Son zamanlarda kulağımıza gelen bazı dedikodular var.
Belki çoğumuzun haberi yok fakat şunu demek istiyorum ki, Korona virüs salgını kontrol altına alındıktan sonra umarım “NE ARA OLMUŞ YA BUNLAR?” şaşkınlıkları ile karşı karşıya kalmayız.
PKK/KCK ile IKBY kavga ediyormuş yani Barzani’nin peşmergesi ile Öcalan’ın PKK’sı…
Allah Allah? Bitişik göbekler ne ara kesilir olmuş?
Her neyse, biz olayın Türkiye’yi ilgilendiren kısmına bakalım.
*
TSK’ya ait savaş uçakları 15 Nisan tarihinde, Erbil’in Revanduz ilçesi sınırları içerisinde bulunan Zini Verte bölgesine düzenlenen hava saldırısında 3 PKK’lı teröristi imha etmişti. Aynı gün TSK’ya ait SİHA’lar, Erbil’e 55 km uzaklıkta bulunan PKK’nın ana eğitim karargahı olan Mahmur Kampı’na da hava saldırısı düzenlemişti.
Peki Türkiye tarafından, PKK terör örgütüne karşı yapılan bu saldırılara Irak’ın cevabı ne oldu? “BİZİ RAHATSIZ ETTİNİZ.”
Şaşırdık mı? HAYIR.
Bunun üzerine Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız, Irak Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.
Anlaşılan sınır komşumuz Irak, Mahmur Kampı’nın “ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA” masallarına halen inanmakta…
Yazık.
*
Bunu söylerken nasıl bir duygu içerisinde olduğumu inanın ben de bilmiyorum fakat dünya salgınla mücadele ederken, Irak’ta bütün küresel sistemi etkileyecek bazı hamleler atılıyor.
ABD askeri varlığını Irak’ın kuzeyine çekti, Irak istihbarat başkanı (Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı) başbakanlığa getirildi. Özellikle bu konuya değinmek istiyorum; eski Ulusal İstihbarat Daire başkanı, Irak’ın yeni başbakanı Mustafa Kazimi’ye…
Gazeteci kökenli Kazimi, 2016’dan beri Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevini yürütmekteydi. Kazimi, 2003 öncesi yıllarda ise Irak’ın dışında Saddam Hüseyin rejimine karşı yürütülen muhalefetin safında yer almıştı. 2003 sonrası geldiği Irak’ta bazı gazetelerde yazarlık ve başyazarlık yapan Kazimi, Saddam Hüseyin dönemine ait işlenen insanlık suçlarını araştırmak için Irak’ın Hafızası Kuruluşu’nun da başkanlığını yürütmüştü.
Anlayacağınız klasik bir Pentagon profili…
*
Peki entelektüel bir konjonktüre sahip Mustafa Kazimi’ye Irak siyasetinde kimler destek verdi?
Mustafa Kazimi Irak’ta, hem Kürtlerin hem de Sadr gibi İran’ın Irak’taki etkisini reddeden Şiilerin desteğini arkasına aldı. Yani Sünnilerin meclisteki en büyük grubu Irak Güçler İttifakı, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB).
Kısacası ABD’ye yakın Şii-Sünni gruplar, Barzani ve Talabani…
*
Irak’ta son 1 ayda yaşanılan bu diplomasi trafiğinden inanın başım döndü. Diyorum ya salgın kontrol altına alınınca “Ne oluyor ya?” diyeceğimiz birçok gelişmeye gebeyiz artık.
Sadede gelirsek ne tesadüf ki; tıpkı Irak’ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetiminin başbakanı Mesrur Barzani gibi hem istihbarat kökenli hem de ABD’nin sevdiği ve güvendiği bir isim, o ülkenin istihbarat başkanı iken başbakanı oluyor (DÜŞÜNDÜRÜCÜ). Üstelik istihbarat başkanlığı yaptığı dönemde; ülkesindeki bütün mezhepsel savaşa, iç siyasal istikrarsızlığa ve radikal terör örgütlerine şahit oluyor.
Ve Türkiye PKK’nın Mahmur Kampı’na hava saldırısı düzenleyince Irak’ta BİRİLERİ bu durumdan rahatsız oluyor, Türkiye’ye “Irak topraklarına düzenlemiş olduğu hava saldırısından dolayı can kaybına ve maddi hasara yol açan ihlal nedeni ile” nota verilmesi yönünde talimat veriyor…
O zaman şu soruyu sorarak yazıma son vermek istiyorum:” Mahmur Kampı KÖY-KASABA oldu da bizim haberimiz mi yok?”
Bilirsiniz ki , Ortadoğu coğrafyasında her zaferin ardında kan kokan bir bedel vardır.