Ülkücü, sabrın, vefanın, sadakatin, liyakatin numunesidir.
İdealisttir, Türklükle ilgili hedefleri vardır.
Realisttir, geçmişten ders alıp geleceğini planlar. Bulunduğu şartlarda çözüm üretir.
Ülkücü, cam gibi şeffaf, kaynak suyu kadar berraktır, bünyesinde yaban ellerin virüsünü barındırmaz.
Ülkücü inanç sahibidir, kutsalları, ezanı, hilali için her şeyini feda edebilir.
Ülkücü, yerli ve milli olmayan her düşünceye ince eleyip sık dokuyarak yaklaşır.
Başka nehirlerin suyunda, başka dağların karında, başka yaylaların havasında yaşayamaz…
Ergenekon’u eritip çıkmayı, önüne dikilen Çin setlerini aşmayı, kırk kişi de olsalar Kürşatlaşıp hürriyete kavuşmayı, çakalların, tilkilerin, sırtlanların, itlerin arasından kükreyip Bozkurtlaşmayı bilir…
Anadolu’nun Ülkücüleri ecdadının mirasına gözünü budaktan sakınmadan sahip olmaya yeminlidir.
Bu toprakların yiğitleri hep birer kartal, birer şahin, birer Bozkurt idiler…
Obalarının yıkılıp düştüğü, kötürüm bırakıldığı devirlerde bile ayağa kalkmayı bilmiş, koca imparatorluk küllerinden bir Cumhuriyet çıkarmışlardı.
Onlar saka, onlar karga, onlar serçe neslinden değildi; onları kafese sokamadılar, onlara tasma takamadılar, onlara yeryüzü ve gökyüzü dar gelen kartallar ve Bozkurtlar idi.
Torunları Ülkücüler de birer Bozkurt’tur.
Zincire gelmez, bükülüp eğilmez, yabanın emirlerini dinlemez, hürriyetini hiçbir altın kafese ve hiçbir taama değişmez!
Durup dururken Ülkücü olmaya özenen “serçe”lerden “kartal” olur mu?
Hele başka dağların, başka kalelerin serçeleri nasıl olacak da, Bozkurt yuvalarına şahinlik yapacak?
O kartallar ve şahinler ki, Bozkurtların Asenaların yurdunda salına salına gezer, Bozkurt obası Türkmen ve Yörük boyları, Ülkü Ocakları ve MHP örgütlerinin kök saldığı yurt sathında kanat çırparlar…
Başıboş gezmezler, bir liderleri vardır. O, Bozkurtların inşa ettiği MHP kalesinde oturur, bilgedir saygı duyulur, destur verir, Türklüğün selamet ve hayrını planlar, yol gösterir, genç Bozkurtlardan lider yetiştirir.
“Başbuğ”dur o Bozkurt’un ilk adı… Efsanedir, Türk’e baştır, atamız Atatürk’ün yoldaşıdır.
Hak tecelli edip ebediyete intikal ettiğinde Bozkurtlar, şahinler, kartallar yeni bir lider seçmiş, kale komutası ona teslim edilip yeni ufuklara yol alınmıştır.
Devlet, gün gelmiş Bozkurtları tanımış, gün gelmiş onun tecrübeleriyle uçurumlardan dönmüş, gün gelmiş Türk obasının reyiyle divandan çekildiğinde yurt belledikleri ata toprağına hayınlar tünemiştir. Yakın tarihine bir bak!
“Lider”i Ülkücü Hareket’in otağından uzaklaştırıp yerine “reis” olmaya kalkanlar hep olmuş; serçeler, sakalar, kargalar, çakallar, sırtlanlar peydahlamış ama Bozkurt akıl ve sağduyusu “kale”ye hep 40 çeri olagelmiştir.
Tarih, dünyadan Türk’ü hiç silememiştir, o Türk ki Hz. Peygamberce ululanmıştır, asla silemeyecektir.
Bozkurt kalesinin hürriyetine alışık serçeler ve sakalar, kartallara bakıp bakıp düşlere yattığında, başka ormanların, dağların edasıyla hayallere saptığında, pençelerine düştükleri çakalların, sırtlanların tuzaklarına kapılırlar…
Yaktıkları ağıtın, yazdıkları namelerin müzikalitesi Asenaları, kocamış Kurtları, yolundan şaşırtır; şaşaalı kalenin tahtına heveslendirir, liderliğe özendirir bazı bazı…
Yurdun, kalenin dört yanında güvercin uçurur, sinsi mesajlar salarlar, “taht” ve “baht” muştuları ile Bozkurtların kafalarına ikircik sokarlar…
Lider, tecrübedir, ufuktur, itidaldir; sezgileri ile özgür gökyüzüne dadanan saka, karga ve serçeleri, yurt ve kalede vuku bulacak hayınlıkları öngörüp tedbir alandır; Bozkurt obasına sahip çıkandır, başka yurtlardan göç edenlere bağrını açandır…
O lider, toprağının parçalanmaya kalktığı, bayrağı indirilen, Bozkurtları şehit edilen, eşkiyanın isyanları içindeki yurt derdindeyken…
O lider, yurt bellediğinde birileri saltanat, birileri Cumhuriyet yerine yeni rejim hevesinde iken “yurtta, bayrakta, başkentte, millette, dilde, anayasada birlik” kavgasındayken…
O kalenin surlarında açılmak istenen gedikler neyin alâmetidir gardaşlar?
Başka dağlardan kalkıp gelen ürkek serçeden kartal olur mu Ülküdaşlar, Bozkurt töresi ne der bu âlemde, deyiverin hele?
Deniz Özkök