Allah herkese doğru düşünme nasip etsin. Doğru yolda olursanız, her dem doğru konuşursanız, Allah da sizi sever, kul da dediklerinize icabet eder. Gününüz, günleriniz hep aydın olur. Onun için bir sözü söylerken, ne anlama geldiğini çok iyi bilin. Etrafınızda biriken insanları siz yanıltmış olmayın. Bu sizinde durumunuzu ortaya koyar. Oynak ilan edilirsiniz, hakaret işitirsiniz, dün ak dediğinize bugün kara derseniz işin içinden çıkamazsınız. Dün refah diye vurguladığınız bir ailede 3 araba işini, bugün israfta çılgınlık diye açıklarsınız. Aklıma gelmişken bir iddia ortaya atalım. Araştırılsın. Bir ailede kaç araba vardı, bugün kaç tane var?
Dün mü doğru yolda gidiyorduk, bugün mü? Bugün 6 ay önce söylediğimizi inkar ediyor, dün iyi idi diye değerlendirirken, bugün karşısında yer alıp, kötülüyorsak, o zaman bir ihtiyaç var demektir. Aklımızda bir sorun var demektir. Tabloyu doğru okuyamıyoruz demektir. Ya da her olayı bir kötü bir de iyi yönde kullanabiliyoruz demektir. Demektir de bu ne derece doğru bir davranıştır? Alımız mı karışmış? Bir şey nasıl olurda 7 ay önce iyi olurda, 7 ay sonra yerici bir ifadeyle kötülenir. Bunun neresi doğru davranıştır?
Dün bir evde 2-3 araba olmasını, "Her evde 2, 3 araba var, ne kadar refah var." derken, bu olaydan tam 7 ay sonra, yine umuma açık bir toplantıda, aynı konuda değişik beyanda bulunmak, gelinen durumun ifadesi değil, ne kadar yanlış yaptığınızın resmen kabulüdür. Bu sözü söylemek önceden bir evde birden fazla araba olmasını överken, şimdi ise birden fazla araba olmasını kötüleyen bir açıklama yapmak neyin nesidir?
Bu nasıl bir duruşa karşı söylenmiş, atılmış bir taştır? Bu taşı atan insan hemen 3-4 zengin oluşmasını övmenin ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlıyor mu acaba? Bir insan dün iyi dediği bir şey kötü olarak ifade ediyorsa, çok yanlış bir tutum içindedir. Yanlışı savunuyor demektir. Oysa yanlışı savunanlar yanlış yoldan gidiyorlar demektir. Yok biz yanlışımızı anladık artık doğru yoldayız diyor ve bunun için çabalıyorsan, diyeceğimiz bir şey yok.
Yeter ki senle birlikte, yanında yer alanlar gerçeği gördük, diyebilsinler. Karanlığa bir ışık yaksınlar. Söylediğiniz sözlerden bir politik çizgi oluşuyor. Bu oluşan çizgiyi zikzaklar içinde bırakmayın. Sözüne güvenilen biri olun! Ya da her yerde, olur olmaz konuşan biri olmayın! Böyle giderseniz yanınızdakilere de yanlış değerlendirme yaptırmış olursunuz. Bu da birlikte sizin ve ekibinizin sonu olur demektir. Aslında bir sözünüz sizi nasıl da bağlıyor demek ki? Yaptıklarınıza gelişen duruma göre bir anlam yükleyemez, oluşan sonuçlara göre bir değer veremezsiniz? Eğer böyle davranırsanız geçmişte ak dediğinize bugün siyah, yarın kara diyebileceğiniz gibi, ak kara, kara ak diye bir yöntemde geliştirebilirsiniz.
Böyle bir şeyin oluşmasını isteyemeyiz. Hatta asla bekleyemeyiz. Biz her zaman doğrucu Davut olmanızı, öyle konuşmanızı Türklüğünüzün vakarından sayar, istemeseniz de överiz. Dün söylediğinizin bugün tersini söylerseniz gözden düşersiniz. Bu hem şahsen sizin hem de savunduğunuz fikriyatın hiçbir şey olmadığını gösterir.
Buna rağmen ben Allah'a inanıyorum diyemez, yine de Allah'tan örnekler vererek O'nun yanında olduğunuzu gerçekten inanan kişilere anlatamazsınız. Bu da sizin sonunuz demektir. Doğruları yamultup, istediğiniz şekle sokarak olur olmaz konuşmayın. Bu sizin sonunuz olur.
İnananlar doğru konuşmak zorundadır. Hele dün iyi dediğine bugün kötü diyebiliyorsa bu çok kötü bir durumdur. Onu destekleyenler de gerçekleri görmeli, doğru olmalıdırlar.
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ