Bu öyle bir Cumhuriyettir ki, tarihinde görülmemiş düşman saldırılarından kurtulmuş, kendini çepeçevre çevreleyen ihanet sarmalından sıyrılarak, bir akça bardağın zarafeti, dirayeti ile doğmuştur. O imanla bütünleşmiş bir akıl, kula kulluğu kabul etmeyen bir rejimdir. Üstünlerin hukukunu kabul etmez. Onu tanımayan zavallılar Kandil gugukunu, yabancı devletlerin hukukunu ideal diye kabul etmektedir.
Bu ülkenin büyük değerleri tam manasıyla anlaşılmamış, bilinmemekte, yolları yol edinilmiş değildir. 1919'dan bu yana 97 yıl geçmiş, hala ne için savaşıldığının, hürriyetin anlamına varamamış olan zavallılar mevcuttur. Atatürk'e dua okuyup, Allah razı olsun deyecekleri yerde, onun mahşer günü vereceği hesabı peşine düşenlerden, ne uhrevi ne de dünyevi olarak bir şey beklemek mümkün değildir. Bu ülkede Lider Devlet Bahçeliyi anlamayanların o gün verilen savaşı anlamaları mümkün değildir. Milliyetçi Ülkücüleri anlamayanlar, o günlerin anlamını idrak edememiş olmalarındandır.
1919 yılıyla beraber emperyalistlere karşı verdiğimiz Milli Mücadelenin ne olduğunu bilmeyenler, Ülkücü Hareketin, "Ne Amerika Ne Rusya Ne Çin Her Şey Türklük İçin" idealini bilemezler. Emperyalizmin merkezine sadece Amerika'yı oturtup yalnız ona karşı çıkanlar, eksik pazıl'a bakıyorlar demektir. Komünizmin emperyalist olmayacağını düşünmek akla ziyan bir şeydir. Emperyalizmi renklere ayırmak, gerçekleri görmemektir. Emperyalizmin amacını bilmemektir. Dolar yeşiliyle, ruble arasında asıl itibariyle fark olmadığını bilmemektir.
Lider Devlet Bahçeli'nin ne dediğini çözmek, anlamak gerekir. "Atatürk'ü anlamak bağımsızlığı özümsemek, emperyalizmden Mahkeme-i Kübra'da bile davacı olmak demektir. Atatürk'ü tanımak ve tanıtmak "Ne Mutlu Türküm Diyene" seslenişine candan, kandan, ta derinlerden bağlı kalmakla eş anlamlıdır. Bu nedenle 10 Kasım bir matem gününden ziyade, Gazi Mustafa Kemal'i daha iyi anlamlandırma imkanıdır" Lider Bahçeli'nin bu söylediklerine katılmamak mümkün mü? Bu sözleri Y-CHP'liler de dinlesin! Gerçeklerin ne olduğunu görsünler.
"Başka ülkelerin seçim ve sandık sonuçlarıyla ülkemizin kaderinin belirlenemeyeceğini, ihtiyacımız olan milli asalet ve kuvvetin Türk asırlarında, Cumhuriyetimizi kuran asil ruhta saklı olduğunu görmekten başka seçeneğimiz yoktur." Diyen Lider Bahçeli'den başka bir şey beklemek mümkün mü? Bunu söyleyen Lider, Türk'ün kudretine, gücüne, dirayetine, Allah'a imanına güveniyordur.
O Türk tarihine ve ilmine güveniyordur. Zaten bu yüzden değil midir herkese, her yöne gider yapması? Allah'ın Türk'e verdiği iman gücüne iman etmekte, Allah'tan başka yardımcı, vekil tanımamakta, bu netlikle haykırmaktadır. "Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."
O temiz yüreklerin nelere kadir olduğunu görmüş, sadece ve sadece Yüce Allah'a teslim olduklarının farkındadır. Lider Bahçeli ve MHP, Atatürk'ün, düşmana teslim etmediği vatanı daha çok kalkındıracak, sözünü dinlenir hale getirecektir. Bu uğurda yürüyen MHP'yi MHP'lilere miras bırakacaktır.
Ona göre ilk söz de, son söz de Türk'e aittir. Çünkü Türk kıvırmaz, utancından yüzünü çevirip, başını eğmez. Çünkü utanılacak şey yapmaz.
Bu vesileyle bize temiz bir yurt teslim eden, kula kulluğu kaldıran büyük Başbuğ Atatürk ve silah arkadaşlarını sonsuz şükranlarla anıyor, Tanrı'dan rahmetini esirgememesini niyaz ediyorum. Ne mutlu o kurtuluş şehitlerine.
Ne mutlu hala şehit olan tüm Ülkücü şehitlerle vatan şehitlerine!
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ