Cici “Yeni Anayasa” paketi içindeki “başkanlık” tezgahına girişen AKP ve saraya MHP’li Halaçoğlu’nun kurnaz çözümü hazır:
“Başkanlığı kabul edelim ama bir şartla; şimdiye kadar cumhurbaşkanlığı yapmış ve yapmakta olanların seçime katılmamaları kaydıyla.”
Var mı itirazı olan?
Aynı kumpası gören Bahçeli de Anayasa konusunda son sözü söyledi:
“Türkiye’ye ‘seçilmiş bir despot’ değil, yeni bir anayasa lazım!”
Kızılcahamam’dan Afyon’a mesaj yolladı Bahçeli…
40 Bozkurt ve yönetim kademeleriyle 3 gün istişare edildi, konusunun uzmanı kişilerin sunumları dinlendi, Türkiye gündemi masaya yatırıldı, MHP’nin muhaliflerinin isteği konuşuldu ve cevap verildi.
2015’in değerlendirilmesi, terör, Ortadoğu, Kıbrıs, Rus uçağı, yeni anayasa görüşüldü, Başkanlık sistemi analiz edildi.
Dünyada ve ülkemizde eşitsizlik, adaletsizlik, ahlaksızlık artmakta, insan hak ve hürriyetleri kısıtlanmakta, milli, tarihi ve yerel hassasiyetler yok sayılmakta, etnik, mezhep ve dini kutuplaşma tehlike saçmaktadır. “Hangi devlet veya milletin daha çok silah ve parası varsa haklı ve pervasız; hangisinin yoksa adeta esir olduğu perişan bir dünya tablosu karşımızda.”
Uluslararası hukuku takan ve tanıyan da yok. Osmanlı’yı hasta adam ilan edenlerin tedavi edilmemiş aç gözlülükleri, tasfiyesi olmayan hınç ve hırsları sürüyor. Yani “Ortadoğu’yu tekrar bölmek” istiyorlar.
BOP’un Arap Baharı dalgasının ve El Kaide, IŞİD, El Nusra, Boko Haram, PKK, PYD ve diğer terör örgütlerinin silahlandırılıp maşa olarak kullanılması bunun içindir.
AKP’nin, şu günkü dehşet döngüsünde katkısı inkâr edilemez ve RTE sayesinde Türkiye Ortadoğu’dan soyutlanmış, Suriye’nin içişlerine karışmanın vahim sonuçları her düzeyde yaşanmaktadır.
AKP, Irak’ta, Mısır’da, İsrail’de, İran’da, Libya’da, Kıbrıs ve Kafkaslar’da milli politikalardan savrulmanın sorumlusudur.
İlk çuvallama, Süleymaniye’de 11 Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde olmuş, Türkmeneli’ndeki katliamlara ses çıkarmamış, ABD askerine başarı dilemişlerdi. Sonra Peşmergenin Ayn el Arab’a geçmesine izin veren, PYD ve PKK’ya cömert destekleri sessizce izleyen, IŞİD’e uzunca bir süre tepki göstermeyen, sınırlarımızı yabancılara açan da AKP’dir.
Davutoğlu, Kasım 2015’de “Fırat’ın batısına geçeni vururuz” diyordu, YPG terörü geçen hafta Fırat’ın batısında Teşrin Barajını ele geçirdi!
Ya Güneydoğu? Israrla bu terör kuşatmasını inkâr edip milleti kandırdılar. Cizre, Silopi ve Sur’da Ayn el Arap, yani Kobani provaları yapılıyor. Çözüm süreci hendek ve bombaya dönüştü. İmralı’da katille görüştüklerini, Dolmabahçe’deki mutabakatı unuttular!
Oslo’da özerklik sözü verdiklerini unutmuş, bize üniter devlet masalı anlatıyorlar.
Cizre’de sokağa giremiyor, kaosa izin vermedik diyebiliyorlar.
Azez’in Duden Köyü’nde 75 Türkmen’in kafası kesildi, AKP’den bir ses çıktı mı?
Şimdi kendi ikballeri uğruna yeni anayasa ile meşgul ediliyoruz.
Türk milletine yeni kimlik biçmeye ve kişiye özel anayasa çıkarmaya kalkıyorlar.
“Biz anayasa yoluyla millet olmadık, anayasa yoluyla devlet kurmadık!”
“Türkiye’ye seçilmiş despot değil, yeni bir anayasa gerekmektedir.”
Yeni anayasada vatandaşlık tarifiyle oynanmasına, Anayasa’dan Türk’ü çıkarma provalarına, Türkiye Cumhuriyeti’nin özeti olan ilk dört maddenin tahrip edilip kurnazca alaşağı edilmesine karşı koyacağız.
Büyük ve asli unsur Türkler kendi devletlerinde göçmen, sığıntı, misafir ve etnik kalıntı muamelesine maruz kalamaz!
Karşılarında tek engel MHP’dir.
Bu sebeple Türk devletinin kurucusu, Türk milletinin kurtarıcısı ve garantörü olan Türk milliyetçiliğini dizginleme, engelleme ve terbiye etme eğilimi, MHP’nin karıştırılması, oyalanması, hatta susturulup içine kapanması için sinsi bir çalışma var.
Ülkücü Hareket, boyunduruk altına girmeyecek bir davanın, el etek öpmeyecek bir ecdadın, mücadelesinin bedelini canıyla ödemiş binlerce ülkü şehidinin yaşayan neferidir.
Milliyetçi-Ülkücü Hareket iyice kenetlenmelidir.
Milliyetçilerin yaşadığı kafa karışıklığı hainlerin elini rahatlatır, önünü açar.
Milli kimliğimizle asla oynatmayacağız!
Ülkücüleri 70 gündür imza oyalaması içinde olanlara da denecek şudur: 300-500 delegenin teveccühü ile 4 koldan topladığınızı söylediğiniz kurultay imzası artık kabak tadı vermiştir ve camiada kırgınlıklara sebep olmaktadır.
Ayıptır bu oyalama… ayıptır karşınızdaki Ülkücülere sövdürme… Her Ülkücü, gönlündeki aslanın müdaafasını yapıyor diye de kınamanızdan bıktık. Yarın yüz yüze nasıl bakacaksınız?