Şu paylaşımlara bir bakın…
Hırsları akıllarının ve edeplerinin önüne geçmiş artık!
Facebook ve Twitter’da dönüp duran ve müthiş tepki gören bu mesajları bir zamanlar MHP’de teşkilat yönetmiş adamlar atıyor, inanılır gibi değil…
Başbuğ’u çoktaaan unutmuşlardı…
Türk milletinin önderi Atatürk’le kendilerini mukayese etme cüretini de gösterdiler…
Sanaldaki yetmemiş, “Namık Kemal, Mustafa Kemal/ Güneş seninle doğacak Asena Meral” pankartı asmışlar…
AKP’nin birilerini peygamber, halife falan ilan ettiği gibi, daha aday bile olmamış bir kadına “Atatürk misyonu” yükleyen Ülkücü ahlak ve töresi nereden çıktı acaba?
Demek ki “değişim” diye yırtındıkları misyonları, MHP’yi evirip çevirip Başbuğ’un 9 Işık ve Ülkücü töresinden koparmak!
Eh, peşinde koşan koca koca adamlara, koltuk kavgasında davasını, kültürünü, töresini unutan sözde milliyetçilere hayırlı olsun!
Bu mesaj ve pankartların, AKP zihniyetinin Gazi Atatürk için “ayyaş” demesinden farkı ne?
Bu pankartların ve görgüsüzlüğün, Cumhuriyet için “reklam arası” diyebilen yobaz kafayla farkı ne?
Ziya Gökalp’ten eğitimli, İstiklal Harbi’nin muzafferi, Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi, “Ne mutlu Türküm diyene!” diye haykırabilen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü sıradan bir siyasetçi kimliğe giydiren bu kafa Ülkücü Hareket’in temsilcisi olabilir mi?
“Atatürk” ünvanını ona Türk milleti vermişti, hizmetlerinin karşılığı olarak… Peki bu ablalarına bu densizlik, “Anatürk” ünvanını neyin karşılığı vermiş acaba?
Gerçi Bahçeli’yi el öptürüyor diye eleştirip bol bol ablalarının elini öpenlere diyecek kalmamıştır ama…
Gerçi Ülkücü lideri tartışmaya açan, birilerinin yanaşmalığına soyunup Ankara’daki patlamadan sorumlu tutarak istifa etmesini isteyen edepsizlik türemiştir ama…
Gerçi milli meselelerde parti ve kişisel menfaat gütmeden hükümetlere destek veren MHP’yi onun bunun bastonu olarak niteleyen şuursuzlar piyasadadır ama…
DYP’lilerle, Y-CHP’lilerle, AKP’lilerle konvoylar oluşturup memleket memleket dolaştırdıkları ablalarına “Anatürk” diyebilen zavallılık, bu Hareket’in hangi çilesini çekmiş, hangi Ocağında ter akıtmış, hangi mapus damlarında ömür çürütmüş, hangi milli meseleyi çözmüş, ne zaman kurultay yapılıp genel başkan olmuş da Atatürk’ümüze nazire yaptırıyorsunuz?
Bu ne densizliktir? Bu ne ihtiras, bu ne kibirdir?
Bu koltuklar, bu saadet zincirleri kimliğinizden daha mı önemli ki, “değişim” nakaratlı operasyonlarla Türk milliyetçiliğinin Başbuğ’unu silip atabildiniz?
Evet, bu millet her yüzyılda bir Allah’ın bir lutfu olarak bir lider çıkarır, son lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür! Onun yolcuları da Başbuğ Alparslan Türkeş ve Türk milliyetçileri, Ülkücü Hareket’tir.
Ey Hareket’in Genel Merkezi’ne “Balgat’taki dükkân” diyebilen muhterisler, teşkilatlarımızda üç yiğidin portresi asılıdır: Atatürk, Başbuğ ve Bahçeli…
Sizler sahte bir kibirden çıldırmış olmalısınız!
Biz başkasını tanımayız!