İktidar ve şahsi ikbali uğruna sun’i bir demokrasiyle MHP’nin tekliflerini hep faşistlikle suçladı.
İçimizdekiler de “Şimdi seçim olsa MHP baraj altı kalır” sendromunda adam zehirlemekle meşgul!
Bütün mesele, tek engel olan MHP’yi AKP’lileştirmek! Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi için önlerindeki “hayır barajı”nı yıkmak şart…
Hele hele MHP’nin PKK ve terör konusunda bütün söyledikleri bir bir ortaya çıkıp Bahçeli haklı çıktıkça deli oluyorlar.
Medyaları ile büyük destek verdikleri muhaliflerin “değişim” rüzgarı “Balgat’taki dükkan”da yaprak kımıldatmayınca o kadar delirmiş durumdalar ki, liderin sağlık probleminden medet ummaları, trollerin saldırıları, mahkeme-hukuk blöfleri kâr etmedi!
Memleketin Güneydoğusunda aleni bir savaş varken, öz vatanında ağırladığı empeyalist temsilcileri açık açık hainlerle toplantı yapıp onları cesaretlendiriyor, onlar gösteriş peşinde!
MHP ve Bahçeli, 4 ilkesi ve “hayırlar”ı ile haklı çıkmaya devam ediyor.
Bu memleketin başkenti Ankara’dır, dandik restorasyonlu Osmanlı saraylarında hükümetin resmi görüşmeler yapması hayra alamet değildir.
Hiçbiri vatan sevdalısı MHP lideri Bahçeli gibi ABD’li Biden’in ‘yuvarlak masası’na “hayır!” diyemedi!
Elin adamı Türkiye’yi katliamla suçlayan müstemleke aydınlarına destek veriyor, susuyorlar. Bizim koltuk muhalifleri de dut yemiş bülbül kesildi nedense?
İsrail Başbakanı Netanyahu, Şiiler ile Suniler arasında yaşanan şiddet olaylarının artması nedeniyle bölgede bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına destek verdiklerini açıklıyor.
Sanal “One minute kahramanları” birden İsrail dostu oldu.
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in PKK ile PYD'nin ayrı değerlendirilmesi şeklindeki çıkışına değinen Davutoğlu, "Türkiye kendisine tehdit görürse Kandil'e yaptığını YPG'ye de yapar" açıklaması yapıyor.
Bir ara “Kobani’deki kardeşlerini alınlarından öpen” Davutoğlu, "PYD Suriye barış görüşmelerine katılamaz" diye içeride efeleniyor ama o PYD’nin başkanı Salih Müslim’in, Rusların isteği ile Cenevre görüşmesine davet edilmesini engelleyemiyor. “Stratejik çukur”a sürüklediği dış politika meyvelerini topluyor.
Müstemleke ülkesi gibi, yabancı bir devletin temsilcisi yurdumuzda siyasi toplantılar yapmasına göz yumuyorlar.
Joe Biden efendi, CHP’den Fikri Sağlar ve Sezgin Tanrıkulu, HDP’den Leyla Zana, Ayhan Bilgen ve Altan Tan, AKP’den Galip Ensarioğlu ve Orhan Miroğlu, basından Kadri Gürsel, Aslı Aydıntaşbaş, Ceyda Karan, Dağ Medya’dan Funda Dağ, Bilgi Üniversitesinden Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ile görüşüyor.
Toplantıda Prof. Dr. Akdeniz, Türkiye’yi şikayet ediyor; Biden Can Dündar’a övgüler yağdırıyor, TSK’nin silah bırakmasını ve PKK ile görüşmelere yeniden başlanmasını istiyor.
Hangi tatlısu solcuları ve Kürtçülerin ABD yoldaşı olduğunu görün...
Olan biten Cumhuriyet’in başkentinde değil, İstanbul’da talimatlar veriyor.
Güneydoğuda eşkiyanın kullandığı silah ve malzemenin ABD malı olduğu aşikar.
Baskılara dayanamayanlar, TBMM’de “Türkiye milleti” diyen Zana’yla görüşme yapacağını açıkladı bile…
Kürtçü Demirtaş, açık açık "Biz, bunlara göre, bu devletin hainiyiz. Böyle lanet bir devletin üyesi olmak zorunda değiliz” diyebiliyor, kimsenin bir yaptırımı olmuyor!
Abileri Biden, İstanbul’da yanaşmalarını, taşeronlarını kolluyor, cesaret veriyor.
Kürtçüsü, PKK’lisi, DHKP-C’lisi, MLKP’lisi, yandaşı bir masada…
Biden iş başında… Cüneyt Özdemir, Dündar’ın oğlu, Hrant’ın, Elçi’nin, Dündar’ın eşleriyle hasbihalde… Özellikle bebek katilinin “Akil adam” olarak istediği Sorosçu Osman Kavala ile görüşüyor.
Bunlar yetmiyor, Türkiye Cumhuriyeti’nin milletvekillerinden “özel” birileriyle yuvarlak masa toplantısı yapıyor.
AKP’den “PKK bir terör örgütü değildir” diyen Orhan Miroğlu, “Güneydoğu da özerklikte olur öz yönetim” de diyen Galip Ensarioğlu masada… CHP’den “Derhal çatışmasızlık durumuna geçilmeli” diyen Fikri Sağlar, “Özerklik tartışılabilir” diyen PKK avukatı Sezgin Tanrıkulu orada… HDP’liler malum…
Koşa koşa giden AKP’ye, CHP’ye bakıp Türkiye’yi müstemleke sanan Biden’e MHP’den sert cevap geliyor ve Bahçeli bu hakarete “hayır” diyor.
Bahçeli, milletin vekillerinin kendi yurdunda başka bir ülkenin diplomatının ayağına çağrılamaz diyor, bu nezaketsizliktir, hakarettir diyor.
İşte içimizdeki “bir şey değişecek, her şey değişecek” diye yaygara kopardığı lider ve onun MHP’si… 5 ay boyunca milletin beynini yıkayarak MHP üzerinde oyun oynayan yandaş medya ve AKP’nin geldiği nokta budur!
Acınacak AKP dış politikası, ABD’li bir yetkilinin sömürge valisi gibi ahkam kesmesine, milletin kanını akıtan, ülkeyi bölmeye uğraşan PKK ile müzakereye oturun demesine göz yumacak gaflete düştü. BOP’un Kürdistan kurdurmak hedefi güttüğü teyit edildi.
Bu rezilliğin karşısına dikilen sadece MHP’dir.
Milli gururumuzun ayaklar altına alınmasına, sömürge diplomasisi uygulanmasına müsaade etmeyecek tek lider de Bahçeli’dir.
Yani MHP’yi alavereli seçimde yüzde 12’ye düşüren “hayır”lar, “hayra dönüşmekte”, “Kale” gibi milletin bekasına kalkan olmaktadır! Lider, bu zamanda belli olur işte!
Bakın, şimdi sus-pus olan ama uygun ortam kollayan bizim muhaliflerden bu konuda da bir suçlama gelirse şaşırmayın!
O içimizdeki değişimciler, “kutlu dava” partisi olduğunu unutup ikballeri uğruna MHP’yi mutlaka iktidar yapmaya heveslenenler, acaba Washington’u da ziyaret etmeyi, kendi ülkelerinde kurulan o “yuvarlak sömürge masası”nda oturmayı göze alırlar mıydı?
Yorum Ülkücü iradenin…