Dünyayı yeni bir düzene doğru evirip çeviriyorlar. Kurulmaya çalışılan düzen yavaş yavaş ortaya çıkmaya da başladı. Bu düzende maalesef geniş kitlelerinin hak ve çıkarlarına yer yok. Dünyayı ayrıca konuşmak lazım. Ancak ülkemizde Parası olanlar ve kamu gücünü elinde tutanların ayakta kaldığı bir düzene doğru evriliyor. Bu sürecin oyuncusu olannlar bilsin ki, bunun sonu, kaostur. Kaosun sonunda düzen müzen kalmaz.
Milleti çöplükte eşitlemek istemiyorsak; nimeti ve külfeti eşit paylaşalım.
Bizim Medeniyet kodlarımızın inşa ettiği hiç bir düzen, ezmeyi, ezilmeyi ön görmez. Yönetenlerin Halka hizmetkar olduğu, adalet temel alınmazsa, en masum devlet yaptırımının zulme dönüşeceği bilinciyle harekek ederler.
Bir cümle ile özetlemişler; "İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın". Devlet ebet müddet diyen atalarımız, bunun gereklerini ortaya koymuşlar. Bize düşen, bizi var eden değerleri hayatımıza yenide nakşetmektir. Bir Ülkücü sadece ülkesini veya medeniyet coğrafyasını değil, Nizamı Alem düsturuyla bütün insanlığın geleceğini sırtlanan adamdır.
Bunlarla yeniden insanlık adına, mazlumlar adına mücadele edecek, dün olduğu gibi bu günde Türk Milletidir.
Türk milletinin, fert fert ve millet olarak, zamanın ruhuna uygun olarak geleceği şekillendirmek için hazırlanmaya ihtiyacımız vardır.