CHP'nin yolu hiç bir zaman yol olmadı ki... Şimdi de FETÖ ve PKK'lı hainler için sokaktalar...
Kılıçdaroğlu 'nun öz kardeşi C. Kılıçdaroğlu, "Yolda yürümesini dahi bilmeyen, düz yolda yuvarlanan abime ülke idaresini bu halk ona verir mi?" demiş…
Kılıçdaroğlu düşmüş. İnsani bir durum, telafisi mümkündür, herkesin başına gelebilir. Geçmiş olsun. Asıl sorun şu; keşke milletin gözünden düşmeseydi!
Doğu Perinçek bile, "Savaş suçunun anlamı Türkiye'nin uluslararası bir mahkemede yargılanmasıdır, kabul edilemez" diyor da, AKP sus pus!..
"Savaş suçlusu" lafını CHP'li küstah E. Altay'a yalatacak bir AKP sözcü yoksa yazıklar olsun, milletin verdiği destek haram olsun...
"Savaş suçunun" anlamı FETÖ'cü ve PKK'lı kanlı katillerle mücadele mi? Bu laf, Haçlıların Türkiye'deki ajanı CHP olduğunun net tescili değil mi?.
Haçlı sözcüsü CHP'liye göre, Türkiye ve Erdoğan, FETÖ ve PKK'lı kanlı katillerle mücadele ettiği için "savaş suçlusu" olarak yargılanacak! Haine bak!
AKP'nin pısırık sözcüleri, Haçlı sözcüsü CHP'li bu alçağa cevap vermedi! Demek, FETÖ ve PKK ile mücadele etmek "savaş suçu" öyle mi?
CHP'li Engin Altay ne diyor, "Erdoğan savaş suçlusu olarak yargılanacak”. Bu aşağılık sözün manası nedir? Türkiye'nin PKK ve FETÖ'den yargılanması mı?
Kılıçdaroğlu’nun paniği deşifre oldu, o nedenle yollara düştü...
Kılıçdaroğlu’nun düğmesine bastığı iki aşamalı darbe süreciyle ilgili detaylı bir flood paylaşacağım inşallah. Tüm detay ve takvimi yazacağım…
Kemal Kılıçdaroğlu 'damatlara özgürlük' adlı yürüyüşüne medya desteğini da bulmuş durumda. Zaman gazetesi inanın bu kadarını yapamazdı.
İşte gerçek tuz yürüyüşü:
Kışkırtıcı genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Yeni darbenin tarihi 15 Haziran olacak... Bu millet her türlü darbeye ölümüne hazır!” söylentilerinin üzerine, tam da 15 Haziran günü başlattığı yürüyüş, Gandi’nin ünlü “tuz yürüyüşü”ne benzetiliyor. Bir “benzerlik” var, doğru.
Çünkü ikisinin eyleminde de “yürüyüş” var.
Fakat içerikleri çok farklı...
Gerçek Gandi, “özgürlük” için yürüyordu.
Çakma Gandi, FETÖ kumpasçıları deşifre olmasın diye yürüyor.
Gerçek Gandi, “Yabancı devletler içişlerimize karışmasın” diye yürüyordu.
Gandi, Hindistan'dan İngilizler defolup gitsinler diye yürüyordu.
Kılıçdaroğlu, "Haçlı devletler Türkiye 'ye çabuk gelsinler" diye yürüyor, ince çizgi budur...
Esed, dedi, Sisi dedi, Çipras dedi olmadı, Gandi dedi olmadı, kasket giydi maskara oldu o da olmadı, ne halt etsin. O yürümesin de kim yürüsün...
Kılıçdaroğlu , Fetö dedi, Gezi dedi olmadı, PKK/DHP dedi olmadı, çatı dedi, yüzde 60 blok dedi, -Bahçeli oyunu bozdu- o da olmadı. Kin kusması oldan...
Kılıçdaroğlu, cunta dedi olmadı, Türkiye'yi Haçlı Batı'ya jurnalledi olmadı, FETÖ kirli ittifakı yapıyor o da olmadı, kaos dedi, kriz dedi o da olmadı...
Şer odakları ve Türkiye'deki uzantılarını kudurtan millet için Erdoğan ve Bahçeli'nin "milli mutabakat dayanışması”dır...
Yüce Tanrı, Türk Milleti'ni fitneden, fesattan, hasetten, vatan hainlerinin şerrinden, şirretliğinden, tuzaklarından, kirli ve aşağılık oyunlarından korusun…