TERÖRLE MÜCADELEDE NOKTA ATIŞI

Ayşenaz ÇİMEN

Bir devletin terörle mücadele stratejisinde çeşitli yöntemler uygulanır. Burada makalelerden alıntılar yaparak sizleri dogmatik bilgilere boğmak istemiyorum.

Aksine, bu makalelerden anladıklarımı harmanlayarak sizlerle paylaşmak istiyorum.

Son zamanlarda PKK’ nın gri listede aranan teröristlerin nokta atışı ile imha edildiğini görüyoruz. 90’lı yılların mücadelesinden daha farklı taktikler, yöntemler uygulanıyor. Özellikle yurt dışı operasyonlar üzerinden terör örgütüne yapılan nokta atışları örgütte ciddi derecede infazlara sebep oluyor.

Devletlerin, terörle mücadele stratejileri değişken olabilir.

Çünkü terör örgütleri; küresel düzeyde yaşanılan değişimlerden, etnik kökenleri kışkırtan algısal kitle ajanlardan ve  terörizmi yöneten para akışlarından doğrudan etkilenir.

 Bunun karşılığında devletler terörle mücadele konusunda kitlesel mücadeleden nokta atışına geçiş yaparlar.

Böylelikle devlet, hem terörizmle hem terörle mücadele etmiş olur.

*

Peki nokta atışının olmazsa olmazı nedir?

Terörle mücadele çerçevesinde istihbarat. Terörle mücadeleyi neden özellikle belirttim çünkü istihbarat tek başına yetmez, sahadan veyahut açık kaynaklardan toplanan istihbaratlar terörle mücadele çerçevesinde değerlendirilip, hangi taktiksel yöntemlerin uygulanacağı tespit edilerek rafine edilir. Zor bir süreçtir fakat koordinasyon sürecinde sabretmeye ve disipline önem verilirse ortaya güzel sonuçlar çıkar.

Koordinasyon; bilgi, organizasyon ve faaliyet çerçevesinde yürütülür. Bu konuda dikkat edilmesi gereken  o kadar çok husus vardır ki: Bilgilerin hangi kaynaktan geldiği, organizasyonu yürütenlerin şeffaflığı, faaliyet çerçevesinde personellerin amirlerine olan mutlak itaatleri, kamu hizmeti vicdanı, nefsin hissettirdiği zafiyetlere yenik düşmeme ve her şeyden ötesi güven.

Güvenin olmadığı bir yerde nokta atışının hedefi, bu koordinasyonu yürütenler olabilir…

Bu yüzden  mutlak itaat ve güven koordinasyonun ayrılmaz ikilisidir.

*

Terörle mücadelede nokta atışında, elde edilen bilgilerin doğru değerlendirilmesi ve kullanılması sonucu ulaşılamayacak hiçbir hedef yoktur.

İşte bu konuda dikkat edilmesi gereken husus şudur: Bu bilgilerin doğru olup olmadığı neye göre tespit edilmektedir? Devletin tecrübeli mirasçılarına göre mi yoksa kamu hizmeti nedir bilmeyenlerin vicdanına göre mi?

Cevabını ben vereyim mi?

Devletin tecrübeli mirasçıları; kamu hizmetinden noksan bütün vicdanları avucunun içi gibi biliyor. Bu noksan vicdanlılar her ne kadar devletin nadide mirasını kirletmeye devam etseler de kendilerini deşifre etmekten öteye gidemediklerini unutmasınlar.

*

Aslında değinmek istediğim o kadar çok husus var ki, hepsini buraya sığdıramayacağım.  Son olarak değinmek istediğim hususa gelelim.

11 Eylül 2001 saldırılarından sonra dünyanın bütün düzeni değişti. Terör kavramı uluslararası bir boyuta taşındı, coğrafik sınırlar terörizmin önünü kesemez oldu. Hal böyle olunca devletlerin terörle mücadeledeki istihbarat taktikleri radikal değişimlere uğradı.

Bu yüzden devletlerin terörle mücadelede izledikleri stratejiler, istihbarat faaliyetlerinin önemi açısından iki temel  üzerinden şekillenmektedir: Terör tehdit ve tehlikesinin önlenmesi, bu doğrultuda gerekli tedbirlerin alınması.

Bu tedbirlerin sürdürülebilirliğinin canlı tutulması için de, terör örgütlerine nokta atışları şarttır. Lider konsepti nezdinde, imha edilen üst düzey teröristlerin örgüte vurduğu darbe neticesinde toparlanma süreci, örgütte ciddi zafiyetlere sebep olmaktadır.

Kısacası; bul ve yok et değil.

Elinle koymuş gibi bul ve yok et!

Gerisini izle ve keyfet…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.