Hani MHP lideri Devlet Bey, hükümeti, Cumhurbaşkanı’nı hukuki çerçeveye çekmeye çağırdı ya…
Hani “yapın anayasanızı meclise gelin gücünüz yetiyorsa geçirip referanduma götürün, yetmiyorsa herkes anayasaya uymak zorunda” dedi ya…
Yani “Anayasa’ya riayet ve millet iradesine müracaat” dedi ya…
Memleketin kendini allame sanan özürlü, tatlı su solcuları hemen Bahçeli ve MHP’ye saldırmaya başladı…
Hepsi de gazeteci itibarını ve güvenilirliklerini yitirmiş tipler…
Emin Çölaşan, Rahmi Turan, Ümit Zileli, Mehmet Tezkan…
Falan filan…
Şu Y-CHP’li Baasçı abladan farkları yok…
Akıllarının ermediği konularda hakaretamiz laflar edip kafa bulandırmak vazifeleri…
Ortak noktaları, devşirme solculuk, evrile devrile liberallik, iktidar şakşakçılığı ve PKK seviciliği…
Hepsi de “yurtsever” görünümlü Sorosçu…
Hepsi de “Atatürkçü” maskeli tatlısu solcusu…
Hepsi de Çölaşan ve Turan dışında ekran kuşu…
Hangi kanala çıktıkları fark etmiyor onlar için, yeter ki cukka olsun…
*
Mehmet Tezkan, Milliyet’in değişmez tetikçisi… MHP ve Bahçeli düşmanı…
Gündüz gazetede, akşam TV’de… NTV’de işi gücü MHP ve Bahçeli…
Onu deli eden, MHP'nin siyasette etkin rol üstlenmesi…
Değişmeyen tek şey, müzmin “çözüm”cülüğe ve FETÖ/PKK’ye destekçilikleri!
O tam bir siyaset özürlü… Dinlediğini anlayamayan, anladığını tersten okuyan bir özürlü…
“Bahçeli ortayı yaptı, Başbakan voleyi çaktı” diye yazıp “MHP lideri partisinin grup konuşmasında başkanlık sistemine evet demeden başkanlık sistemine evet dediğini ilan etti” diye yorumlamayı ihmal etmiyor…
Aptallığın zirvesindeki Bay Tezkan, Devlet Beyin şunu dediğini yazıyor:
“Fikrimi değiştirdim.. MHP olarak başkanlık sistemine evet oyu vereceğiz.. Sistemi değiştiren anayasa değişikliğinin 330 oyu bulması için katkı sağlayacağım..”
Ve allame diyor ki:
“Bahçeli’nin neden başkanlık istediğini” kimse anlamadığı gibi, MHP yöneticileri bile anlamıyormuş! MHP, “en küçük muhalefet partisi”ymiş!
Sahibinin televizyonunda asıp keserek iftiraya yöneliyor:
“Bahçeli, olağanüstü kurultay çabaları ve müzmin muhaliflerle ilgili davalar konusunda hâkim ve savcıları ayarladı ve mahkemenin seyrini değiştirdi.”
Kaynak, delil, belge, video var mı? Yok, çamur at, o uğraşsın!
*
Gelelim Ümit Zileli efendiye… AA, Tercüman, Güneş, Nokta, Son Havadis, Bulvar, Cumhuriyet, Milliyet, Aydınlık ve Sözcü gibi değişik renkteki gazetelerde savrulur durur. TRT, Kanal 6, Kanal D, Perinçek’in Ulusal’ında, Gökçek’in Beyaz’ında boy gösterir durur.
Kendini solcu, Atatürkçü tanıtır. Bütün barutu da o kadardır zaten!
Zileli, Gökçek’in kanalında iktidar yalakaları ile program yapar, sözde tartışır, işleri reyting olsun, cep dolsun!
Ekranda birileri ile kavga çıkartıp reyting için Rasim’le, Cem’le, Gökçek’le ağız dalaşına bayılır. Kısacası bir medya maydanozudur! Aslan sosyal demokratların belediyelerinin panel ve konferanslarına katılıp nemalanmayı sever.
Sözcü’de aslı astarı olmayan şeyler yazmış Bahçeli için:
“Pazarlık çok önceden kotarıldı. Partinin muhaliflerin eline geçmesinin önlenmesine karşılık bir diyet borcu vardı, onu ödüyor.”
Belli ki 15 Temmuz sonrası kafasındaki travma kalıcı izler bırakmış Zileli’de…
Bir de silindikleri âlemde yer kapmak hevesi… Neyle yapılır? Bahçeli’ye saldırarak… 15 Temmuz öncesi de onu baraj altı kalmak, partiyi bitirmekle suçlayan da onun gibilerdi.
*
Magazin baronu Turan, yine aptalca bir yorum yapmış: “Başkanlık sistemi gelirse Devlet Bahçeli Bey’i bu hizmetine karşılık başkan yardımcısı yapsınlar bari!”
Bu adam gazeteci veya yazar falan değil, kadın fotoğrafı pazarlayıcısı bir magazinci… Okuma ve duyma özürlü!
*
“Sırça köşk” müptelası Çölaşan da yine akla zarar yazı yazmış. Devlet Bey için, “İktidarın küçük ortağı. Bastonu, stepnesi, kurtarıcı meleği, adına ne derseniz deyin, bu beyefendi neye, kime hizmet ediyor? Helal sana bu yollar Devlet Bey!”
Yine bir beyin özürlü, yine bir sırça köşk tetikçisi!
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın bunlara verdiği cevap şimdilik onlara yeter:
“Bunların Türk insanının beklentilerini ve milli değerlerimizi göz ardı eden ideolojilerinin, solculuklarının millet nezdinde bir değeri ve karşılığı kalmamış, durdukları konum da çoktan en aşağı derekeye düşmüştür. Artık bunların fikirlerinin de hayat tarzlarının da yorumlarının da siyaset anlayışlarının da modası geçmiştir. Millet; bunların kıratını, tıynetini ve kaç paralık adamlar olduklarını iyice öğrenmiştir.”