"Yiyip, içip, s.çmaktan başka bir şey yaptığınız yok be!
İçinizde takla atmayan güvencinler var!
Kendini keklik zannedenler var!
Siz taklacı güvercinsiniz kardeşim!
İçinizde koca bir günü iki taklayla savuşturanlar var!
Hangilerinizden bahsettiğimi sizde çok iyi biliyorsunuz ama ben burada isim verip hiçbirinizi arkadaşlarınızın içinde şey etmek istemiyorum.
Ama bu böyle gitmez kardeşim, böyle gitmez!
Bundan böyle takla atmayana yemde yok.
Yeter be!
Ben sizi her yere s.çasınız diye mi besliyorum?"
***
Takla oy, güvercinler de Suriyeliler…
Vizyontele filminde Deli Emin'in güvercinlerini yemlerken attığı nutuk birebir benzeşmiyor mu AKP'nin "büyük bir onurla" savunduğu Suriyelilere vatandaşlık politikalarına?
Dert tasa belli, besliyorsam bana oy vereceksin mantığı…
***
Suriyelileri ülkemizde misafir edelim.
Ülkelerindeki hayat normalle dönene kadar…
Misafirperverliğin gereği neyse yapalım, giydirelim, doyuralım, barınacaklara bir yer temin edelim.
Bunların hiçbirine itirazımız yok…
Ama Türkiye vatandaşlığı makarna kolisi değil ki kafamıza göre dağıtalım…
***
Üstelik vatandaşlıkla da yetinilmiyor, şehit ailelerimiz dururken Suriyelilere bir de TOKİ'den ev verilecekmiş.
İstedikleri kadar "vatandaşlık kalifiye Suriyelilere verilecek" desinler, istedikleri kadar Ahıska Türklerini bu işe siyaset malzemesi olarak kullansınlar, Suriyelilere vatandaşlığı bu millete anlatamazlar.
***
O yüzden AKP acilen bu politikasından vazgeçmelidir…
Hatta Suriyelilere vatandaşlık söylemlerinden çark edince kuracakları ilk cümlede belli…
"Gerekirse otobüslere doldurup göndeririz."