AKŞENER VE AYDIN KONU MANKENİ Mİ?

Deniz ÖZKÖK

Egoizmin zirvesinde…

Yine bir yandaş kanalda konuşuyor…

Anlaşılıyor ki, camia bir “kâhin”e sahip oldu.

“Bahçeli’nin artık aday olmayacağını” kehanetinde bulunuyor, Devlet Bey, “Çok yorgunmuş ve dinlenmeye” ihtiyacı varmış!

Aman Allah’ım, Bahçeli hakkında olumsuz bir haber olsa da yayınlasak diye bekleyen havuzcular, dalkavuklar, troller sitelerine hemen haber yaptılar, bol bol twitlediler!

Bu adam, Başbuğ’un son zamanında olsa partiden kovacak mıydı acaba?

Yahu bu ne yaman bir çelişkidir, 1 ay önce uyduruk Türkçeyle “onursal başkan” olarak üst katta oturacak, danışacağız demiyor muydu? Gölgesinden bile çekiniyorlar herhalde…

Önce 500 imza ile geliyoruz dediydi, 260’lara düştü sonraları, şimdi “yeterli sayıda” diyerek rakam vermekten imtina ediyor.

Bay S.Oğan, bulmuş rahat kanalı konuşuyor: “Hafta sonu MYK toplantımız da var bu imzaları bizim vermemize gerek kalmadan sayın genel başkanın partiyi kaçınılmaz olan kurultaya götürmesi beklentimiz var.” Bak bak! Sanki MYK’de karar alacak o!

Ve veriyor trollerine gazı: “Eğer karşılık verilmezse topladığımız imzaları önümüzdeki hafta genel merkeze takdim edeceğiz!” Buyurun bekleriz ağa!

Her seçim sonu MHP’yi kurultaya götürme alışkanlığını Y-CHP’den mi öğrendiler acaba? 5 ayda 80'den 40'a düşmüş milletvekili sayısını sorgulayacakmış!

Ağzında da “Ülkücü irade” lafı… Bu partide kimse ülkücü iradenin üstünde değil ama onu bunu konu mankeni yapıp ülkücülere algı operasyonu ve trollerle saldırmak da Ülkücülük değil!

Hep muğlâk ve müphem cevaplar veriyor sorulara…

“İmzalar toplandı ve devam ediyor. Bugün bize Ege'deki şirin bir ilimizden ciddi bir imza daha gelecek.” Tam 2 aydır aynı sözler… Geldi, geliyor, gelecek!

Eeeee?

“Tam da bugün muhalefetin değişmesi ve güçlenmesi lazım ki Türkiye içinde bulunduğu durumdan çıkarılsın. 18 senedir MHP'de heyecan bitmiş durumda. Hareketi bitirme noktasına götürmenin manası yok. MHP'de bir değişim mutlaktır.”

Nasıl heyecanlandıracak, hiçbiri vekil değil, Mecliste nasıl ağırlık koyacak, nasıl bir “değişim”e sokacak MHP’yi? Değişim ve dönüşümden AKP de bahsediyor bu günlerde nedense!

Başka?

“Sorun yok imzaları topluyoruz önümüzdeki hafta içerisinde imzaları genel merkeze sunacağız. Birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır. Beraberliğin her zaman yanında oldum ve olacağım. Biz önümüze bakıyoruz beraber imzaları teslim edip kurultay sürecini hayata geçireceğiz. İmzalar bir araya getirilecek. 2 benim 2 Meral Hanım'ın 2 Koray Bey'in avukatı var.”

Ama “adaylıktan çekilmem!”…

Evet, sonra?

“Devlet beyin hamle yapacağına dair beklentimiz var. Partimizi kardeşlik havası içinde bir kurultaya götürmek istiyoruz. Kurultaylardan korkmamak lazım. Partimizde maalesef danışma mekanizması unutuldu. Partimizi bir adım ileri götürürsek partimiz iktidar olur.”

Neymiş bir adım ötesi?

Bu cevap “olan bitenin sırrını” veriyor işte: “Beyaz çorap hareketi, ‘bizim tabanın dışında’ gelişmiş bir hareket.”

Dikkat edin, 3-4 genel başkan adayını “bizim tabanın dışında” birileri yönlendiriyor!

Burada bir soru sormak farz oldu:

Yıllardır davaya bağlı, MHP’den aday adayı olmuş bir hanıma, bendenize ağza alınmayacak küfürler eden troller de “bizim tabanın dışından” değil mi Bay S.Oğan? Muhalif olarak her türlü şeyi söyleyip yazmaya sizin hakkınız var, bizim yok, öyle mi?

Geçelim…

S.Oğan, karşısında zorlayan biri olmayınca bülbül gibi şakımaya devam ediyor:

“Başka bir aday için çekilme durumum söz konusu değil!”

Haydaaa! 
Hani Ablan, “delege uygun görürse…” diyordu? Ne demek “çekilmemek”?

Ne yani, Ablan, Müsavat ve Aydın abilerin, Doktor amcan senin konu mankenin mi?

Hadi kurultayı topladınız, hadi zorlayalım, tüzüğü de değiştirdiniz, hadi seçime gidiyorsunuz, kaç adaya oy verecek bu delege? “Bahçeli’yi sorgulamak” adına 3-4 adayın “ortak imza” algısıyla yönlendirdiğiniz Ülkücü delegenin parçalanıp sizi genel başkan yapacağını mı sanıyorsunuz?

Anlaşılan –eğer toplayabilirlerse- toplanacak kurultay, yeni Azmi Karamahmutoğlu skandallarına sahne olacak yine! “Avukatlar” da hazır nasılsa!

Anlatıyor Bay S.Oğan, herkesin kendi tabanı varmış, Devlet Beyin tabanı falan kalmadığı için aday bile olamazmış, yorgunmuş, kurultayı toplayıp çekileceğini düşünüyorlarmış!

Bir ara sunucu Ülkücü Medya’da fotoğrafı yer alan Rusya’da katıldığı Valdai Forumu’ndan söz ediyor. Cevap bildik tekrar ve yine “ego patlaması”:

“Dünyayı okuyan bir milletvekiliydim, öncesinde de bir strateji merkezi başkanıydım!”

Vay be! Putin’in bizzat katıldığı o toplantılara başka kaç Türk katıldı acaba?

Can alıcı cümleye bakın şimdi: “Vekil olsaydım yine genel başkan adayı olurdum!”

Sormak lazım, vekil olduğu 4 yıl boyunca kimi eleştirmiş, hangi fikri savunmuş yenilik için? Efendim, ne dediniz?

MHP’yi iktidar yapmak için, önce Genel Başkan’ın Özel Kalem Müdürlüğü’nü güleryüzlü yapacakmış!

MHP’yi istedikleri dikensiz gül bahçesine sokmak için, kendisini her hafta ekran ekran gezdiren “dışarıdan birileri”nin, genel başkan olunca devamlı televizyonlara çıkaracağını sanıyor ki, bu davayı, bu davaya medyanın tutumunu, iktidarın başkasına hayat hakkı vermediğini bilmiyor demektir! Yazık!

Teşkilatlardaki Ülkücülerin Anadolu’da her düğünde ve cenazede milletin yanında olduğundan bile haberi yok! “Dünyayı okuyan vekilimiz”, daha Anadolu’daki teşkilatları okuyamamış!

Türkeş soyadlı ablasıyla gövde gösterisi yapıp “genç, enerjik MHP” isteyen bir çelişkinin içinde ne istediğini bile bilmiyor Bay S.Oğan!

Yaptığı karşısına her dikileni mahkemeye vermek, trollerine sövdürmek!

Anladık bize saygısı yok, bari ortaklarını alay eder gibi “konu mankeni” yapmamalı!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.