Ülkücülük ve MHP revaçta ya, ne kadar fiberglas devler, gölgesi boyunu aşmış cüce varsa teşkilatların kapısında…
Mafya eskileri, kabadayı bozuntuları yine Ocakçılığa özenir oldu…
Omurga kaburga zaten yok…
Ar namus hak getire…
Düne kadar süslü püslü sosyal medya hesaplarından MHP ve liderine atıp tutanlar, hiç utanmadan ziyaretlere başlamışlar…
Kösele gibi suratları, Ülkücünün unuttuğunu sandığı beyinleri ile kah il, ilçe teşkilatlarındalar, kah Ocaklardalar, kah da Genel Merkez’de…
Artık moda ya, nereye gitseler tutup koluna girdikleri başkanlarla selfi yapıyor, boy boy da sosyal medyada yayınlıyorlar…
Sorsanız hepsi Ülkü devi…
Başbuğ’dan başlayıp Fırat Çakıroğlu’ndan çıkmayı da ihmal etmiyorlar…
Yalnız…
7 Haziran 2015’ten beri Ülkücü hafızanın herşeyi tek tek kaydettiğini, Genel Merkezdeki Türkmen Beyinin her şeyi tek tek not aldığını ihmal ediyor bu zavallı adam müsveddeleri…
Esenboğa tarlalarında davaya yaptıkları kötülükleri, kutsal emanete ettikleri ihanetleri, Devlet Beye savurdukları hakaretleri unuttuğumuzu sanıyorlar.
Biz onların fiberglasdan birer dandik dev olduklarını, ayaklarını baş yerine kullanan birer sadakatsiz olduklarını asla unutmadık!
Onlar asla Ülkücü olmamışlardı!
Asla Ülkücü Hareket için mapus damlarında çile çekmemişlerdi…
Çoğunun mapuslardaki maceralarının mafya ayakları, dolandırıcılık hikayeleri sonucu olduğunu çok iyi biliyoruz.
Bunlar sadece parayı, kan emiciliği, hazıra konmayı pek sevdiğini de çok iyi biliyoruz.
Düne kadar Genel Merkez’e balgat diye atıp tutan bu yeni türedi Ocak seviciler, Facebook ve Twitter’daki kirli maceralarını da birer birer kaldırır olmuşlar…
Adları kabadayı ama hesaplarına sahip çıkacak yürekleri bile yok!
Peşlerine düştükleri maceraperestler, 15 Temmuz’da bizzat Bahçeli’nin direnişi ile yok olup gittiler ya, lidere biat için girecek kapı pencere arıyorlar şimdi.
Son zamanlarda dikkatimizi çekiyor bu Ülkücü modasına kapılanlar… Ne kadar 12 Eylül sonrasının mapushane kuşu varsa il ilçe başkanlarının ziyaretçisi… Çoğu da liderci olup çıktı!
Sorsanız iş adamı, sorsanız namuslu Ülkücü, sorsanız dava uğruna çile çekmişler!
Bir MHP sevgisi almış gidiyor…
Ne demişti Başbuğ: “Ülkücü dediğin MHP’de olur!”
7 Haziran sonrası neredeydiniz desek, cevap yok!
Ülkücü alavere dalavere eder mi Ülküdaşlarına? Bunlar etti!
Ülkücü liderine hakaret eder mi? Bunlar etti!
Sizin inancınız ve imanınız, para ve koltuk mu desek, evet’ten başka şey çıkmaz!
Gayrimeşru işleri bırakın desek, nefesleri kokacaktır.
Yahu bunlar Mercedes görünümlü Şahin bile olamadılar…
Bu tiplere MHP teşkilatları ve Ülkü Ocakları dikkat etmelidir…
Bunların ihtiraslarının sonu yoktur.
Bunların girmeyeceği kılık da yoktur.
Bizans mikrobunu bünyemize bizzat bu tipler taşır!
Bir kere ihanet eden daima eder, bunu iyi bilmeli Ülkücüler ve onlara aldanmamalıdır!
MHP teşkilatları ve Ülkü Ocaklarımız bu kirli, omurgasız, onursuz, sadakatsiz, gafil ve hayınlara çok dikkat etmelidir…
Artık aldatacakları bir kitle olmadığımızı herkese göstermeliyiz.
Zaten liderimiz Devlet Bahçeli de bunun için mücadele etmiyor mu?