Çıkarlarına engel olan önlerine çıkan her kanunu kendilerine göre düzenlediler.
İşleri güçleri takiye…
İyi kötü yargıyı, askeri, polisi sistemlerine uydurdular, işçiler zaten gittikçe sendikasız, taşerona köle edildi, ama hala ara sıra dişini gösteren bürokratlar yani memurlar var…
Yandaş, badem bıyıklı memur sendikası kurup baskıyla herkesi üye olmaya zorladılar.
Onlara göre “seçilmiş” iktidar her emri vermeli; “atanmış” memurlar da hemen yapmalı!
Ama kanun var, “memur, kanunsuz emri yerine getiremez!”
“Devlet memuru”, Anayasa ve kanunlarla güvence altındaydı… Siyasi iktidarın her kadro ile oynamasına, hukuk dışı atama, ceza, terfi vs’ye izin vermiyordu.
Görevden aldıkları, başka yere tenzil-i rütbe ettikleri 657’ye tabi memurların Danıştay ve İdare Mahkemelerinden geriye dönmeleri hepsini deli ediyordu.
Bütün kadrolaşmaya rağmen boyun eğdiremediklerini tasfiye etmek gerekti…
Onun için şimdi sıra 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda…
Yine “güzel hile”li bir kılıf bulmuşlar: “Memur yeni haklara kavuşacak!”
Ama aslında memurun işten atılması kolaylaşacak!
Talimat Saray’dan… “Devletteki ’paralel’ bahanesiyle değişikliği Davutoğlu ve AKP mutlaka yerine getirecektir.
RTE, atv’de ne demişti?
“ Ne yazık ki bu paralel yapı ülkemizde birçok bizim devletin içerisine sızmış virüs gibi. İstihbaratta da var, milli istihbarat, emniyet teşkilatı, TSK bütün bunların hepsinde bunlar var. ve buralarda çok ciddi iletişim sağlamaya devam ediyorlar. Bakanlıkların içerisinde hemen hemen hepsinde var. A'dan Z'ye temizlemek mümkün değil. Her şeyden önce 657 değiştirilmediği sürece bu iş çözülmez. Bu kanun değiştiği andan itibaren farklı bir sistem oturtulabilir.”
Ve diyor ki: “Bir defa bu dünyanın her yerinde işçi memur ayrımı yoktur.”
İşte zurnanın zırt dediği nokta bu…
Basına sızdığı kadarıyla hazırlanan taslağa göre, önce memura müjde gibi değişiklikleri havuç olarak sunuyorlar.
Neymiş, yeni kanun ile artık hafta sonları yıllık izin süresinden sayılmayacakmış, izin süresi SGK’ya primlere göre hizmeti 1 yıldan 10 yıla kadar 20 iş günü, 10 yıldan fazla olanlar için 30 iş günü olacakmış! Devrim gibi valla!
Kamuda engelli çalışma oranı % 3′den % 4′e çıkarılacakmış.
Performansı yüksek memur daha fazla maaş alacakmış ama yılsonunda! Bunu kim belirleyecek? AKP!
Hamileler, engelliler ve Bakanlar Kurulu’nca belirlenecek iş ve hizmetlerdeki memurlar kurum amirinin izni ile esnek çalışabilecekmiş!
Terör örgütlerine destek veren memurlar, kolaylıkla disiplin cezasıyla işten atılacak ve disiplin cezaları yeniden tanımlanacakmış.
“Memur” yerine “kamu çalışanı” dedikleriyle iki yıllık sözleşme yapılacak, başarısız olan atılacakmış! Bu “başarı”yı kim belirleyecek? AKP!
Daha “turpun büyüğü” ortaya çıkmadı, yakında kurulan tezgah anlaşılır.
Memurları bile bile kendi yandaş sendikasına baskıyla üye ettiren iktidar, Memur-Sen, Türk Kamu-Sen ve KESK ile paramparça olmuş memurları denetime almaya, işine gelmeyeni atmaya, emri uygulamayanı cezalandırmaya hazırlanıyor.
Bilinmesi gereken şu: İktidar proje üretir, bütçe ve yatırım planı yapar, memur uygular. Halkın “devlet” dediği, dairelerde karşılaştığı “memur”dur! “Devlette devamlılık esası”nı sağlayan da memurdur.
Ama 13 yıldır memurları kendi yandaşı haline getirmenin mücadelesini veriyor.
Bu yeni kanun çıkarsa, devletin çivisi çıkacaktır.
Badem bıyıklı yandaş Memur-Sen bindiği dalı kesmektedir.
Bütün memur sendikaları, ilmin, sağduyunun, memleket ve çalışan çıkarlarını düşünerek taslağa karşı direnmelidir.
Ha şunu da açıklayalım; “memur” dediğiniz sadece dairedeki kravatlı değil, polisi, askeri, müsteşarı, MİT’çisi, generali, emniyet müdürü, öğretmeni, profesörü, hâkimi ve savcısı, odacısı da bu kanun kapsamındadır.
657’nin 18. Maddesini yani “Kanunlarda yazılı hâller dışında devlet memurunun memurluğuna son verilemez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz.” Hükmünü kaldırmak bütün dertleri..
Oynadıkları oyunu anlayabildiniz mi bilmem?
Saray ve iktidar, anayasa değişikliğinden sonra geçilmesi planlanan Başkanlık sistemi için “dikensiz gül bahçesi” istiyor!