Herkesin dilinde, “At izi, it izine karıştı…”
İyi de MHP ve Ülkü Ocakları’nda Bozkurt izinden başka iz olmaz ki!
İz bırakmaya kalkışanlar çıktı, Esenboğa tarlalarında toza toprağa büründüler.
Derken Ablaları ihraç edildi.
Trolleri 15 Temmuz’dan ders almamış olmamalı ki, durmadan ona buna saldırıyorlar.
Devlet Beyi, Fitneçağ’ın kalemşörlerini içeri aldırmakla suçluyorlar.
Hatta Ablaları oturmuş, AKP’nin kuruluş yıllarındaki yoldaşı Saray’daki abisine faks çekmiş. “FETÖ’den içeri alınan yoldaşlarım ülkücüdür” demiş.
Üstelik hepsine de kefilmiş!
“Hocaefendiyi bir gün herkes anlayacak. Ne mutlu şimdiden anlayana” dediklerini unutmuşlar!
Yoldaşlarından İsmail denen Hollanda’da kaçak… Eline verdiği siteyle oralardan ona buna pislik atmakla meşgul…
Diğerleri malum… Adnan İsmailoğlu, İrfan Sönmez, falan filan…
Sönmez, FETÖ elebaşı meczupa övgüler düzen, onu “Allah dostu” ilan edip Fethullah’a karşı çıkanları tehdit eden adamdı.
Neyse…
Hem 15 Temmuz darbesini hem de ihraç tokatını yeyince ne yapacağını, ne diyeceğini bilemez oldular…
Şehir şehir gezerken etrafında pervane olanlardan, her gece ekranlarda bülbül gibi konuşturanlardan karşılık bulamaz oldular.
CNN Türk’teki bir numaralı yağdanlıkları Ahmet Hakan da ona sırtını dönenlerden.
Diyor ki Hakan efendi: “Meral hanım! Halkta bir karşılığınız olduğunu gördüğüm için aylar önce hakkınızda “Leydi’nin Topuk Sesleri” başlıklı yazı yazmıştım. Epeydir öyle yanlışlar yapıyorsunuz ki… Artık halkta bir karşılığınız kaldı mı, emin değilim. Topuk sesi falan heyhat yani!”
Final veya finiş diye buna denir işte!
Valla en çok AKP’li Tayyar’ın mesajına bayıldım:
“15'inden sonra başbakan olacak, 25 bin kişiyle Beştepe'de saraya yürüyecekti, 15'inden sonra ihraç oldu, şimdi simit sarayında çay içiyordur”
Ama hala ona buna çamur atmaktan vazgeçmiyorlar.
Bu sefer MHP’li Haberal’a saldırmışlar.
20 yıldır Devlet beyin yanındaki adamın Ülkücülüğünü sorgulamaya kalkmışlar..
Maksatları üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olunca Ülkü Ocağında “at izi ve it izi” aramaya kalkıyorlar!
*
Piyasada birtakım erkek kılıklı mahlûkat türedi. Kadın tekmelemeyi ve taciz etmeyi hüner sayıyorlar.
Son yıllarda şamar üstüne şamar yiyen adaletimiz de sokağa düşeli beri, bu tekmecileri tutup tutup sokağa salıyor…
Bu mahlukat, yaptıkları işi de din maskesiyle yapıyorlar.
Dini bilseler bari…
Yobazlığın, sapıklığın zirvesindeler…
Geçenlerde hem güvenlik görevlisi hem de şizofren olduğu söylenen erkek kılıklı bir mahlûkat, şort giyiyor diye otobüste bir kadını tekmelemiş…
Polis tutup götürmüş, hâkim bırakmış…
Diğeri de şimdi yakalama kararı çıkartmış!
Adamın facebook sayfasına bakmışlar, fesli deli Kadir’in, şeyh bilmem kimin resimleri doluymuş, anladınız mı manzarayı?
*
Sık sık “Atatürk partisi” olmakla övünen Y-CHP, iyice şaşırdı.
PKK sevicilerin işgal ettiği partinin nereye koştuğunu anlamak mümkün değil…
Tanrıkulu, PKK’li öğretmenleri göreve döndürmek için koşuşturuyor.
Perinçek’in Ulusal’ından transfer vekil Eren Erdem, “O kanlı, zalim Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, 'Pir Sultan Abdal Köprüsü' yapana kadar siyaseti bırakmayacağıma dair kendime söz verdim. Ülkenin vergileriyle yapılan kurumlara; kanlı, faşist, zalimlerin isimlerini verdirmeyeceğiz” diye horozlanmış!
Tam da ona yakışan sözler…
“At izi, it izi”ne nasıl karışmış Y-CHP’de gördünüz mü?
MHP’yi de böyle yapmaya kararlıydılar, Bahçeli direnciyle karşılaştılar, kalesine Bozkurt izinden başkasını sokturmadı!