Hâlâ Lider Devlet Bahçeli'nin Liderliğini tartışanlar varsa akıllarına turp suyu sıkmak gerekir. Bunca felaketten, oyundan, kumpastan Milliyetçi Ülkücü Hareketi kurtardı. Oyuncular oyunlarıyla baş başa kaldılar. Yön gösterici vasfı ve Devletin yanında olma özelliğiyle ülkesini en az yarayla kurtarmıştır.
7 Haziran seçimlerini hatırlayın. Görev almadan ortaya yem diye atılan başbakanlık teklifi ve yüzde 60'lık balon hikâyesi. Allah'a şükürler olsun Lider ne başbakanlık zokasını yuttu, ne de yüzde 60'lık ihanet cephesinde olmadı. O zaman bunu iktidardan kaçma, AKP'yi destekleme olarak gören art niyetliler, MHP'yi yüzde 60'lık bloğa girmedi diye acımasızca eleştirmişti.
Lider, herkese, her şeye rağmen, HDP'yi flu görüyoruz demişti. Bu sefer de demokrasi havarileri, hümanistler, liberaller ve benzerleri hepsi birden kazan kaldırdı. İçimizdeki Ülkücü geçinenler bile Lideri ve MHP'yi, ihanet cephesi koalisyonuna evet demediği için eleştirdi. HDP Türkiyelileşti, Türkiye partisi oldu diyenler bile oldu. Bu görüşün arkasına saklanarak saldırdılar. O günleri unutmak mümkün değil.
Göz göre göre PKK'ya, PYD'ye, KCK'ya sırtını dayadığını itiraf eden, dağdaki teröristlerle kucaklaşan, burası Kürdistan diyen Kandil uzantısıyla hükümet kurmadı diye Lider Bahçeli'yi hedefe oturtanlar, bu hayâsız teklifi kabul edip sizi dinleseydik MHP diye bir partiye gerek kalır mıydı? Değişim diyerek bu oyunun içinde kaybolsaydık halimiz nice olurdu? Şehitlerimize, Başbuğumuza bakacak yüzümüz kalmazdı. Oysa ne diyorduk yeminimizde, "Şehitlerimiz, Gazilerimiz ve Başbuğumuz emin olsun" kendimizi inkâr etmiş olurduk.
Biz, kahpe düzenin yiğit çocukları olarak bu oyuna gelemezdik ve gelmedik. Bir seçim daha yapıldı 1 Kasım'da. MHP'nin oylarında azalma oldu. Fatura HDP'li Y-CHP'ye hayır diyen Lider Bahçeli'ye kesildi. Bunun üzerine Lider değişmeli dediler, başbakan olmayı vaat ettiler. Her türlü filmi çevirdiler. Ülkücü iradeyi geçeriz sandılar. Ancak çok yanıldılar. Bilmedikleri, anlamadıkları, Çanakkale geçilmez ne idiyse Ülkücü İrade çiğnemez, geçilmez o idi.
Hâlâ daha Lider'e saldıran, benim Lider'im değil diyen varsa, açık söylüyorum sizden ne köy, ne kasaba olmadığı gibi, dostum Ahmet Şafak'ın dediği gibi memleket hiç olmaz. Onun için kendinize Ülkücü demeyi bırakın. Hiç olmazsa Ülküyü kirletmeyin.
Şunu bir kez daha dost düşman herkes anladı ki, MHP Türkiye, Türlük ve İslam dünyası için vardır. Sigorta, teminat, direnç noktası, hareket merkezidir. Bizi değişim diyerek bu minvalden çıkarıp, BOP oyuncusu, figüranı yapmak isteyenler boşuna heveslenmesin, dünya döndükçe, sonsuza kadar Milliyetçi Ülkücü Hareket var olacak, Türklük bayrağını dalgalandıracak, mazlum milletlerin yol göstericisi olacaktır. Biz, kendimiz mezhepçi olmadık, Katolik veya Ortodoks asla olmayız. Biz, öz be öz Müslüman'ız.
Lideri kötüleme, ona saldırma hastalığına yakalanıp, debelenenler sizlere önerim: aklınıza turp suyu sıkmaktır. Zira turp yararlı bir besin kaynağıdır. Aklınızı da güçlendirir.
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ