Büyük Ortadoğu Projesi ve Büyük Ermenistan Projesi…
Dünya düzeni öyle bir aşamaya geldi ki devletlerarası dengenin bu kısır döngünün arasında kalmasını adeta kabullendik…
Peki bu kısır döngüde Büyük Ermenistan Projesi mi yoksa Türk Avrasyası mı kazanacak?
*
2020’nin son aylarında Kafkasya’da yaşanılan gelişmelere baktığımızda 2021, Avrasya Koridoru’nun temelinin atıldığı bir sene olacak. Orta Asya devletleri, İran ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlanan tarihi bir Avrasya Koridoru ile dünya düzenindeki dengeler nasıl değişecek? Bu koridorun söz hakkı kimde olacak, Türk Avrasyası’nda mı yoksa Büyük Ermenistan Projesi’ne göz yumanlarda mı?
Biraz zaman makinesini geriye saralım.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin girişimleri neticesinde 3 Ekim 2009 tarihinde Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından imzalanan Nahçıvan Antlaşması’yla Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği kurulmuştu.
Ufak bir anekdot geçmek istiyorum ki; bu anlaşmaya taraf ülkeler arasında KKTC’ yi de görmek isterdim. Umut baki olsun ki, Türk devlet aklı her yerde. Sadece zaman ve sabır gerek…
Her neyse.
Türkiye’nin, Büyük Ermenistan Projesi’nin önüne geçmek için atacağı en önemli adım; Doğu Akdeniz ve Kafkasya’nın arasındaki stratejik köprüyü kurmak olacaktır. Bu yüzden Türkiye’nin bu konudaki desteği ve KKTC- Azerbaycan arasındaki resmi görüşmelerde garantör olması çok önemli.
*
Mesela neler yapılmalı?
Öncelikle Dağlık Karabağ işgalinin son bulmasıyla, Azerbaycan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni resmi olarak tanıması ve Doğu Akdeniz konusunda elini taşın altına koyması gerekir. Aksi takdirde Türkiye, Doğu Akdeniz-Kafkasya arasında sıkışacaktır.
Şimdi eğri oturalım doğru konuşalım. Eyvallah Dağlık Karabağ’da saha savaşını kazandık, peki masada ne yaptık?
Ermenistan yöneticileri Dağlık Karabağ’ı vizesiz ziyaret etmeye devam ettiği sürece, Türkiye Dağlık Karabağ’da halen askeri üs bölgesi kurmadığı sürece ve Hankendi-Hocalı- Hocavend’de Ermeniler yaşamaya devam ettiği sürece halen masada eksik bir şeyler var demektir…
Geçtiğimiz hafta İran’ın Urmiye kentinde yaşayan Azerbaycanlı aktivist Dağlık Karabağ’ı destekleyen mitinglere katıldığı için dört yıl hapis cezasına çarptırıldı, Rusya Savunma Bakanlığı resmi sitesinde Dağlık Karabağ’da barış gücünden bahsederken (DAĞLIK KARABAĞ CUMHURİYETİ) olarak bahsetti, gelen tepkiler üzerine bu sözde hata (DAĞLIK KARABAĞ) olarak düzeltildi ve kimse bunlardan bahsetmedi…
NEDEN?
Dağlık Karabağ’da bir şeyler mi eksik yoksa Türk Avrasyası’nın güçlenmesinden rahatsız olan birileri mi var?
*
Özellikle İran…
Azerbaycan’ın artık İran sınırındaki topraklarının tamamını kontrol etmesinin ardından, İran’ın kuzeyinde yaşayan Azerbaycan Türkleri bu gelişme karşısında sevinç gösterilerinde bulundu. İran bu durumdan çok rahatsız, Dağlık Karabağ konusunun ülkeyi karıştırdığını ve etnik çatışmanın fitilinin yaktığını düşünüyor. Faillerin başını da özellikle “Türkiye” olarak ilan ediyor…
İran cumhurbaşkanı Ruhani’nin sözcüsünün yılbaşında Ermenice ve Farsça yeni yıl dileğinde bulunmasını da göz önünde bulundurursak İran , Türkiye ve Azerbaycan’a dişleri bilemiş vaziyette.
*
Ben sizlere şunu sormak istiyorum: “İran, Türkiye’ye şia siyasetini sıçratır mı?”
Ermenistan sınırındaki Kars ve İran sınırındaki Iğdır’da şia nüfusunun yoğun olduğunu hepimiz biliyoruz. 2019 yerel seçimlerinde her iki ilimizi de HDP kazandı, geçtiğimiz hafta Süleyman Kasımi’nin ölüm yıl dönümünde Iğdır’da Kasımi’nin fotoğrafları asıldı ve Kars’ta HDP döneminde belediye başkanlığı yapan Ayhan Bilgen’in şia geleneğinden geldiğini de birleştirirsek bütün bunlar tesadüf olabilir mi?
Bakın gerekli tedbirler alınmadığı müddetçe; Türkiye’nin Ermenistan ve İran sınırındaki illerinin ,terörizm ve illegal örgütlerin yuvalanması konusunda Cizre ve Nusaybin’den hiçbir farkı kalmayacaktır.
Peki sizce Dağlık Karabağ sorununda masada kim kazanacak? Büyük Ermenistan Projesi mi yoksa Türk Avrasyası mı?
Tuğ kaldıranlar her yerde olduğu sürece cevabımız ortadadır.
Anlayan anladı, selam olsun !