GEÇMİŞ 12 YILIN ZİHNİYETİ İLE DEGİL MHP İLE BİZİMLE YÜRÜ TÜRKİYE

Deniz ÖZKÖK

**Geleceğe bakmak. *Yeni dünya düzeninde global dinamizmi sağlayamayan ülkeler enerjilerini yitirmekte, yerlerini bunu başaran ülkelere terk etmekte. *Artık geçmiş 12 yılın zihniyeti AKP ile değil, 46 yıllık MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ ile düzenlemelerin yapılması ve geleceğe hazırlanması gerekmektedir.

 

*Özel sektörün değişimde gösterdiği başarı ve gayret tek başına fazla bir anlam taşımaz. “Yeniden yapılanma” ülke çapında topyekün yürütülmesi gereken bir olaydır. Gelişme ve başarıların kamu kesiminde de başarılması zorunludur. *Yeniden yapılanma kamu kesiminin tümünü kapsamalıdır.

 

 Merkezi ve yerel tüm kurumların yenilenmesi; çağdaş, verimli, üretken bir yapıya kavuşturulması ihtiyacı her gün görülmektedir. *Globalleşmenin nimetlerinden yararlanmak için ülkelerin; -Enflasyonu indirmeleri, -Siyasal ve ekonomik istikrarı sağlamaları, -Mali disiplini gerçekleştirmeleri, -Popülizmi bir tarafa bırakmaları, -Uluslar arası normlara ve kurumlara sahip olmaları gerekir. *Samsung!un başkanı Lee Kun Hee “eşleriniz ve çocuklarınız hariç herşeyi değiştirin” demiştir.

 

*Bilgi; -Güçtür, -Sermayedir, -Rekabette en etkili silahtır. *Geleceğe hazırlanmanın, Rekabet ortamında ayakta kalmanın, Bunun için yeni ve verimli yönetim ve üretim modellerinin hayata geçirilmesinin temelinde insan faktörü yatar. Yetenekli, bilgi ve beceri sahibi, liyakatli, lider vasıflı insanı yetiştirecek seçkin kurum ve mekanizmaları gecikmeden oluşturmak hayati bir önem taşımaktadır.

 

 *Telefon, tV, bilgisayarın beraberce kullanılması tüm bilgi kaynaklarına ulaşmayı fevkalade kolay bir duruma getirdi. *Üretim, madde ve mamul üretiminden çok bilgi üretimi şekline dönüştü. Bugün satılan mamullerin ancak % 25 inin malzeme ve enerji olduğu, diğer kısmının ise bilgi ile ilişkili olduğu düşünülüyor.

 

 *Dünya devi GM.un piyasa değerinin sadece yazılım üreten Microsoft firmasından daha az bir düzeye inmesi ilginçtir. *Bilgiyi üreten birey toplumsal odak haline gelmiştir. Birey sermayeden daha önemli olma yolunda . *Evrende tek değişmeyen değişmenin kendisidir.

 *Değişimi gerçekleştirmek için bazı özellikler gerekir: -

Yenilikleri denemeye hevesli ve istekli olmak, -Uygulama için gerekli bilgi birikimine sahip olmak, -Değişimin gerçekleşeceğine inanmak ve inandırmak, -Cesur olmak, -Sonuca ulaşana kadar kararlı olmak, zira önünde hep direnenler olacaktır, -Takım oyununa inanmak ve ekibe güvenmek.

 

 *Birey eksenli değil de, devlet eksenli bir toplum yaratıldığı zaman, devlet millet ayrılığı giderilmedikçe, hukuk sadece yönetilenler için varoldukça, yönetenler için hukuk yargısını gündeme getirmedikçe bu işi çözemeyiz. *Devlet eksenli çözümleri Türk toplumuna sunarsanız vardığımız bu noktadan daha ileri gidemeyiz.

 

 *Toplumda hükümetlerin en olumlu aktivitesi teknoloji hızını belirlemektir. *Uluslar arası sermayenin akış yönü ve üretim faaliyetlerindeki gelişmede geleneksel olarak belirleyici olan niteliksiz, ucuz işgücü ve hammaddenin bolluğu gibi unsurların önemi giderek azalırken, iyi yetişmiş işgücünün, gelişmiş bir teknoloji ve ticari altyapının varlığı ile etkin işleyen bir piyasa mekanizması ve nihai pazarın değişen ve gelişen tercihlerini yakından izleyebilme ve kolay ulaşabilme gibi unsurların önemi artmaktadır.

 

 *DÜNYADAKİ DEĞİŞİM TRENDİ -Globalleşme: Dünyada ticaret ve sermaye hareketleri ile bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler ulusal devletlerin sınırlarını aşan boyutlara ulaşmıştır. -Bölgeselleşme: -Serbestleşme: Ekonomide liberalleşme olgusu.

 

 -Özelleştirme: Devletin ekonomideki görev ve fonksiyonlarının mümkün olduğu ölçüde özel sektöre aktarılması demektir. -Yerelleşme: Merkezi idarenin görev ve yetkilerinin mümkün olduğu ölçüde yerel yönetimlere devredilmesidir.

 

 -Gönüllüleştirme: Dünyada kamu ve özel sektör dışında üçüncü sektörün önemi giderek artıyor. Devletin görev ve fonksiyonlarının kısmen kar amacı gütmeyen özel kuruluşlara devredilmesi gönüllüleştirme (voluntarizm) olarak adlandırılıyor.

 

 Özelleştirme, yerelleşme ve gönüllüleştirme adı verilen üç reform devletten sivil topluma doğru güç kayması olgusunu ortaya koyuyor. -Demokratikleşme: İnsan haklarının, sivil ve siyasal özgürlüklerin giderek önem kazandığı dünyada demokratikleşme süreci son çeyrek yüzyılda hızlanmıştır.

 

 -Bilgisayarlaşma: Bilgi ve malzeme teknolojisindeki gelişmeler,bilgisayar kullanımının yaygınlaşması, üretim sürecinde robotlardan yararlanılması, yeni teknolojik buluşlar, telekomünikasyon alanındaki hızlı gelişmeler dünyadaki değişimin diğer bir boyutunu ortaya koyuyor.

 

*Telefon, televizyon ve bilgisayar bir araya geldi ve üçünün bir araya gelmesiyle yaratılan sinerji artık her üçüne de benzeyen ama her üçünden de farklı yepyeni bir yapı meydana getirdi. Biz buna sanal dünya diyoruz.

 

*Glokalizasyon, yani globalizasyon ile lokalizasyonu birleştirerek uydurulmuş bir kelime. Yeni dönemi kısaca ifade ediyor. -Küresel düşünmek, -Yöresel davranmak, -Töresel yaşamak. *Bilgiyi tek başına yaratmak da yetmiyor; bu bilgiyi transfer etmek gerekiyor, artı bu bilgiyi işleyerek yeni bilgiler yaratmak gerekiyor.

 

*Tarih boyunca yaratabildiğimiz bilgilerin tümünü bir saniyenin altında bir yerden bir yere taşıyabiliyorsunuz. Bu ürkütücü bir şeydir. Üretim ve ilişki tarzlarımız eskisi gibi olamaz. Yönetiminiz hiçbir işe yaramaz.

 

Mutlaka bu yeni iletişim imkanlarının doğurduğu çerçevede mekansızlaşmış bir ulusta, mekansızlaşmış bir kavramda, mekansızlaşmış bir üretimde siz bütün paradigmalarınızı gözden geçirmek zorundasınız.

*Evrensel okur-yazarlık dediğimiz yepyeni bir kavram çıktı. Teknolojiyi okumanız gerekiyor; evrensel bir dili bilmeniz gerekiyor. *Zenginliğin yeni ölçüsü çerçevesinde bilgi altyapısını bütün ülkeye taşımak gerekiyor.

 

 Okullara interneti sağlayarak; -sorgulayan, -araştıran, -kafasında sebep-sonuç ilişkisi gelişmiş, -evrensel okur-yazar yapabileceğimiz çocuklar. *Kürenin öbür tarafındaki insanlarla iletişimi sağlayacak aletleri, alet kültürünü yaşamanız gerekiyor ve bütün bunları yapabilmeniz için kesinlikle yazılım sektörünün içinde mutlaka yer almak zorundasınız.

 

 *Drucker diyor ki; sanayileşmiş ülkeleri yakalamak için onları izlemek zorunda değilsiniz.Eğer yeni üretim fonksiyonuna adapte olursanız, birinci olabilirsiniz. *Yeni dönüşüm çerçevesinde zenginlik başka yere kayıyor. Artık bilginin para ettiği bu toplumda üretim fonksiyonlarımızı buraya taşıyabiliriz.

 

Okullara internet bağlarsak, eğitim kalitemizi yükseltirsek bu dönüşümü yakalayabiliriz. *İnternet okulların karatahtası haline gelmiştir. *Türkiye’de kaynak sorunu değil idrak sorunu vardır. *Dönüşmezsek ne olur? Bilgi toplumunun efendileri olduğu gibi köleleri de olacaktır.

 

 *Fırsatlar ancak gelirken ve önü kesilerek yakalanabiliyor, yoksa arkasından koşarak değil. *Şimdi biz yıldızımızın parladığı, bahtımızın açılacağı bir noktadayız, bu dönüşümü yakalarsak yakaladık, yakalamazsak geçmiş olsun diyoruz. *Bilgi çağı en önemli kaynağımız olan beyin gücünün etkin kullanılmasını her zamandan daha önemli kılmaktadır.

 

*Değişimde en büyük tuzak, önyargılardan kurtulamamaktır. *Eğer vizyonunuzu ortaya koymadan bir değişim yapıyorsanız, hiçbir şekilde bir yere ulaşmanıza imkan yok. *Değişim bizi zorluyor, yönetim tarzımızı değiştirmemiz gerekiyor. Her zaman bunun bilincinde olmamız gerekir.

 

 *Temel sorun esas olarak yönetme yetkileriyle bireyin özgürlükleri arasındaki dengenin oluşturulmasıdır. *Devlette gücün kaynağı seçilmiş olmaktır. Devlet gücünü temsil etmekten alır.

 

 *Sadece demokrasi tek başına bir şey ifade etmiyor, çoğulcu demokrasi diyoruz katılımcı demokrasi diyoruz. *Birey ve devlet arasındaki, ya da toplum arasındaki ilişkiler yeniden tanımlanmalıdır.

 

*Artık bu toplumda devletin rolü hizmet üretmek değil, toplumdaki bireyleri güçlendirmek, yetkilendirmek ve yapabilir kılmaktır. *Dikkatimizi devletin nasıl olması konusunda yoğunlaştırmayız yoksa büyük mü olmalı, küçük mü tartışmalarıyla vakit geçiriyoruz. *İstihdamı arttırmayan hiçbir politika ülkemizin bugün içinde yaşadığı sorunları çözemez.

 

*Devlet kürek çekmek yerine dümeni tutacaktır. *Günümüzde teknolojinin ulaştığı düzey herkese yetecek kadar üretim olanağı sağlamaktadır. *Çocuklarımız bize ödünç verdikleri bu dünyayı güzel teslim etmemizi istiyorlar..

BİZİMLE YÜRÜ TÜRKİYE

 

DENİZ ÖZKÖK

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.