Deve kuşu misali, siyasetin yozlaşmış topraklarına başımızı sokmuşuz. Her hafta farklı farklı konular…
Bırakın artık bunları, başınızı kaldırın etrafınıza bakın, Türkiye’nin jeopolitik konumunu ilgilendiren dünya gelişmelerini takip edin, siyasi kulislerin dedikodularına biraz ara verin, hudut namustur hudutlarımızdaki sıcak gelişmelere bakın.
Suriye’de İdlib krizi kapıda fakat ben çok fazla gündemde yer almayan, önemini bir türlü kavrayamadığımız Ermenistan sınırına dikkatleri çekmek istiyorum.
*
Rusya, geçtiğimiz günlerde Ermenistan’a hava savunma füze sistemi sevk etti. Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan “Sayı konusunda bilgi vermek istemiyorum, çünkü bu bir DEVLET SIRRIDIR.” Dedi.
Rusya ve Ermenistan’ın DEVLET SIRRI ne olabilir?
Füze sistemi sayısı, devlet sırrıymış. Öyle mi? Çocuk mu kandırıyorsunuz siz?
Asıl sır; bu füzelerin hangi proje kapsamında, kimlere karşı kullanılacağı. Ermenistan daha önce de Rusya’dan 12 adet Su-30 CM uçağı satın almıştı. Türkiye’nin almış olduğu S-400’ lere karşılık Ermenistan, Türkiye’ye karşı hava savunma sistemini güçlendiriyor mu yoksa ben mi art niyetli düşünüyorum?
Ermenistan’ın bölgede ihtilaflı olduğu ülkeler belli: Türkiye ve Azerbaycan. İki devlet tek milletten başka dünya çapında anlaşamadığı hiçbir ülke göremiyorum malum diaspora mağduriyeti üzerinden de ajitesini kabullendiremediği hiçbir ülke yok. Hal böyle olunca Rusya, Ermenistan’ın hava savunmasını neden durduk yere güçlendirdi diye düşünüyorum.
Düşündükçe işin içinden çıkamıyorum, vesveselere boğulup kalıyorum.
*
Ermenistan; ekonomik, güvenlik, altyapı, enerji gibi pek çok alanda Rusya’ya bağımlı bir ülkedir. İran’dan alınan doğalgaza bile Rusya tarafından belli bir sınır koyulması, Ermenistan’ın Rusya’ya bağımlı olduğunun en bariz örneğidir.
Özellikle SSCB’ nin dağılmasından sonra Ermenistan, Rusya’sız koca bir hiçtir.
Bizim ise bu hiçlikte en çok dikkat etmemiz gereken husus; Rusya , Ermenistan’ı hava füze sistemleri ile donatarak hangi ülkeyi zan altında bırakacaktır?
Türkiye?
Son zamanlarda Türkiye’ye diaspora üzerinden yapılan uluslararası camiada karalama politikası tüm hızıyla devam etmekteyken, Rusya’nın bu hareketi müttefiklik zeminimizin kaygan olduğunu bir kez daha bizlere gösterdi. Takip edenler bilir ki; Rusya’nın dış işleri bakanı Lavrov ne zaman Ermenistan’a gitse sözde soykırım anıtına bir karanfil bırakmadan ülkesine geri dönmez.
Benim ki de laf işte…
Her neyse, sadede gelelim.
*
Doğu Akdeniz an be an kaynarken, Rusya yapmış olduğu bu hava savunma sevkiyatı ile “Kafkaslardaki enerji trafik hattı benim himayemde, unuttunuz mu? Sıra buraya da gelecek.” Mesajını mı verdi?
Aslında Türkiye-İran-Azerbaycan bir enerji ittifakı kursa Rusya-Ermenistan-Gürcistan üçlüsüne soluk vermez ama işte...
Sıra Kafkaslardaki global enerji hattının paylaşılmasına gelince masanın sahibinin kim olduğu şimdiden belli oldu.
Ne zaman ki bir bölgenin enerji kaynakları sömürülmek istense; terör, soykırım, insanlık suçları ve daha nicesi bahane edilir ya Dağlık Karabağ’da konuşlanan PKK ile Ermenistan Diasporası da bu kılıfa dünden hazır.
İşin en komik yanı Rusya ile ABD’nin Ermenistan konusunda attığı adımların aynı kapıya çıkması. Birisi diplomatik sahada diğeri askeri sahada Ermenistan’ı kullanarak küresel sistemin başındaki ailelerin emirlerini yerine getiriyor.
Eee nerede kaldı NATO’ nun o keskin çizgileri?
Yoksa küresel dünya sisteminde sınırlar ortadan mı kalkıyor?
*
Ermenistan’ın bir bahane olduğunu, hem Rusya hem ABD tarafından kukla misali kullanıldığını hepimiz çok iyi biliyoruz.
Merakım şu ki; Doğu Akdeniz’den sonra Kafkasya’daki enerji hattı üzerinden bir soğuk savaş mı kapıda?
Rusya ve Ermenistan’ın DEVLET SIRRI ne olabilir?
Bu sırda Türkiye hedefte midir?
Sorular, sorular, sorular…
Peki ya kimde bu cevaplar?