NEDEN AF ÇIKSIN DENİLDİ?

Ayşenaz ÇİMEN

24 Haziran öncesinde en çok konuşulan konulardan birisi de “Kader mahkumlarına af çıksın.” Meselesi oldu.

Devlet Bahçeli’nin seçimlerden önce yaptığı af çağrısına birçok kesim “Gereksiz, saçma, zaten baraj altı kalacak ne yapacağını bilemedi…” diye tepki gösterdi.

Alaattin Çakıcı, Kürşat Yılmaz  için istiyor affı dediler fakat Devlet Bahçeli seçimden önce çıktığı TV programlarında sebebini bir çok kez dile getirdi…

Bir çok kesim bunu anlamak istemedi…

Sayın Bahçeli’nin çağrısına bir de bu bakış açısından bakın derim zira kendisinin bu konuyla alakalı yaptığı açıklamaları detaylı inceledim…

*

Hayata Dönüş Operasyonları…

Devlet Bahçeli o zamanlarda başbakan yardımcısı idi, 2000 yılı sonbaharında hapishanelerde koğuş sisteminin yerine getirilmek istenen F-tipi cezaevi uygulamasına karşı çıkan mahkumlar, 19 talep öne sürerek süresiz açlık grevine başladılar. 20 Ekim’de başlayan açlık grevi, 45. günde ölüm orucuna dönüştü ve bunun üzerine 19 Aralık 2000’de 20 cezaevinde aynı anda isyan çıktı. 3 gün süren operasyonlar sonucunda isyan bastırıldı, 32 tutuklu hayatını kaybetti, yüzlerce tutuklu yaralanırken 2 askerimiz şehit oldu…

Operasyonlar gerçekleştiğinde iktidarda DSP-MHP-ANAP koalisyonu bulunuyordu. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit operasyonu, “Teröristleri kendi terörlerinden kurtarma.” olarak tanımladı. 22 Aralık 2000 tarihinin akşamında “Teröristler kendi terörlerinden kurtarıldı.” Açıklamasını yaptı ve mahkumlar F Tipi hapishanelere konuldular.

Ve bu mahkumlar kader mahkumu değil siyasi tutuklulardı…

Yıllar sonra bu operasyona katılan bütün devlet görevlileri “Hayata Dönüş Operasyonları Davası” adı altında yargılandı, çoğu beraat aldı bazıları mahkum edildi. AİHS; yaşam hakkını garanti altına alan, işkence ve kötü muameleyi yasaklayan maddeleri ihlal ettiğine karar vererek zarar gören bazı mahkumlara Türkiye’nin 54 bin Euro tazminat ödemesine karar verdi.

*

Peki günümüzde cezaevleri ne durumda dersiniz?

FETÖ' den tutuklu hükümlü sayısı 38 bin 470, PKK'dan 10 bin 79, DEAŞ' tan bin 354

Geri kalanları kader mahkumları olmak üzere 260 bin civarı hükümlü var.

Çok ciddi rakamlar…

Cezaevlerinde kapasite sorununu aşmak için 671 sayılı KHK ile denetimli serbestliğin kapsamı genişletilmişti. İnfaz süresi yarı yarıya düşürülürken, koşullu salıvermeye ilişkin süre 1 yıldan 2 yıla çıkarılmıştı. Böylece ilk etapta 38.000 kişi tahliye edilmişti.

2018 sonuna kadar 45 yeni cezaevini devreye sokacak olan Adalet Bakanlığı’nda ise yıl sonunda tutuklu-hükümlü sayısının 275.000’i aşacağı tahmin ediliyor, 228 yeni cezaevinin de 2023 senesine kadar yetiştirilmesi kararı alındı.

Bu doluluktan dolayı, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananlar ve bulunduranlar hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararları uyarınca 3112’si çocuk olmak üzere toplam 59.141 kişi cezaevine girmedi.

*

OHAL zamanında en çok konuşulan şeylerden birisi cezaevleri oldu.

Hala FETÖ nün kripto ağları çözülemedi ne yazık ki…

Cezaevi gardiyanları ve müdürleri, savcıları, memurları acaba güvenilir mi?

İçerde bile hala kazanmaya çalışıyorlar, yaklaşık 40 bin FETÖ tutuklusu çok ciddi bir rakam. 2.bir Hayata Dönüş Operasyonu’na sebep olabilir…

Sincan Cezaevi’nde tutuklu olan Ankara İstihbarat Şube Müdürü Zeki Güven dün geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti, FETÖ’ nün altın çocuğu olan ve itirafçı olup bildiği her şeyi anlatacağını söyleyen Güven birden hayatını kaybetti.171 kişinin sanık olarak yargılandığı  Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilere düzenlenen kumpas davasının başını çekiyordu…

Kaşif Kozinoğlu, Silivri Cezaevi’nde kalp krizi geçirip hayatını kaybettiğinde birçoğu “Oh olsun!” diye sevinmişti…

O günleri unutmadık…

*

İçerde kimler kimler var…

Danıştay hakimleri, Yargıtay savcıları, komutanlar, müdürler…

Aslında içerdeki tehlike bazen korkutmuyor değil. Diğer kader mahkumlarını da etkileyip, kendi saflarına çekiyorlar, ya da attıkları iftira ile içeri girenleri dışlatarak kendilerine mahkum ediyorlar…

Bu yüzden cezaevlerinin bazı kategorideki kader mahkumlarının çıkartılarak rahatlatılması şart. Mesela  Zeki Güven’in ölümünü protesto etse en az 5 bin kişi, ne olacak? Her biri bir tane battaniye yaksa, ranzaları kırsa, birden örgütlenseler 2000’li yıllara geri dönmez miyiz?

Türkiye’yi uluslararası mahkemelere taşımak için elinden geleni yapacak olan bu güruhtan her şey beklenir…

Sadece Alaattin Çakıcı için istenilmiyor yani bu af, işte diyeceksiniz belki de buluştular boy boy poz verdiler Bahçeliyle Çakıcı diye. Cezaevlerinde durum ne, içerde kim nasıl örgütleniyor neler yapıyor diye bilgi almaktan daha doğal ne var?

FETÖ-PKK arasındaki ilişkiyi hendek operasyonlarında gördünüz, cezaevlerinde de tekrar birleşip isyan çıkartamazlar mı?

Suçsuz, günahsız, yüreği sadece vatan için çarpan, ne yaşarsa yaşasın azmini asla yitirmeyen, devlete bağlılığından ödün vermeyen Kürşat Teğmenleri saçma sapan iftiralarla içeri attırtıp, 6 ay sonra  “Yanlışlık olmuş teğmenim, pardon.” deyip salacağınıza hakiki kriptoları bularak TSK’yı temizleyin ve hainlerle olan mücadelede samimiyetinizi gösterin…

Tehlike çanları çalmaya başlamadan bazı tedbirlerin alınması şart.

Her şey devletin bekası için, Kızılelma için…

Kürşatların 40 çerisiyle yeniden dirilmesi için…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.