Yakın tarihimiz sırlarla dolu.
Bu sırlardan biri de hiç şüphesiz, Son Osmanlı Padişahı Vahdeddin ile Atatürk arasındaki sırlardır.
Vahdeddin’in daha Veliahd Şehzade (tahta geçecek şehzade) iken yaptığı Almanya Seyahatine Yaver olarak Mustafa Kemal Paşa’yı götürmesi bu sırların birinci perdesi diyebiliriz.
İstiklal Savaşımızın bu sırlar üzerine bina edildiğini düşünürsek, ne kadar önemli olduğunun altını çizmiş oluruz.
Meselenin bütününü tarihçilere bırakalım ama küçük ve mühim bir olayı da gözden kaçırmayalım.
***
Padişah Vahdeddin’in Atatürk’e Hediye Ettiği Saat
Atatürk’ün Veliaht Vahdeddin ile Almanya ziyareti sebebiyle ve seyahatten sadece iki gün önce tanıştığını herkes bilir. Gerek bu seyahat sırasında gerek yurda döndükten sonra, gerekse de Samsun’a çıkıncaya kadar neredeyse on kez ru be ru görüştüklerini de…
Fakat yapılan en son görüşmenin zamanının ve sebebinin ehemmiyeti ve Padişah’ın Mustafa Kemal Paşa’ya “hediye ettiği saat” son derece calib-i dikkattir.
Malumunuz o son görüşme Atatürk’ün Samsun’a çıkma görevinin verildiği buluşmadır. Ve Kaynaklar ikisi arasındaki sırların en önemlisinin vukuu bulduğunu göstermektedir.
Padişahın, “Paşa, Paşa Vatanı ve Milleti kurtarabilirsiniz!...” diye söze başladığı ve sonunda da isminin insiyallerinin işlendiği altın bir saati hediye etmesiyle bitirdiği o son görüşme… (1)
Evet, Son Padişah Vahideddin, Atatürk’e 14 Mayıs 1919 Günü yaptıkları son görüşmede bir saat hediye etmiş ve ondan sonra da hiçbir şey eskisi gibi olmamış ve “O SAAT” ten sonra Kurtuluş Savaşımız Fiilen Başlamıştır! Demek ki tarihin gördüğü en büyük ve en asil istiklal Savaşının başlama saati o zaman gelmiştir!… (2)
Atamızın Son Padişah hakkındaki görüşleri kesindir. Fakat aralarında açıklayamayacağı bazı sırların olduğunu da bizzat kendisi Erzurum Kongresinde ifade etmiştir.(3) Mesele tarihçilere caridir. Bizden bu kadar…
***
İşte bir başka Saat Hediyesi…
Türk Siyasi Hayatında yaptığı her konuşmanın, başlattığı her harekâtın daha doğrusu attığı her adımın bir manası olan MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi de partisinin tüm il başkanlarına bu yılın başında “köstekli bir cep saati hediye etti”.
Üstelik saat kendi tasarımıydı!...
Eminim ki Sayın Bahçeli bu saati boşa göndermedi, hediye olarak da saati boşuna seçmedi… Belki de Sayın Bahçeli o saatle şunları söyledi;
“Varlık, dirlik ve beka mücadelesindeyiz. Şimdi taarruz saati geldi… Yol uzun, mücadele zorlu fakat zafer yakın!”
Öyleyse, Haydi Bismillah!
Dipnotlar:
1-2) Falih Rıfkı Atay, Atatürk’ün Bana Anlattıkları. Hisar Matbaası 1955 Sayfa 26 ve devamı…
3) Erzurum Kongresi Tutanakları Arşiv-Tam Metinler 1992 Yılında Açılmıştır. Bakılabilir.