ABLA OLMADI HOCA VERELİM!

Deniz ÖZKÖK

Lidere, saygısızca “Abbas yolcu” demişlerdi…

Onlara yol göründü…

Şimdi fırıldak İsmail sitesinde, Ablasının cengâverliğine ağıt yakmaya devam ediyor: “15 Mayıs Pazar günü….. MHP’nin hiç olmadığı kadar konuşulduğu bir gün oldu. Bunun oluşmasında elbette en önemli faktör ülkücü demokratik iradedir. Bu irade günlerdir konuşulmakta, Ancak bu iradenin en önemli bileşeni Akşener ekibinden ise çok nadir kişi davet edilmemekte, adeta görmezden gelinmektedir.” Ah İsmail, tam 6 aydır medyada sizi konuşturuyorlar, utanmadan şikayet ediyorsun..

Sizin ar damarınız çatlamış, ille koltuk derdine düşmüşsünüz… Parti marti vız gelir size… Ablanla iyi anlaşmışsın, yakayı paçayı da düzmüşsün…

Ablası miting günü, “Hiçbir bir şey yemeden, güneşin altında, sekiz saat ayakta durmak ve sadece öğle namazı için oradan ayrılmak hangimizin harcı?” diye yalakalığa devam ediyor…

Sanki bir şey yemesine engel varmış gibi, sanki polis biber gazı sıkmış da eli ekmeğe gidememiş ablasının! Ardından yalakalığın ve cehaletin zirvesi: “A…..’in bu eylemi, dünyada sivil direnişin en önemli ismi Mahatma Gandi’nin İngilizlere karşı ortaya koyduğu pasif direnişi hatırlattı. Her iki ismin de ortak yönü inatçılığı ve statükoya başkaldırma cesaretleri.” Adam, Ülkücü Hareket’e baş olacak birinden bahsediyor, ondan “isyancı, direnişçi” diye söz ediyor! 19 Mayıs’ta Atatürk’ün Samsun’a çıktığı yerde kalpak giyerek Cumhuriyet meydanına yürüyen Özdağ, Samsun Atatürk Kültür Merkezi(AKM)'nde konferans veriyor.

Hoca, 15 Mayıs’taki MHP Kurultayı’nın yapılmasına AKP’nin engel olduğunu söylüyor ve “Kendileri istedikleri zaman hemen kongre kararı alıp yapabiliyorlar fakat konu MHP olunca sorun oluyor” diyor! Ey Hoca, mensubu olduğun MHP’de vekil olmana AKP veya Saray mı izin verdi, yoksa Bahçeli mi? Anadolu Otelinin önünde rezil ettiğiniz Ülkücüleri maceraya srüklediğiniz yetmedi mi ki, şimdi MHP’yi AKP güdümüne sokmaktan bile çekinmiyorsun? Senin derdin “Abla olmadı, Hoca verelim” demeleri mi? Nasıl oluyor da, seni vekil yapan sonra da Genel Başkan Yardımcısı yapan adama şu hakareti yapabiliyorsun: “Bizim görevimiz ülkücü ortak aklı temsil edecek bir genel başkan seçmeliyiz.

Başarının tek kriteri iktidardır. İktidar olamayan bir genel başkan koltuğu bırakmalıdır. Bunu da tüzüğe yazdırmalıyız.” Son zamanlarda “bilim” ile “film”i birbirine karıştırır oldun Hoca, bu laflar nedir, akıl tutulması mı yaşıyorsun yoksa? “Sabah namazıyla il ilçe başkanlarının fikrini alan, onların görüşlerine saygı duyan bir demokratik genel başkan anlayışından bahsediyoruz.” Seni seçerken demokrattı da şimdi mi antidemokrat oldu Devlet bey? Babanıza sordunuz mu hiç? Bahçeli göreve gelir gelmez, babanıza neyin parasını hemen ödenmesi için yetkiliye talimat vermiş ve gereğini yaptırmıştı? Bu partide demokrasi yoksa AKP’de mi demokrasi var? Yoksa birden kendinizi Davutoğlu veya Binali mi sanmaya başladınız? Artık önüne gelen “baba” ve “kocaları”nın adıyla Ülkücülük taslar oldu… Bıktık bu mirasyedilerden…

Ablanızla, ağabeylerinizle, “S.Oğan seçilirse istifa ederim” deyip onunla bildiri okuyan yoldaşlarınızdan bıktık… Belli ki yeni bir “Brütüs” oyunu oynamaya kararlısınız… Ama biz sizin yakında ya sessizliğe bürüneceğinizi, ya da başka nehirlerde yüzeceğinizi tahmin ediyoruz…

Burası asla bir DYP, bir ANAP, bir AKP olmayacak Ülkücü Hareket’in siyasi kuruluşudur, “bit pazarı” değil! “Abla olmadı, Hoca verelim” mavralarını başka otellerin önünde başka sloganlarla atabilirsiniz ama MHP’de değil! Bir de kalkmış, “9 Işık’ın ‘şahsiyetçilik’ ilkesi”nden bahsediyorsun… Nasıl bir “şahsiyetçilik”tir ki, 3 ay önce vekil, bir ay sonra genel başkan yardımcısı, 3 gün sonra sadakatsizlik!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.