1991'de Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını ilan eden ülkede, küresel ve bölgesel yaşanan güç mücadelesinin, adeta ortasında kalmıştır. Kırgızistan Cumhurbaşkanlığı çeşitli darbe ve ayaklanma ve adam kayırmacılığın, çıkar paylaşımı, buna dayalı çatışmaların, bu da yetmezmiş gibi zaman, zaman etnik çatışmaları yaşamıştır.
2010 yılından bu yana parlamenter sistemle yönetilen ülkenin yönetim şeklinin belirlenmesi için "devlet başkanlığı", "parlamenter sistem" ve "hepsine karşı" seçeneği yer alıyordu.
Ekim 2020'de yapılan parlamento seçimlerinden 4 Ekim'de yapılan parlamento seçim sonuçlarının iptalini talep eden muhalefet parti taraftarlarının düzenlediği gösterilerin şiddet olaylarına dönüşmesi üzerine cumhurbaşkanlığı ve parlamento işgal edilmişti.
Kırgızistan Parlamento seçimlerinde hile yapıldığı ve sonuçların gerçeği yansıtmadığını savunan muhalifler protesto gösterileri yapmış; bunun üzerine dönemin cumhurbaşkanı Sooronbay Jeenbekov istifasını gerçekleşmişti. Kısaca ülkede yıllardan beri devam eden siyasi krizi eylemler görünür hale getirmiştir.
Yaşanan son cumhurbaşkanı indirilme olaylarından sonra, Kırgızistan Merkez Seçim Komisyonu toplanarak, 10 Ocak 2021 tarihini erken seçim tarihi olarak belirledi. Cumhurbaşkanı adayı olmak için Kırgızca bilmeyi, devlete bir milyon som yatırmayı ve 6 milyon 500 bin nüfuslu ülkede biyometrik verileri alınan 3 milyon 563 bin 574 seçmenden en az otuz bin destek imzası toplayan, başvuru dilekçesiyle bilgi formunu doğru ve zamanında sunan herkesin Cumhurbaşkanlığı için aday olabileceğini açıkladı.
Bu şartları yerine getiren; aralarında eski Başbakan Sadır Japarov, eski Meclis Başkanı Adahan Madumarov, eski Devlet Güvenlik Devlet Komitesi Başkanı Abdil Segizbayev ve eski Anayasa Mahkemesi üyesi Klara Sooronkulova'nın da bulunduğu17 kişi cumhurbaşkanı adayı oldu. Seçmenler, Kırgızistan saatiyle 08.00'de başlayan ve 2 bin 474 sandıkta kayıtlı oldukları sandıklarda kimlik belgeleri, yüz tanıma ve parmak izi kontrolünün ardından elektronik sistemle oylarını kullanmıştır.
Kırgız Halkının bu şartlarda Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyların yarısından bir fazlasını alan aday cumhurbaşkanı seçilmiş sayılacaktı. Eğer alamaz ise, en yüksek oyu alan iki aday ikinci turda yarışacaktı. Ancak Sadır Japarov yüzde 80 oy aldı ve seçimleri kazandı. Bu şartlar altında Sadır Japarov, anayasayı değiştirebilecek ve cumhurbaşkanına daha fazla yetki verebilecek düzeyde desteğe sahip oluyor. Seçimler bittiği için, bütün cumhurbaşkanlığı adaylarının, ortak bildirisi akla geliyor; “İnsan hakları ve özgürlükleri temel alacaklarını demokrasiye bağlı kalacaklarını, geliştireceklerine söz veriyoruz,” demişlerdi.
Pazar günü yapılan bir referandumla, Kırgızistan halkı yeniden bir cumhurbaşkanlığı sistemine de onay vermiştir. Bu sistemde Japarov, hazırlanacak yeni anayasa meclisten geçtiğinde daha geniş yetki ve güce sahip olacaktır.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Japarov, konuşmasında referandum sonuçlarına da değinerek, "Yeni anayasa kabul edildiğinde ülkede siyasi reformlar gerçekleştireceğiz. Yeni bir hükümet yapısı da olacak." demesi umut vericidir.
Kırgızistan seçimlerinin, ülke demokrasisine, Türk Keneşine, bölge ve dünya barışına katkı vermesini diliyoruz.
Birikimiyle, Kırgızistan kazandı diyebileceğimiz, eski Kırgızistan Parlamentosu'nun ve KKTC Dostluk Grubunun değerli üyesi Sadır Japarov'un Cumhurbaşkanı seçilmesi Kırgızistan'a ve Milletimize hayırlı olsun...
Sağlık, Barış, Huzur Kırgızistan'ın hakkıdır.
Sen çok yaşa Kırgızistan...
Dr. Abdullah BUKSUR
İnsan Hakları Eksperti
(İHAF) İnsan Hakları Avrasya Formu Gn. Sek.