Biliyorum, bu konudan bıktınız. Hemen hemen her yazımda Çözüm Süreci’ni dile getirir oldum, sıkıyorum sizi kabulümdür. Fakat tehlikenin göz göre göre gelmesine dayanamıyorum ve hep beraber nabız tutalım istiyorum.
28 Mayıs 2019 tarihli “AÇILIM, TÜRKİYE’DE DEĞİL SURİYE’DE ! “ başlıklı yazımda da değinmiştim bu konuya. Aradan tam 1 sene geçti, ne yazık ki değişen hiçbir şey yok.
Bu tehlike artık pimi çekilmiş bomba misali, elimizde patlaması an meselesi…
*
Suriye’de, son zamanlarda YPG/PKK ile ENKS ( Suriye Kürt Ulusal Konseyi) arasında bir müzakere süreci yürütülüyor. Bu müzakerenin amacı, Suriye’deki bütün Kürt birliklerinin tek çatı altında toplanması.
Barışsınlar diye araya kimler girmedi ki? İmralı’dan bir telefonla Öcalan, IKBY’den Barzani ailesi, ABD, Fransa ve kimliğini bilmediğimiz diğer arabulucular…
Rusya; Suriye’deki yorucu bu sürecin uzamasına karşı, ikinci bir Afganistan vakası yaşamak istemiyor. Bu yüzden 2011 yılından beri devam eden bu iç savaşa, kalıcı bir çözüm getirerek nokta koymayı planlıyor.
Kulağımıza gelen başka bir çözüm planı ise şu şekilde, Al Monitor’a göre Amerikalıların getirdiği taslağı tartışan ENKS ve YPG/PKK şu hususlarda uzlaşmış: “Suriye federal, demokratik ve çoğulcu bir devlet olacak; mevcut rejim, otoriter ve diktatör bir rejimdir. Kürt bölgeleri birleşik bir siyasi ve coğrafi birimden oluşmaktadır; Suriye krizi BM’nin 2254 sayılı kararına göre çözülmelidir; Kürtlerin ulusal, kültürel ve siyasal hakları anayasada tanınmalıdır; komşularla iyi ilişkiler geliştirilmelidir.”
Kısacası; nasıl ki HDP Türkiye’de PKK’nın paravanı, ENKS de uluslararası arenada YPG/PKK’nın temsilcisi olsun isteniyor.
Senaryo çok. Bakalım bu senaryolarla, Suriye’de dizi mi film mi çekilecek zamanla göreceğiz…
*
Son zamanlarda YPG/PKK, Suriye’nin kuzeydoğusunda Türkiye sınırı yakınlarında hendek ve tünel kazma çalışmalarını hızlandırdı. Özellikle de Kamışlı- Amude ilçeleri arasında yoğun bir kazı çalışması olduğu söyleniyor.
YPG/PKK kazmakta olduğu bu tünelleri; askeri harekata karşı direnme, sızma ve ani saldırılar için kullanacak…
Bu kazı çalışmalarını, koca koca iş makinelerini Barzani ailesi, ABD, Fransa, Rusya görmüyor mu? Görüyor…
Peki Türkiye’nin güvenliği için bu konuda herhangi bir ikazda bulunuyorlar mı? Hayır.
Kimlerin kimlerle iş birliği içerisinde olduğunu görmemek artık imkansız. Ne yazık ki bizler hiçbir şey görmüyoruz, göremiyoruz!
Türkiye’de birileri, bazı konuları gündeme getirerek siyaset üzerinden ideolojik gözlükleri dağıttı hepimize, bir güzel de taktık bu gözlükleri. Ne uzağı ne yakını, hiçbir şey göremiyoruz artık!
*
Bu ideolojik körlüğün içinde; ASALA’yı 1970'li yıllardan 1980'li yıllara piyasaya süren Türkiye karşıtı küresel güçler, Suriye’de bu kez YPG/PKK içine odaklanmış yeni bir mikro terör örgütü için çalışıyor: YPG’nin Ermeni kolu “Nubar Ozanyan Taburu”.
Örgüt bu adını, 2017'de öldürülen terörist Ozanyan'dan alıyor ve ASALA terör örgütünü kendisine öncü olarak kabul ediyor. Örgütte çoğunluk; TKP/ML ve Marksist/Leninist çizgisindeki teröristlerden oluşuyor. Amaç; sözde Ermeni Soykırımı’nı dünyaya tanıtmak. Örgütün, Suriye rejimi ile arasının çok iyi olduğu söyleniyor.
YPG/PKK, artık bu tarz etnik ve mezhepsel örgütlenmeleri esas alarak, anti-terör birlikleri ismi altında Suriye’de yeni bir yapılanmaya gidiyor. Bu yapılanmalar tabi ki de Suriye toprakları içerisinde kalmayacak, amaç Türkiye’ye sızmak…
Bundan sonra Türkiye sınırları içerisindeki PKK terör örgütünün saldırılarına dikkat edin, şayet bu terör saldırılarında ASALA’ ya dair izlere rastlarsanız; içimizden birileri Suriye sınırında kazılan tünellerden YPG/PKK’nın geçişine izin veriyor demektir…
*
Bu konuya dair benim asıl merak ettiğim soru şu:
“Suriye’de YPG/PKK ile ENKS’nin barışması için kurulan bu çözüm masasına, Türkiye’nin oturması istenilecek mi? Türkiye bu teklife evet derse ne olacak, hayır derse ne olacak?”
Soruya soruyla karşılık vermek istiyorum: “Suriye üzerinden Çözüm Süreci’ne mi gidiyoruz yoksa?”
Çok ama çok dikkat! En ufak zafiyet, devlette derin yaralar açar…