınızın önüne koymadıkları sıfat kalmaz.
Üstelik bir kadın olarak asker, polis ve avukatsanız vay halinize!
Vay efendim kadının eline silah yakışmaz vay efendim kadın dediğin sadece erkeği ile muhatap olur ne öyle avukatlık falan it kopukla uğraşacak…
Değil mi?
Dizlerinizin dibine kıvrılalım, sözünüzden çıkmayalım, sıcacık evinizin gözünüzün nuru olalım çünkü kadınlık bu demek (!)
Aman ha!
Hakkını savunan, sadece bir erkeğin yapabileceği meslekleri hakkıyla yapabilen, ayakları üzerinde duran sert bir kadın olmayalım…
Maazallah hemen çirkef ilan ediliriz.
*
Beni en çok üzen konulardan birisi de yerel seçimlerde gösterilen belediye başkan adayları.
Kadın aday sayısı 10’u geçmez sanırım.
Neden peki?
Kadının liderliğine tahammül edemeyecek kadar mı nefret dolu diliniz?
Kadın lider olmasın aman! Evinde çoluğuna çocuğuna baksın, erkeğinin gönlünü hoş etsin yeter.
Sadece erkeğinin gönlünün lideri olsun, milletine hizmet eden, devletine faydalı olan, vatan telaşına düşen bir birey olmasın zaten kadın!
*
Bizim camianın da en büyük eksiği bu ne yazık ki.
Yahu Kandil’de 14 yaşında kız çocuklarına tecavüz edenlere göz yumanlar, Avrupa’da Türkiye adına kadın hakları savunuculuğu yapıyorlar.
Neden milliyetçi camiadan dişli bir kadın Avrupa’da olsun ekvator ülkelerinde olsun kadın haklarını temsil edemiyor?
Kızarsanız kızın bana, bu temsilciliği ya cemaatlerin kirli hizmetlerine ya da terör örgütlerinin eline bıraktık…
Kadına şiddet yürüyüşlerinde meydanlarda neden hep HDP milletvekilleri var?
Türkiye’nin 81 ilinde “Kadın ve Aile” seminerlerini düzenleyenler neden Nakşici, Süleymancı, Semerkandcı?
Milli ruha sahip kadınların; Atatürk ilke ve inkılapları eşliğinde ve kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’in yol göstermesiyle yeni neslin beynini yıkamaya çalışanlara karşı mücadele etmesi lazım.
Yoksa daha çoook “Elinin hamuru ile erkek işine karışma diyenleri görürüz.
*
Bu arada; kadın ve milli ruh deyince yeryüzünde yaşamış bir efsane olan Ebulfez Elçi Bey’in danışmanı Hanım Halilova’ya da selam olsun…