Kimse fesleğenleri boşuna koklamasın, kendinde yer edinmesin boşuna. Bu ülkeye gerçekten, "vatanım" diyebilenler çıksın ortaya. Hiç korkmadan, kurşunlar altında mı kalırız demeden. Nereye gidiyorsun diye soranlara, cevabı yürüyerek, koşarak, hiç durmadan vererek. Bir akşamüstü ansızın gerekeni yaparak dağları, barajları aşacağız. Dört yanımız çevrili olsa da düşmanla, Allahsızlarla… Dualarla yeniden başlayacağız. Yeniden elimize alınca tüfekleri, şarjörleri dolduracağız. Herkes nasibini alacak!
Vatan partisi, olmazların partisi… El altından yürüyen, sağa sola caka atan, önce PKK'yla beraber olan, sonra vazgeçenlerin partisine hiçbir şey sormadan, onları doğru kabul edersek, olur mu? Önceleri PKK diye yanıp tutuşan Doğu Perinçek'in şimdilerde PKK düşmanı olması sorgulanmadan, PKK'yı anlatırken komünist lafı geçtiği an komünist olanların sözüne inanmak, gücümüze gidiyor, üzülüyoruz.
Vatansızların birlikteliğini vatansız olanlar yüzünden anlıyoruz. Bu tür insanları sıraya dizip, silahlarımızla taramak istiyoruz. Bizi silme geç yapanların yanında olup, hallerini görmek istiyoruz. Vatansızların, boyunduruğumuz altında can vermelerini can'ı gönülden istiyoruz. İstiyoruz ki o silahlar savaşın tamamına yetişecek gibi olur. Her grup burada…
Hazırlanıyoruz, yeniden savaşa hazırlanıyoruz. Y-CHP'ye umut bağlayanların yanlış yolda olduğunu görerek, gerçekleri haykırarak, Y-CHP'nin hazır savaştan kurtularak bir şeyler kazanması zordur. Tek başına HDP'den, bir şeyler beklemek imkansızdır. Peki, iyi de bir arada olduklarında, maske takacakların, maskeleri de ne hikmetse anlaması zor.
Taşınması zor mevtalar yüzünden bu çığlıklar son ses… Gece yıkılıyor mu ne? Düşman takaları hemen yanı başımız da, düşman da yanımızda bir an duraklarsak her şey onların istediği gibi olacak. Yağmur, kar kuvvetle yağacak, er meydanı ersiz kalmayacak. Ölüme koşacağız!
Bütün bir cihan karşımızda sanki… HDP, Y-CHP, Vatan partisi el ele, kol kola. Bu düşmanlık kime? Grup dışı bazı adamlar, milliyetçiyiz diyorlar, bu grubun içindeler. Bu bir araya gelip mum yakanların ortak geçmişleri arasında ne işiniz var diyesi geliyor insanın. Gerçekten açıkça soruyoruz, ne işiniz var? Allah'ın bölücüleri, komünistleri, vatansızları ile ne ilişkiniz var?
Böyle bir grubun içinde nefes alınmazken, sizin bu haliniz nicedir. Bu kaypaklığın, birlikteliğin, vatana karşı gelmenin ederi nedir? Bu karanlık gruplarla yan yanalığınızın sebebi, bir hükmü var mıdır? Sizin bu grup içinde tutarlılığınız, tutarlı yanınız ne?
Ölümü kusa kusa getirenlerin arasında yok olmanın, onlara karışmanın, vatansızlar arasında vatan diye bağırmanın hiçbir anlamı, özelliği yok! Vatan diye bağıranları AKP'yi istemeseler de, duracakları yer belli yani Milliyetçi Hareket Partisinin yanı iken bu sorumsuzluk, bu ilkesizlik neyin nesidir?
Vatanı geride bırakanların, Türkiye Cumhuriyeti diye bir iddiaları olamaz. Bu grup adiyen kurulmuş, bir gruptur. Amaç birlikteliği, fikir birlikteliği hak getire. Ne için toplandıkları, bir araya geldikleri aşikardır. Aşikardır ki bu birliktelik Türkiye'ye büyük bir yara açacaktır.
Biz ne kadar bizde hain az desek de, hiç de öyle olmadığını görüyor ve yaşıyoruz. Bir insan her şey olabilir; ancak ve ancak Türk ve Türklük düşmanlarıyla bir arada yapamaz. Bugün Türklüğe karşı olanların birliği içinde kendilerine yer ayırıp namı diğer İşçi Partisiyle beraber yer alıyorsa bize diyecek bir şey kalmaz.
Lütfen, kimlerle bir araya geldiğinizin farkında olun! Şehitlerinizi, şehit eden kansızlarla yürümek, bir arada olmak hoşunuza gidiyorsa diyecek bir şey yok. Birileri vatan şehitlerini, kimileri Ülkücü şehitleri verdirenler. Y-CHP ise ortada her ikisine de yardımcı olan. İyide siz kimsiniz, özünüze dönün. Bu savaşta kendinize sapa sağlam, ayaklarınız yere basan Allah'ın kulları olun Türk'ten yana, Türk'le birlikte olun!
Ne mutlu Türküm diyene!
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ